Otoriteyi elinde tutanlar, kurumlar üzerindeki egemenliklerini yaygın bir biçimde inanılan ahlâkî sembollerle, kutsal işaretlerle, hukuki kaidelerle bağlantılandırarak meşrulaştırır ve kendi egemenliklerini bunların zorunlu bir sonucuymuş gibi gösterir.