Bir çocuğun romanıdır ama bir çocuk romanı değildir Şeker Portakalı. Gerçekte 5, yalancıktan 6 yaşında olan Zeze’nin çocukluğunu,kendi çocukluğundan da derin izler bırakarak, çok güzel anlatmış yazarımız. Zannımca her insan; tüm iyi yürekliliğini, masumluğunu, duygusallığını gözler önüne seren Zeze’yi okuyarak büyümelidir. Meleklerinki gibi bir kalbe sahip bu çocuktan herkesin öğreneceği bir şeyler vardır mutlaka.
Aslında insanların en temel ihtiyacının sevgi olduğunu ve sevginin her şeyi nasıl değiştirebileceğini gösteren bu kitabın okuyan herkesin yüreğine dokunacağına inanıyorum.
Zeze’nin her canı yandığında, ben kendi canımın da yandığını hissettim. Vasconcelos’un satırlarını okurken düşünüyorsunuz: “Bir çocuk nasıl olur da büyük insanların sorunlarını böylesine anlayıp benimseyebilir?”.
Altın kalpli çocuk Zeze, bize hayatın gerçeklerini içimiz burkulurken bir kez daha hatırlatıyor.
Bu kitapta çocuğun en masum hali, acının en kuvvetli yanı, duyguların en saf tarafı var. En önemlisi bu kitapta hayat var kardeşlerim; okuyun, okutun!