Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Joan Baez - All the Weary Mothers of the Earth
yeryüzünün bütün bitkin anneleri yeryüzünün bütün bitkin anneleri sonunda dinlenecekler onların bebeklerini ellerimize alacağız ve elimizden geleni yapacağız güneş tarlaların üzerine alçaldığında kendilerini aşka ve müziğe bırakacaklar ve yeryüzünün bütün bitkin anneleri dinlenecekler ve traktörü üstündeki ve sabanı yanındaki çiftçi şaşkınlık
Bu milletin külüne üflesen altından iman çıkar…
Çanakkale'de cephede Ramazan ayı: Bir asker cepheden kızına mektup yazıyor, diyor ki: “Benim güzel kızım bugün Ramazan’ın ikinci günü. Şeyhülislam oruç tutmayabilirsiniz diye fetva yayınladı ama benim içim rahat etmedi oruca niyetlendim. Sahur vakti çalıların arasında iki kök çiriş (pırasaya benzeyen daha küçük bir ot) buldum onlarla sahur ettim. Gündüzü yeni siperler kazdık, hiç susamadım, taarruz arttı ve kafamızı çıkaramadık. Akşam olunca bir asker ezan okudu. Siperin içinde matara elden ele dolaştı. Herkes orucunu su ile açtı. Ben zannettim ki sadece ben oruçluyum meğer bölüğün hepsi oruçluymuş. Matara en son bana geldi. Geldi ama ben kendimden utandım, çünkü arkadaşlarımın hepsi sahursuz oruç tutmuşlar. Ben ise iki çirişi yediğim için arkadaşlarıma karşı kendimi mahcup hissettim. O gün oruçlu şehit olan Erzurumlu, Darendeli Yeniceli ve diğerlerinin hakkını nasıl öderim diye gözyaşı döktüm. Şehadete yürüyenler iman ve vatan sevgisini gönlünde taşıyanlar…”Ruhları şad olsun. Âmîn
Reklam
İllede Vatan illede İslam…
Ey benim taşı toprağı altın memleketim Ne oldu sana ne hale geldin Hainler mi sardı dört bir yanını Kâfirler sana kötü gözle mi bakıyor Varsa yoksa Vatan illede Vatan illede İslam Ne olduğu belli olmayan mülteciler mi sardı dört bir yanını Kendi yurdundan kendi vatanından gitmek Zorunda mı kaldı insanlar Ne çabuk terk ediyor seni insanlar Varsa
Çanakkale'de okumuş birisi olarak belirtmek isterim ki, hepimizin gidip yerinde görmesi gereken bir yer. Koca bir tarihe tanıklık ediyorsunuz. O mevzileri, topları yerinde gördükçe, zaferimizi zihninizde tekrar tekrar canlandırabiliyorsunuz. Gerçekten muhteşem bir yer. Bazı siperler olduğu gibi bırakılmış, hala savaşta ki haliyle duruyor, öyle doğal bir yer Gelibolu yarımadası. Küçük yaşlardan okul gezileri düzenlemeliyiz. O çocuklara, bu toprakların hiç kolay muhafaza edilmediğinin önemini bizzat yerinde göstermeliyiz. Millet olabilmenin en birinci yollarından birisi de çocuklarımıza iyi bir tarih bilinci aşılayabilmekten geçer...
Şehitlerimize saygı ve minnetle.
"Karşılıklı siperler arasındaki mesafe 8 metre, yani ölüm muhakkak. Birinci siperdekilerin hiçbirisi, kurtulmamacasına hepsi düşüyor. İkinci siperdekiler yıldırım gibi onların yerine gidiyor fakat ne kadar imrenilecek bir soğukkanlılık ve tevekkülle biliyor musunuz? Bomba, şarapnel, kurşun yağmuru altında öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor ve en ufak bir çekinme bile göstermiyor. Sarsılma yok. Okuma bilenler Kur'an-ı Kerim okuyor ve cennete gitmeye hazırlanıyor. Bilmeyenler ise Kelime-i Şehadet getiriyor ve ezan okuyarak yürüyor. Sıcak cehennem gibi kaynıyor. 20 düşmana karşı her siperde bir nefer süngüyle çarpışıyor. Ölüyor, öldürüyor. İşte bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren dünyanın hiçbir askerinde bulunmayan tebriğe değer bir örnektir. Emin olmalısınız ki Çanakkale Muharebeleri'ni kazandıran bu yüksek ruhtur..." Mustafa Kemal'in anlatımı ile Çanakkale Zaferi
18 MART ÇANAKKALE DESTANI
18 MART ÇANAKKALE DESTANI Şair Mesut Kılıçoğlu Çanakkale’yi yazıyorum size, Selâm olsun tüm şehidlerimize. Anlatacağım yiğit Mehmetleri,
Reklam
Övün, ey Çanakkale, cihan durdukça övün!
Siperler arası 8 metre. Yani ölüm muhakkak. 3 dakika önce gelen bölüğün tamamı şehit olmuş. Yeni gelenler bunu biliyor ve bir 3 dakika sonra kendisinin de şehit olacağının farkında ilerliyor. Ama ne ilerleme! Bir an bile sarsılma, durma, geriye bakmak yok. Okuma bilenler ellerinde Kur'an okuyor bilmeyenler kelime-i şahadet getiriyor. Az sonra öleceğini bile bile gözünü kırpmadan şahadete gidiyor. İşte Çanakkale Savaşlarının zaferle sonuçlanmasını sağlayan şey milletimiz ve onun askerindeki bu yüce ruhtur.
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
* Siperler arası 8 metre. Yani ölüm muhakkak. 3 dakika önce gelen bölüğün tamamı şehit olmuş. Yeni gelenler bunu biliyor ve bir 3 dakika sonra kendisinin de şehit olacağının farkında ilerliyor. Ama ne ilerleme! Bir an bile sarsılma, durma, geriye bakmak yok. Okuma bilenler ellerinde Kur'an okuyor bilmeyenler kelime-i şahadet getiriyor. Az sonra öleceğini bile bile gözünü kırpmadan şahadete gidiyor. İşte Çanakkale Savaşlarının zaferle sonuçlanmasını sağlayan şey milletimiz ve onun askerindeki bu yüce ruhtur! Mustafa Kemal Atatürk
Çanakkale Cephesinden Bir Askerin Kızına Mektubu
Benim güzel kızım... Bugün Temmuz 14, Ramazan'ın ikinci günü. Şeyhu'l-İslâm, oruç tutmayabilirsiniz diye fetva yayınladı. Ama benim içim rahat etmedi. Oruca niyetlendim... Sahur vakti çalıların arasında iki kök çiriş (pırasadan daha küçük bir ot) buldum. Onlarla sahur ettim. Gündüz yeni siperler kazdık. Hiç susamadım. Taarruz arttı. Kafamızı çıkaramadık. Akşam olunca bir asker ezan okudu. Siperin içinde matara elden ele dolaştı. Herkes orucunu su ile açtı. Ben zannettim ki sadece ben oruçluyum. Meğer bölüğün hepsi oruçluymuş. Matara en son bana geldi. Geldi ama ben kendimden utandım. Arkadaşlarım hepsi sahursuz oruç tutmuşlar. Ben ise iki çirişi yediğim için arkadaşlarıma karşı kendimi mahcup hissettim. O gün oruçlu şehit olan Erzurum'lu, Darende'li ve Yenice'linin hakkını nasıl öderim diye gözyaşı döktüm.."
Çanakkale Cephesinden Bir Askerin Kızına Mektubu.
“Benim güzel kızım... Bugün Temmuz 14, Ramazan’ın ikinci günü. Şeyhu'l-İslâm, oruç tutmayabilirsiniz diye fetva yayınladı. Ama benim içim rahat etmedi. Oruca niyetlendim... Sahur vakti çalıların arasında iki kök çiriş (pırasadan daha küçük bir ot) buldum. Onlarla sahur ettim. Gündüz yeni siperler kazdık. Hiç susamadım. Taarruz arttı. Kafamızı çıkaramadık. Akşam olunca bir asker ezan okudu. Siperin içinde matara elden ele dolaştı. Herkes orucunu su ile açtı. Ben zannettim ki sadece ben oruçluyum. Meğer bölüğün hepsi oruçluymuş. Matara en son bana geldi. Geldi ama ben kendimden utandım. Arkadaşlarım hepsi sahursuz oruç tutmuşlar. Ben ise iki çirişi yediğim için arkadaşlarıma karşı kendimi mahcup hissettim. O gün oruçlu şehit olan Erzurum’lu, Darende’li ve Yenice’linin hakkını nasıl öderim diye gözyaşı döktüm..”
Reklam
dirildi yalnızlığım bir kuytunun başında herşeyimi kaybettim aşkın iç savaşında yeniden başladım, yeni siperler kazdım derinlerde kayboldu sesinde, naaşında.
Yahudilerden korkan bir ümmet galibiyeti elde edemez. Çünkü Allahu teala onları korkak olarak vasıflandırmıştır. Kim onlardan korkarsa, onun dışındakilerden daha korkaktır. "Korunaklı şehirler ve duvar gerisi (siperler) olmaksızın, sizinle topluca (göğüs göğüse) savaşmazlar. (Haşr, 14) Şeyh Abdulaziz Tureyfi
Subhanallah ve Elhamdulillah
Onların topu birden sizinle, ancak müstahkem yerlerde ve siperler ardında olduklarında savaşırlar. Kendi aralarındaki gerginlik ve çatışma şiddetlidir: Sen onları birlik içinde sanırsın, oysa kalpleri dağınıktır. Çünkü onlar aklını iyi kullanamayan kimselerdir. Haşr, 14
198 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.