Kitaba basladigimda galiba bir kabustayim diye rek devam ettim. Cunku ben ne film izlerim ne dizi! Ne sinemaya dair ufacik bir bilgim vardir ne de ilgim. Neyse basladik bir kere diye devam ettim:)iyi ki etmisim!
Yazara dair ufacik bir bilgim de yok, cektigi hicbir filmi izlemedim. Ben boyle durumlarda kitabin icindeyken aslinda saheserlerle dolu bir muzede olup, oradaki basyapitlara dair hicbir sey bilmeyen biriymisim gibi hissediyorum. Ama yazar neyseki sadece sinema anlatmamis. Her zaman tartisilip duran "Sanat ne icin vardir? Sinema-edebiyat iliskisi" vs konularina da deginmis ve bunlari yaparken oyle felsefi cumleler kullanmis ki aslinda filozof olmaliymis dedirtiyor:)
Cumlelerini cok begendigim ve bircok fikrine de katildigimi soylemeliyim. Kitabi okuyacaklara nacizane tavsiyelerimi siralamak isterim;
1. Sinema dunyasina dair bilgili ve ilgili olan
2. Tolstoy, Dostoyevski'nin tum eserlerini okumus ve genel olarak Rus edebiyatina dair bilgili olan
3. Proust'un eserlerini okumus, Thomas Mann'in belli basli eserlerine hakim olan
kisiler sanirim bu kitabi gelmis gecmis okuduklari en iyi eser sayacaklardir.
Birgun o seviyeye ulasirsam yeniden okumak isteyecegim bir kitap oldu. Okuyacak herkese keyifli okumalar dilerim!
Emile Zola
Dünyanın geri kalanı Zola’nın döneminde realizm akımı ile mücadele ederken Zola bir tık öteye giderek ‘Natüralizm’ kavramını