İşini kralcı olmasından dolayı kaybeden bir yüzbaşının -Selim Pusat- işine canı gönülden bağlı olmasından dolayı hayatı bundan sonra anlamsızlaşır. Onun boşluğa düşmesi, ruh gibi yaşaması genel konu olarak söylenebilir. Bu bunalım hallerinde eşi Ayşe'yi 2 ayrı genç kadına Leyla Mutlak ve Güntülü aşık olarak aldatır ve aşk suçunu işler. Etrafında şeytanın kılık değiştirmiş bir kaç hali vardır. Bunlar Yek, Selim Key, Osman Fişer olarak hayatının belirli zamanlarında çıkarlar. Aslında bu karakterler Selim'in kötü yanlarının sembolleridir. Bir de iyi tarafını sembolize eden eski arkadaşı Şeref vardır. O da Selim gibi işinden olmuş ve bu durumu kaldıramayarak intihar etmiştir. Selim de zaman zaman ona özenir, keşke ben de intihar etseydim diye düşünür ama eşi ve oğlunu düşünerek yapamaz.
Selim'in başından geçenler eski bir destanın,Burkay yüzbaşının destanının, tekerrürü, aşk suçunu işlemesi ve bunu bedelini ödemesidir. Kitabın sonunda Selim de aşk suçundan mahkemede yargılanır ve suçlu bulunur.
Atsız'ın dilini çok beğendim. Okurken kitap akıp gidiyordu. Aralardaki şiirleri enfesti.