en sıradan şeylerde bile bi kıpırtı bulabiliyorum. en durağanında bile bi heyecan. en uçarı halimle bile dinleyebilirim seni, en hızlı akışta bile durabilirim. dikkati seviyorum.
Erkek yazınca kıza kız yazınca erkeğe olmalı mantığınız beni yoruyor yani olay karşı cins mi illa
Bir kız herhangi bir paylaşımını babasına yazabilir ya da bir baba kızına yazmış olabilir insan teyzesini sevebilir yeğenini övebilir yani her şey sizin anladığınızı sandığınız gibi değildir. En basit örmekle arkadaşım diye bir alıntı yazdığımda erkek olarak algılıyorsunuz Ayşe Fatma Hayriye diye belirtmem mi gerekiyor illa benim kız arkadaşlarım olmasın mı 😂 hadi başka alıntımda erkek olan birinden bahsettim abim olamaz mı ya da erkeklerle sıradan arkadaşlıklar kurulmuyor mu 😂 sinirliydim bir anda gülme geldi çünkü komik bunu açıklıyor olmam…
"Hayatın her yerinde, genellikle sıradan ve göz ardı edeceğimiz güzellikleri görmemiz, mutluluğun anahtarıdır, kalbimizi ve ruhumuzu besleyen en değerli hazinedir, yaşamın en büyük zenginliğidir."
insanlar büyük gayelerin peşinde koştukları zamanlarda diğer insanlar ile olan ilişkilerinde bir vurdumduymazlık hakim oluyor. insan ilişkileri oldukça komplike durumlar ve belli bir tanımı yapılıp hizaya oturtulması bir o kadar zordur. bunun üstüne kafa yormalı fakat geniş çaplı düşünerek spesifik olaylar ve kişilere - bazen de çok sıradan bayağı kişilere - fazla takılmadan kafa yormak daha hayırlı. insan ilişkilerini spesifiğe indirgemek yerine bir bütün organizma, bir tür olarak bakabilirsek ve bunları dha sonrsında bireyler üzerinde nesnel bir biçimde gözlemlediğimiz vakit işin içinden çıkmak kolaylaşır. bireye yönelik bakmamalı - önceliki ve direkymen bakmamalı. bireye bakarken türü göz önünde bulundurmalı ve bunları birbirinden ayırmamalı, ilişkilendrmeli. neden - sonucunu düşünmeli.
İçimde, onca gözyaşı ve alın teri dökerek yürüdüğüm yolun sonunda beni vahşi kapitalist düzenin sıradan çarklısı yapan sisteme karşı müthiş bir öfke var. Tersine doğru yüzmek istiyorum bu hayat denizini, çocukluğumun kış görmemiş ülkesine varmak özlemindeyim belki de…
“Allâh’a ulaşamadan gerçekleşen ölüm, sıradan bir ölümdür. Maksûda ulaştıran şey, «Ölmeden evvel ölmek» yani nefsânî arzulardan vazgeçebilmektir. Diğer bir ifâdeyle «fenâ» hâline ermektir.
Yâkub Çerhî Hazretleri
Orta Asya’daki ilk zamanlarından Cumhuriyet dönemine değin Türklerin tarihine devletçi elitlerin oynadığı rol damgasını vurmuştur. Sıradan insanlar ve kitleler yöneticilerine itaat etmiş, onların iktidarına boyun eğmiştir.”