Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.26
Nur
Nur
@silverflame
Ὅσον ζῇς φαίνου
56 okur puanı
Kasım 2017 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Πέργαμος
Kitap, tipograf, tasarımcı ve akademisyen Onur F. Yazıcıgil'in 2022 yılında katıldığı Gate 27 Ayvalık Konuk Sanatçı Programı bünyesinde gerçekleştirdiği dijital bir yazı tipi projesi kapsamında hazırlanmış. Pergamon'daki zengin yazı kültürünü belgelemek, dijitalleştirmek ve günümüz bağlamında işlevselleştirmek için yapılan bu projede, hem harflerin kökenlerinin algılanması hem de arkeolojik saha çalışmalarına fayda sağlaması hedeflenmiş.
Pergamon'da yer alan yazıtların alışılagelmiş Yunan harfleri dışında tasarımsal öğeler ve taş ustalarının, tipografların ve Pergamonluların estetik anlayışını da yansıttığı aşikar. Yazıcıgil, fotoğrafla belgeleme ve modelleme sonrası dijital font tasarımı yaparak bu yazı tipi tasarımını hatasız kopyalayarak ortaya şahane bir iş çıkarmış.
Tüm bunlara ek olarak kitapta yer alan fotoğraflar ve görselleştirmeler, kitabı incelemeyi oldukça keyifli kılıyor.
Pergamon / Yunan Harfli Bir Yazı Tipi Tasarımı / A Greek Script Typeface DesignOnur F. Yazıcıgil · Yem Yayınları · 20232 okunma
İstanbul 1920, orijinal ismi "Constantinople Today" olan ve Amerikalı araştırmacılar tarafından Amerikalı okura yönelik hazırlanmış bir kent monografisi.
Kitap, işgal dönemi İstanbuluna dair bir kent panaromasını vernesi bakımından oldukça kıymetli. Toplumsal örgütlenme, İstanbul'da mülteciler, yetimhaneler, eğlence ve dul kadınlar gibi şehirliler özelinde ve şehirlilere dair fragmanlar sunması, kitabın benim için okuması en ilgi çekici bölümleriydi.
İşgal dönemi İstanbul'una "dışarıdan bir göz" olarak bakmak için ve dönemin İstanbul'unu bu açıdan görmek için oldukça faydalı bir kitap.
Παρμενίδης - Αποσπάσματά
Alfa Yayınları'nın, Yunanca asıllarıyla birlikte Yunan düşünürlerin metinlerini bastığını görünce çok heyecanlandım. Çok sevgili Yeniköy Kitapçısı'ndan aldığım bu kitabı okumak için sabırsızlanıyorum. Çünkü benim gibi Antik Yunancayı yeni öğrenmiş ve öğreniyor olan kişiler için bu gibi çevirisiyle birlikte sunulan metinler bulmak oldukça zor.
Okur Takip Önerileri
Grammar of Ornament, 1856 yılında yazılmış bir desen kitabıdır. Kitabı yaratan Owen Jones, Royal Academy'de mimarlık eğitimi almış bir aristokrattır ve o dönemin diğer İngiliz mimarlarının da yaptığı gibi Grand Tour isimli tura katılır ve gördüğü yapılardaki süsleme öğelerini (öğrencileri ve bir mimar dostu ile beraber) çizer ve gördüklerini not eder. Kitabın başında belirttiği "bezeme ilkeleri" bağlamında Türk, Bizans, Pompeii gibi pek çok milletin ve yerleşimin yapılarını ziyaret etmiş ve ele almıştır. Fakat Jones bunu yaparken ne yazık ki önyargılı bir tutum izlemiştir. Örneğin çok beğendiği ve dünyaya da adını duyurduğu Elhamra ile ilgili methiyeler düzerken Roma süslemesini tabiri caizse yerin dibine sokmuştur. Zaten kitap okunurken anlaşılacaktır ki ele aldığı yapılar özellikle seçilmiş yapılar değildir, karşısına çıkmış da çizmiş gibi bir izlenim sunmaktadır.
Kitabın bir diğer önemli yanı da, kitap çok fazla renk içerdiğinden ve o dönem 3 renk dışında bir rengi basmak söz konusu olmadığından, elle boyamak bir seçenek olsa da bu çok pahalıya gelecektir. Fakat Jones büyük paralar harcayıp bir baskı teknolojisi kurar ve kitabı bastırır.
Kısacası bence bu kitap bir katalog gibi ele alındığında oldukça güzel bir kitaptır fakat anlatılar akademik anlamda ele alınabilecek nitelikte değildirler.
Hem matbaa bakımından, hem dönemin İngiliz mimarlık ortamını anlamak bakımından hem de bir katalog olması bakımından oldukça önemli bir kitap olan Grammar of Ornament, mimarlık ve sanatla ilgilenen herkesin göz gezdirmesi gereken bir kitap olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kitaba başlarken en merak ettiğim şey, yıllardır okuyup araştırdığım İskandinav mitlerini Neil Gaiman'ın nasıl anlatacağı idi. Neil Gaiman'ın sade dilinden bu denli görkemli hikayeleri dinlemek muhakkak ki İskandinav mitleri ile ilgili yeni okumaya başlayan insanların kafasında bir fikir oluşması için yeterli olacaktır. Peki ya halihazırda bu hikayelere aşina olan insanlar? Kendimi son cümledeki insanlara dahil ederek söylüyorum ki, kitap bitmesin istedim hatta yavaş yavaş okudum desem doğru olur. Bana uykudan önce anlatılan heyecanlı hikayeleri anımsatan bu kitap, sade ve açıklayıcı diliyle oldukça başarılı olmuş. Odin, Thor, Loki, Freya, devler, elfler, cüceler ve daha niceleri okurken kafamda canlanıverdi ve kitap beni öylesine içine çekti ki kendimi Asgard'dan bir karakter gibi hissettim.
Mitolojiye ve İskandinav kültürüne ilgisi olan herkesin okuması gerektiğini düşündüğüm bir kitap olmuş. Ve söylemeden geçemeyeceğim, kapak tasarımı ne şahane olmuş öyle! (hardcover kapaktan söz ediyorum). Hiçbir yazıya yer vermeden Mjolnir'in simsiyah zemine altın renkte çizilmiş olması fikri harika olmuş, kapak tasarımcısına ayrıca saygılarımı sunarım.
Aylak Adam okuduğum ilk Yusuf Atılgan romanıydı. Lisenin ikinci yılında bir arkadaşımın bana önermesi ile okuduğum kitabı daha sonra iki kez daha okuyacaktım. Bir kitabı birden çok kez okuyorsanız ya kitabı anlamamışsınızdır ya da anlamış fakat daha çok anlamak istemişsinizdir. Benimkilerin sebebi hangisiydi anımsamıyorum, sanırım ikincisi. İlk okuyuşumda aylak adamın sıklıkla kulağını kaşıdığını farkedemememin sebebi ise bilinmez. Sanırım beraber daha çok zaman geçirmemiz gerekmişti. Yusuf Atılgan okumak bana izlerken uyuyakaldığınız ve sonunu asla bilemeyeceğiniz eski bir filmi izlemek gibi gelir hep. Keyifli, merak uyandırıcı fakat sonu asla bilinmeyen.
