"Hayatımızı bir oyun gibi yaşasaydık
eğer böyle mi yaşardık,
mutluluğa doğru sürmez miydik taşlarımızı"
dese biri bana, susarım.
Biri size böyle söylese...
Bilmem siz ne dersiniz.
"Sabah seni uyandıran kimse olmadığında, akşam eve geldiğinde karşılayan olmadığında ve istediğin şeyi istediğin zaman yaptığında bunun adı özgürlük mü oluyor, yalnızlık mı siz ne dersiniz?"
Ruhlar nefes alır gibi birlikte mi birbirlerini düşünür
Yani siz kalbiniz de ki berini düşünüp uyuyamıyorsanız ya
İşte karşı taraf da mı öyledir
Ne dersiniz ?
Ben onu, hiç görmedim,
Bu yüzden, tanımadan yazıyorum,
Anneyi,anne sevgisini,
Soranlara.
Şöyle bir düşünüyorum da;
Anne sevgisi,
Olsa,olsa; Bir güneş ışığı,
Ama sıcacık,sımsıcak,
Canınız Issız Adam oynamak niye istiyor ? Anlamıyorum. Sizi seven - bu sadece gönül ilişkisi olmak zorunda değil - size cesaretle gelen bir kadına niye sonunda ben büyük kızım raconu kesiyorsunuz. Başta vir farklıyken sular durulunca çok başka bir yüz çıkıyor. Köprü zaten en başından yakıldı istesen de geçemezsin ki ? Sizin dersiniz acıdan mı beslenmek ? Siz ne istiyorsunuz
Bedenin yaşaması değil de ruhun yaşlanması yoruyor insanı. Geçen zaman değil yaşadıklarımızdan kalan izler belirliyor sanırım yaşımızı. Aynı ağaçların yaşının gövdesinin içinde görülen halkalardan anlaşılması gibi..