Kabil hakkında şu şiir beynimde çınlayıp durdu. Saib-i-Tebrizi, yanılmıyorsam on yedinci yüzyılda yazmış. Tamamını ezbere bilirdim, ama şu an yalnızca iki dizesini hatırlayabiliyorum:
"Bu kentin ne çatılarını ışıldatan ayları sayabilirsin, ne de duvarlarının gerisine gizlenen bin muhteşem güneşi."
"Bunu öğren,iyice kafana sok, kızım," dedi Nana. "Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima, mutlaka bir kadını gösterir. Her zaman. Bunu hiç unutma, Meryem."
Çarpıcı. O kadar çarpıcı ki ruhuma dikişler attı sanki o kadar çarpıcı ki çocukken uçurduğum uçurtmalara küsmeme sebep oldu.
Okuduğum en iyi kitaplardan biri, herkesin ama herkesin okuması gerek. O KADAR GÜZEL Kİ