Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Suretten gel sıfata,yolda safa bulasın Hayallerde kalmagıl,yoldan mahrum kalasın Aşk derdinden hoşem,el çek ilacımdan tabip Kılma derman kim,helakim zehri dermandandır
Sayfa 67 - Hayat YayınlarıKitabı okuyor
İnsan Sarrafıyım! Yeliz vapura binmemiş, meydanda adamın biriyle samimi bir şekilde tokalaşmıştı. Durduğum yerden adamı tam arkasından görebiliyordum. Boyuna bosuna, endamına bakıp adamı tanıyıp tanımadığımı, daha önce görüp görmediğimi çıkarmaya uğraşıyordum. Yeliz'in bu adamla vapura binip Kadıköyü'ne geçmesi pek şüpheli görünüyordu o
Reklam
"Sûretten gel sıfata onda ma'ni bulasın Hayallerde kalmagıl erden mahrum kalasın"
Sayfa 268Kitabı okudu
372 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
İnanın nasıl başlayacağımı bilemiyorum. O kadar hassas ve can alıcı bir konu ki kelimelerim kifayetsiz kalıyor, doğru kelimeyi bulup cümle kurmakta yemin ederim ki çok zorlanıyorum. Kitabı okuyalı bilmem kaç gün oldu inceleme yazsam mı yazmasam mı arasında çok git gel yaşadım. Kitabı ilk çıktığı hafta temin etmiştim ama asla cesaret edip
Kardeşini Doğurmak
Kardeşini DoğurmakBüşra Sanay · Doğan Kitap · 20185,6bin okunma
Sûretden gel sıfâta yolda safâ bulasın Hayâllerde kalmagıl yoldan mahrûm kalasın "Manâ yolunda safa bulmak istiyorsan, görünen bu sûret (şekiller)ten sıfata (o sûretle sıfatlanan gerçek vücûda) gel. Bu sûretler, birer hayâl (aslî vücûd olmayan birer gölge)den ibarettir. Bu gölgelerde takılırsan, manâ yolundan mahrûm kalır, hakikate ulaşamazsın!" Yunus Emre *****
GÖNÜL SADÂ'SI ( NEYCÎ DİVANI'NDAN )
İşbu âlem Hak Cemâli devr ile eyler devam Rengi Nûrdur şekli Nûrdur Aslı Nûrdur vesselâm Nûr-i Zât Kibriyâdır zâhiren âlem denir İnkılâb-ı hâl içinde nice ef'âl gösterir Gel şaşırma gayrı sanma Hak'la Hakk'ı birle gör Hak'dan ayrı nesne yoktur böyle zevk et olma kör Rüyet i Hak'dan nasîbin almayanlar kör dürür Sîretinden bî haberse kendi kendin öldürür Ahsen-i Takvim sıfâta lâyık olmazsan yazık Göz yaşıyla çırpınıp da Aslı bulmazsan yazık Neyci derdin derd i Hak'dır dertlerin dermân ola Himmet-i Pîr sâyesinde cümle âlem kurtula
Reklam
“esrarı gördüm bugün, binmiş gider bir ata; şöyle kim(ki) derviş olmuş, hergiz(asla) söylemez hata. hızır donudur(kılığıdır) donu(kılığı), hak'ka doğrudur yönü; şöyle cüst(çevik) eyler beni, erişince gizli tâ- kırmızı don(kıyafet) giyinir, yeşil kubbe sarınır(sarık sarınır), miskinlikden(tembellikten) görünür, iner alçak sıfata. sûfiler bunu yerer(aşşağılar/kınar), bittiği yeri sorar; gazel olmadan(olgunlaşmadan) derer(toplar/biçer), hissesi var kuvvete. [b]sûfi yemez 'haram' der, 'gizlice de görem' der;[b] 'gelen(gelecek) yıl çok derem' der, ister birazın sata(birazını satmak ister). bir kişi kim(ki) ayıktır, yabanda(çölde) bir o yugdur(sabandır); anın(onun) hiç aklı yoktur, ta'neyleye bu ota(bu otu kınar). bir kişi kim(ki) hayrandır(esrar sarhoşudur), yer gök ana(ona) seyrandır; insan değil hayvandır, başın bürüye yata(başını bürüyüp yatan). gel ey miskin(tembel) kaygusuz, esrardan al öğüdün(öğüdünü); bu âşıklar otudur("haşişet'ül fukara"), yemez verme her tata(yabancıya)” Kaygusuz Abdal
Sûretden gel sıfata yolda safâ bulasın Hayâllerde kalmagıl yoldan mahrum kalasın Mânâ yolunda safâ bulmayı yani gönlünün huzur bulmasını istiyorsan görünen bu sûretten, şekillerden kurtulup o sûretle sıfatlanan gerçek vücûda gel. Varlığın hakîki sahibi olan Allah'a dön. Bu sûretler birer hayâlden, aslî vücûd olmayan birer gölgeden ibârettir. Bu gölgelerde takılırsan mânâ yolundan mahrûm kalır, hakîkate ulaşamazsın!
Sayfa 103Kitabı okudu
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.