Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kadınlar erkeklerle olan iletişiminde mesajların rengine, duygusal tonlarına baktıkları için, biz erkekler onları anlamakta zorlanıyoruz. Biz işlevsel odaklı baktığımızdan bir çok şeyi kaçırabiliyoruz. Kadınların, erkeğine sitem etme yerine her şeyi açık ve net olarak ifade etseler iletişim kanalları daha açık olur ve boş yere kırgınlıklar ortaya çıkmaz. Biz erkekler bu konularda biraz kalın kafalıyızdır, ille de net ve açık olarak kadının durumu ifade etmesi gerekiyor bize.
Elestirmek ve Engellenmek
Sayfa da ilk defa elestirdim ve sonuc; Engel Bir arkadasin kendini bir toplum da ozgur hissetmeyen bazi insanlara karsi yaptigi elestiresel ve sitem dolu bir yazisinin altina,Ozgurlugu biraz acmaya calisip yazdigi yaziya elestiresel bir yorum getirip kendi fikirlerimi yazdim.... Nedense yazinin sahibi arkadas kizdi beni engelledi.Elestirmek yasak sanirim burada ? Cogu zaman goruyorum insanlar engelledikleri kisilerin dedikodusunu yapiyor, e be kardesim dedikodu yap ancak adamin sana ne yazdigini da paylas iki yuzluluk yapma,Bir dusunce yanlissa yanlistir. Eger beni arkadas olarak kendi sayfana kabul etmissen elestirilerime de katlanacaksin, Katlanmadigin yerde engelliyorsan bunun adi cehalettir.Kaldiki gelisi guzel ne yazdigini lafinin nereye gittigini bilecek kadar da akilli bu arkadas !Sorsan insancil humanizmin dorugun da yasayan biri,Yazi yaziyorsun altina da elestireni engellerim diyorsun ahmak misin olum sen ? once neler yazdigina bir bak be adam.... Kendisine de ayni seyi yazdim. Fikirler elestirmek icindir. Her yazdigimiz dogru olacak ve insanlar bizi alkislayacak diye bir sey yok ! Hic sevmedigin insan tipi; Her gun sikayet edip kendini de devamli hic olmayacagi biri olarak tanitandir...
Reklam
Küçük bir çocuğum sokağında, pencere kenarından anlatıyorum seni anneme. sokağın başından görünüyor hayalin salına salına. bir bakışı var çiçek açtırıyor bastığı kaldırımlara. o gülünce güneş alıyor sevdam, gözlerimin içi gülüyor aşktan. anneme anlatıyorum çocukça bir hevesle, sitem ediyorum beni sevmiyor diye. başımı okşuyor, geçer annem, büyüyünce geçer diyor. geçen o pencerede buluştuk annemle, senin yüreğime işlediğin penceremde yasladım başımı dizlerine. geçmiyor anne büyüyünce. diyemedim dizlerinde. baktım uzun uzun sokağın başına belki geçersin diye. uzun uzun hayaller kurdum. gelirsin, seversin diye, uyumuş kalmışım öylece annem uyandırdı kısık bir sesle geçer annem geçer dedi. kalk sevdana yat, uyanınca geçer dedi.
Bu şehri yüreğime gömmeye razı olmuyor kalbim. İçim parçalanıyor. Müslümanların ellerini, kolları ile bağlıyor olması midemi bulandırıyor. Bizim bu uslanmayışımız var ya, yeyip bitirecek bizi, dinimizi, kimliğimizi, izzetimizi... Ve korkarım böyle böyle al aşağı olacağız. Benim fikrim o ki Bu imtihan, bu sancı, bu kaygı, bu günah bize! Bu sitem, bu kahroluş: cesaret edemeyeşimize... Biri de çıkıp diyemiyor mu? Hadi kalkın! Başımızı secdeye kavuşturalım Saygı duyalım ilk kıblemize Hadi, kardeşlerimizin elinden tutalım! Gidelim dönmemecesine Uyanın! Davamız alev alsın, üflememiz yeter küllere! Davasız insan, adresi bilmeden taksiye binen insana benzer Bir yolumuz olsun, o yolda ölelim! Zaten, mesele yolda olmak değil midir? Haydi kalkın Filistin'e gidelim Ama oturmak, kulak tıkamak, olmuyor, yakışmıyor.
Bir gün baksam ki gelmişsin Bir güvercin gibi yorgun uzaklardan yâr. Gözlerinde bir bitmez, bir tükenmez güzellik Saçlarında ilkbahar. Bir gün baksam ki gelmişsin Gülüşünde taze serin bir rüzgâr. Ellerin yine eskisi kadar güzel Çiçek açmış dokunduğun bütün kapılar. Bir gün baksam ki gelmişsin Hasretin içimde sonsuzluk kadar. Şaşırmış kalmışım birdenbire çaresiz Dökülmüş yüreğime gökyüzünden yıldızlar. Bir gün baksam ki gelmişsin. Ne yüzünde bir gölge, ne dilinde sitem var. Tozlu pabuçlarını gözlerime sürmüşüm Benim olmuş dünyalar. Yavuz Bülent Bakiler....
Nazlan Sitem et Kırıl bana Beni geç vakit Tek başıma suya yolla Bahçede yüzünü öteye çevir Güle hayret ediyormuş gibi yap Gülümseyerek konuş da başkalarıyla
Reklam
Bir gün gelecek, Ne hayalim ne de gölgem kalacak, bu dünyada Artık ne kederim, Ne de derdim olacak Benden sana binlerce şiir den başka, Bir parça sitem, Bir yığın özlem, Bir yığın hasret kalacak.
Şükrü Erbaş üzerine birkaç kelam.
köylüleri niçin öldürmeliyiz şiiri pek sevilen şair. türkiye'de son yıllarda aşağılık bir seçkincilik sevdası belki bu ilgiyi tetiklemiş olabilir. bu seçkincilik üzerine uzun bir konuşmayı ise şimdilik ertelemeyi ve erbaş'ın meşhur şiiri üzerine bir polemik yapmayı seçelim. erbaş'ın sorduğu "köylüleri niçin
Öğretmen, Çocuk
Bir çocuğu öğretmenine sımsıkı sarılırken gördüm, kendi çocukluğum aklıma geldi. Biraz hüzün biraz sitem.. Bahçede öğretmen görünce, korkudan kaçışan çocuklardık.. şimdi öğrenciler hocalarına sarılmak için sıraya giriyor bazı yerlerde ne guzel. Umutsuz insanlarla dolu heryer ancak; geleceği, merhamet yüklü öğretmenlerin şefkatiyle filizlenen çocuklarla inşa edeceğiz..
Siteme giden yol..
Bugün gökyüzüne baktı mı bu gözlerin? Ya bir şiire dokundu mu sözlerin? Hani bir dikmek için bir fidana dokunur gibi dokunacaktın ruhuma? Seni alıkoyan sitemkar gözlerim mi? Yoksa sözlerim mi? O sitem seni sevmediğim için değil,o sitem bir gülün dikeni işte.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.