Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
....Bütün kadınlar yalanların, dolanların kurbanıydı. Erkekler kadınları aldatır, aldandıkları için de onları cezalandırır; evlenmeye zorlar, sonra da ömür boyu hizmetçiliğe, küfürlere ya da dayağa mahkum ederlerdi. En az aldatılan kadının fahişe olduğunu kavramıştım artık. Evliliğin kadınların en zalim şekilde acı çekmesine dayalı bir sistem olduğunu anlamıştım.
''Aşk söz konusu olduğunda, herkes aynıdır...''
Reklam
"Geçmişimde, çocukluğumda kayda değer bir şey yoktu; ne aşk ne de başka bir şey. Bu yüzden benim söylediğim her şey gelecekle ilgiliydi. Çünkü gelecek, istediğim renklerle boyamak üzere hâlâ benimdi. Özgürce karar vermek, istersem değiştirmek üzere hâlâ benim..."
"Yaşam çok sert. Gerçekten yaşayanlar yalnızca ondan daha sert olanlardır."
Kız çocuklarından biri öldüğü zaman babam her zamanki gibi yemeğini yer, anneme ayaklarını yıkatır, sonra yatmaya giderdi. Ölen çocuk erkekse babam annemi dövdükten sonra yemeğini yiyip gene yatağa yollanırdı.
Ama tanıdığım bütün erkekler bende tek bir istek uyandırdı: elimi kaldırıp yüzlerine okkalı bir şamar indirmek.
Reklam
İlkeleri olan devrimciler de aslında diğer insanlardan farklı değildi. İlkelerini satarak, başka erkeklerin parayla satın aldıklarını onlar kurnazlıkla elde ediyorlardı. Bizim için cinsellik neyse, onlar için de devrim oydu. Kullanılacak bir şeydi. Satılacak bir şeydi.
Gözlerine kara gözlükler takıp sonra da güneşi göremediğini söylüyorsun.
Başarılı politikacıların kendi içlerinde hep yenilmelerinden ötürü, başkalarının önünde yenilmeye dayanamayacaklarını biliyordum. Bir insan çifte yenilgiye katlanamaz. Onların yükselmek için sürekli uğ­raşmalarının gizi budur. Başkaları üzerinde kurduklan iktidar onlara bir üstünlük duygusu verir. Yenilgiye uğradıklarını unutup, zafer kazanmış sayarlar kendilerini. Önem verdikleri tek şey olan büyüklük görünümünü yaymaya çalışırken, içten içe ne kadar boş olduklarını gizler bu zafer.
Kendimi boş yere hareket etmeye, arabama binip gitmeye zorladım. Yüreğime, bedenime, tuhaf bir ağırlık çökmüştü; bacaklarım tutmaz olmuştu. Tüm dünyanın ağırlığından daha ağır bir duyguydu bu; toprağın üstünde duracağıma altında bir yerlerde gömülüydüm sanki. Gökyüzünün rengi değişmiş, toprak gibi kara olmuştu ve olanca ağırlığıyla üstüme çöküyordu. Bu duyguyu yıllar önce de tatmıştım. Beni sevmeyen birine âşık olmuştum. Kendimi reddedilmiş hissediyordum; beni terk eden yalnızca o, koca dünyadaki milyonlarca insandan yalnızca biri değildi; bütün canlıları ve nesneleriyle koca dünyanın kendisiydi.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.