"Onunla konuşmak nadide bir kemanı çalmak gibiydi;yayın her bir dokunuşuna,titreyişine karşılık veriyordu...Onunla etkileşim içinde olmanın başka hiçbir şeye benzemeyen,hayranlık uyandırıcı bir boyutu vardı.Ruhunu böyle zarif bir biçime üfleyip orada bir süre demlenmeye bırakmanın;fikirlerinin,içine tutku ve gençliğin melodisi eklenerek kişide yeniden yansıtılmasının,karakterini sinsi bir sıvı ya da parfümmüşçesine başkasına bulaştırmanın keyfi çok büyüktü;belki de bizimki gibi kısıtlanmış ve bayağı bir çağda;zevklerin son derece bedensel,amaçların son derece sıradan olduğu bir devirde bize kalan en büyük keyifti bu...