Bizi gerçekten çok üzen insanlar için hâlâ dua edeceğiz. Bu insanların daha kötü olmasının bize ne faydası var? Başkaları da aynı muameleyi görmesin diye yapacağız bunu. İslamın bize kattığı şu farkındalığa bakar mısınız? Bir insan hiç yoktan bunu düşünemez. Allah tutunduğumuz daldan haberdar olmamızı nasip etsin, yoksa yine güneşe gözlerimizi kapatır karanlıktan şikayet ederiz.
"Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin esvafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatlığıyla öteye geçiriyoruz?"
Hayatımda hiç bu kadar mesut olduğumu, içimin bu kadar genişlediğini hatırlamıyordum. Bir insanın diğer bir insanı, hemen hemen hiçbir şey yapmadan, bu kadar mesut etmesi nasıl mümkün oluyordu?
Artık hiçbir şeyin değişmesine imkan yok. Lüzum da yok. Demek böyle olması icap ediyormuş. Yalnız söyleyebilsem. Bir kişiye olsun içimdekileri dökebilsem. Bunu sahiden istesem bile artık böyle bir insan bulmama imkan yok. Bende arayacak hâl kalmadı. Kalsa da aramam.
"Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için, on bin kitap okumuş olmayı isterdim. Gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek; seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda."
Senelerden beri hiç kimseye bir tek kelime söylemedim. Halbuki konuşmaya ne kadar muhtacım. Her şeyi içinde boğmaya mecbur olmak, diri diri mezara kapanmaktan başka nedir?