MONA ROZA
Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
Kanadi kirik kus merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza siyah güller, ak güller
CEMAL SÜREYYA'NIN SOYADINDAKİ "Y" HARFİNİN YOK OLUŞ HİKAYESİ
Cemal Süreya ve Sezai Karakoç üniversitede sınıf arkadaşıdır..Ve sınıflarında 'Muazzez Akkaya' isminde bir de kız varmış..İkisi de bu kızı gizliden gizliye severlermiş..Sınıfta gün boyu aynı kıza duydukları ilgiyi birbirlerine anlatırlarmış..Hatta Muazzez'e yazdıkları şiirleri birbirlerine okurlarmış..Sonra bu aşk, zamanla kızışmış ve birbirlerine 'ben elde ederim, sen edersin' derken 'kim elde edecek?' diye iddiaya tutuşmuşlar..Kaybeden büyük bir bedel ödeyecek demişler..Ve bu bedel ömrü boyunca üzerinde kalacak..Bedene fiziksel bir zarar olmayacak diye de karar kılmışlar..Ve sonunda adını değiştirmeye gelmiş olay..
Cemal Sürey(y)a kazanırsa ;Sezai Karakoç'un soyadı 'Karkoç' olacak..
Sezai Karakoç Kazanırsa ; CemaL Süreyya'nın soyadı 'Süreya' olacak.
Tahmin ettiğiniz gibi kızı Sezai Karakoç elde eder ve onunla çıkmaya başlar. Cemal Süreyya da gidip tek 'Y' harfini attırır soyadından..
İşte Süreyya'dan Süreya'ya geçiş dönemi böyle olmuştur..
Peki sonrasında ne oldu?
Muazzez Akkaya Sezai Karakoç'un kendisi ile bir iddia sonucu çıktığını öğrenir. Biraz da sorunları olan Muazzez bunu kaldıramaz ve okulu bırakıp ve memleketi oLan Geyve'ye gider.
Sezai Karakoç bu duruma çok üzülür ve Muazzez Akkaya'ya ithafen Mona Rosa'yı yazar.. Şair Karakoç,1950 yılında Mülkiye'de öğrenci iken yazmıştır bu şiiri..Ancak 2002 yılına kadar yayımlanmamıştır...
"Mona Roza" Türk edebiyatının en mahrem akrostiş şiiridir..Şiirin her kıtasının baş harfine bakar mısınız...
Şehir efanesi olabilir ama Mona Rosa'daki akrostiş bunu ispatlar nitelikte.
Bunu buraya bırakıyorum, İyi akşamlar...
MONA ROZA
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak.
Kanadı kırık kuş merhamet ister.
Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza siyah güller, ak güller
Ulur aya karşı kirli çakallar
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
Sevgililer Günü'nde; günümüz sevgilerinin çok ötesinde yaşanmış, edebiyat dünyasına nam salmış şairlerin ve o muhteşem aşklarının dünyasına yolculuk yapalım istedim. Aşkı derinden hisseden, yüreğindeki coşkuyu, alevi, yalvarışı, yakarışı, adeta mısralara döken her biri eşsiz şairimizin aşk şiirleri ile buluşalım. Şiir aşktır, tutkudur kimi
Ilahi Aşk ile beşeri aşkı kıvamında anlatan bir eser. Okunasi bir eser. "Öyle bir kal ki gitmenin utanciyla kavrulsun aşkın kötü " Mevlana ve semr - leyla ile mecnun- Ferhat ile şirin- Sezai Karakoç ve Mona Roza şiirinin gerçek öyküsü ve daha da fazlası...
Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
Kanadi kirik kus merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza siyah güller, ak güller
Ulur aya karsi kirli çakallar
Ürkek ürkek bakar tavsanlar daga
....
Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ve vardır her vahşi çiçekte gurur
Bir mumun ardında bekleyen rüzgâr
Işıksız ruhumu sallar da durur
....
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak
Meyvalar sabırla olgunlaşırmış
Birgün gözlerimin ta içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış
....
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
Saat onikidir söndü lambalar
Uyu da turnalar girsin rüyana
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar
....
Mona Roza -1- Aşk ve Çileler/Sezai Karakoç
Ben bir şarkı, ben bir türküyüm;
Ben Meryemin yanağındaki tüyüm.
Beni bir azizin nefesi uçurur,
Kalbimde Allahın elleri durur.
Cici ayaklarım iplikle bağlı,
Ben onun sılası, kendimin gurbetiyim
Sineklerin kanadını ısıtan
Bir güneş toprağı yarıp çıkacak
Kadınlar sansa da yaşadığını
Şarkısız kaldıkça yaşayamayacak
Kadınları
Bugün yalnız yağmura tahammül edeceğim
Ta boğazıma kadar çıkan deli yağmura
Tüyüme horozdan çok itimat edeceğim
İtimat edeceğim şu belalı yağmura
Ruhumu bayrak yapıp ben teslim edeceğim
Asılmış bir adamın iki eli yağmura
Bugün yalnız yağmura tahammül edeceğim..