Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Bu seriyi almadan önce yorumlarını okudum. %80 kötü demesine rağmen popüler kültürün kölesi olduğum için hemen aldım sjsjsjs
Okunmamış kitaplarım arasından kura ile yeni kitabımı seçtiğim için serinin ilk kitabı değil de ikinci kitabı denk geldi. Serinin her kitabı birbiri ile temaslı fakat bağımsız karakterleri konu aldığı için ikincide başlamam sorun olmadı. Tek sorun ikinci kitap ilkinden daha güzel yorumları... ikinci kitabı bile beğenmemişken ilk kitabı nasıl okuyacağım diye düşünmeden kendimi alamıyorum ve evet, kitabı beğenmedim.
Sadece kendi ülke sınırları içerisinde önemsediğini düşündüğüm bir kraliyet ailesinin prensesi ve koruması arasında yaşanan aşk dedikleri libido patlamasını okuyoruz.
Şöyle sevişip sevişip en son ben sana aşık oldum ya diye bıkbıklanan karakterlerden bıktım. Adam gibi önce aşık olup sonra sevişen karakterlerin adam akıllı aşkını okumak isterim artık yeto yani.
Aşk kitaplarına erotizm koyun tamam ama bazen sadece bunun üzerine yazılmış gibi geliyor bazı kitaplar. Bu kitapta tam olarak öyleydi. Sevişmeler aşktan daha ön plandaydı.
Kitabın konusunu sevmedim ama karakterlerin kimyası uyumluydu baya. Bridget, normal bir kız bir şey diyemem ama Rhys tam bir klasik bildiğin aşırı yakışıklı ve kesinlikle az konuşan, agresif he muhakkak herkesi dövebilen eski komando falan filan ve baba problemleri var ajdjajdnsjs şaşırdık mı hayır
Yine de dediğim gibi kitapta iyi olan şeyler karakterlerin kimyası ve erotik sahnelerdi. Başarılı bir şekilde yazılmıştı, gerçekten erotikti yani neyse uzun lafın kısası önermiyorum, beğenmedim
ÇELİK BİRLİK
Yazar, yaz günü Noel ile ilgili bir kitap yazmak istiyor. Daha doğrusu annesi istiyor. Bu yüzden de zirvesi karla kaplı bir dağın karşısına oturarak sıcak ve terleten bir yaz günü bu hikâyeyi yazıyor.
Yatılı bir okul olan Johann Sigismund Lisesindeki öğrencilerin maceralarını ve güzel dostluklarını anlatıyor. Kitabı okudukça o okulda okumak istedim. Harika bir ortam. Kitabımızın ana karakterleri Martin Thaler, Sebastian Frank, Matthias Selbman, Uli Won Simmern ve Jonathan Trutz. Her birinin farklı bir hikâyesi var. Zaten yazarın da dediği gibi : " Bir yatılı okulda her cins çocuk bulunur."
Kitapta yer yer Hababam Sınıfı vibeı aldım. Bu arkadaşların bir de grubu var.
Ayrıca kitaptaki Bökh karakterine bayıldım. Bu aralar okuduğum kitaplarda harika öğretmenler yer alıyor. Bu bir mesaj mı yoksa? Sjsjsjs yine öğretmen olasım geldi. Hem de bu sefer yatılı okulda.
...
Kitap oldukça akıcı ve sürükleyici. Ayrıca bolca mizah barındırıyor. Bir çok yerde : " Vay beee! Söyle bir ortamımız olacaktı.." dedirtiyor. Ben çok beğendim. Tavsiye ediyorum. Şimdiden iyi okumalar.
Bu kitaba büyük bir heyecanla başlamıştım. Heyecanım son satırlara kadarda devam etti.
Güzel ve soluksuz okuyabileceğiniz bir polisiye romanı. Yalnız kitabın sonu beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. Spoiler vermek istemiyorum. Tavsiye ettiğim bir kitap, polisiye sevenler için güzel çerezlik bir kitap olur. Sjsjsjs şimdiden iyi okumalar.. :))
Elle Kennedy’nin Off Campus serisini özellikle de Anlaşma kitabını çok seviyorum. Yeni serisinin beklentinin aşağısında kaldığını duyduğum için de okumaktan çekiniyordum.
Serinin ilk kitabını okurken arkadaşım kitabı bol bol anlattı. O yüzden okumadan Summer’dan ve ilişki yumağından hoşlanmadığıma karar verdim ve direkt ikinci kitaptan başladım seriye.
Yazardan şu ana dek okuduğum hokey anlamında en heyecanlı kitaptı. Briar Harvard kapışması sırasında maçı sanki canlı izliyormuşçasına heyecanlandım ki ömrümde hokey maçı izlemedim. Ama gözlerimin önünde canlandı resmen.
Brenna tam kendini açtığında sırf başkalarının dolduruşuna gelip de onu üzdüğü için Jake’e aşırı kızgınım. Yahu bir kere de son anda batırmadan bitirelim şu kitapları ya sjsjsjs.
Ayrıca kitapta Rupi ve Mike çiftine bayıldım. Bu kadar manyak bir çift okumamıştım uzun zamandır. Eğlenceli ve saçma yan karakterlerdi ve her sahnelerinde aşırı güldüm
Sercey
Ben tek kelimeyle bayıldım. Yazarın ilk okuduğum kitabıydı ama çok akıcı bir dili var ve o yüzden son olmayacağını biliyorum Serce minikk kuşum o kitaptaki en ben karakter saçmalarız sonra buna güleriz bazen çok konuşuruz ve toplumda garip karşılaşırız.ama serceyi okurken yüzümde hep bir gülümsemeyle okudum bazı yerlerde ona koskocaman sarılmak istedim.Başka bir ortak özelliğimizse hayvanları sevmemiz kediler! Şimdi sıra Ceyhun çapkında ceyhunun en çok pes etmemesini sevdim sanırım bazı cümleleriyle serceyide benide kendine düşürdü kitabın yan karakterleri fatih,ufuk,ve daha sayamayacağım çok isim ben onları okumayı çok sevdim umarım sizde seversiniz hemen ilk kitapçıdan anında yanınızda sjsjsjs bu espriyi yapmazsam olmazdı kitabı okursanız anlıycağınızı düşünüyorum ben den bugün bu kadar görüşmek üzere kitapla kalın.
İlk kitap olan Cinder'in müstakbel sevgilisi Prens Kai'ye pek bir gıcığım. Sümsüğün teki olduğunu düşünüyorum ama kırmızı başlıklı kızımız Scarlet'ın manitasına bir ufak aşık olmuş olabilirim. Allahım tam aksiyonlu romantikli film sahneleri izler gibiydim. Bir Bella Edward aşkı gibiydi.
Scarlet ve manitasının sahnelerini ayıla bayıla okurken Prens Kai sahnelerini göz devirerek okudum resmen Sjsjsjs
--Spoiler--
Ayrıca Kai'nin yine evlenmeye karar vermesine de gülüyorum artık. Galiba bu adam her kitap bir kere evlenmeye karar verecek ajsjsjsj bu kitapta Cinder'in, Kai'nin Levana ile evlenmeye karar verdiğini öğrendiğinde "aptal!" Diye bağırmasına direk aynen tatlım dedim.
--Spoiler Bitti--
Kitapta Cinder'e eşlik eden Thorne diye bir karakter var ve inanılmaz eğlenceli bir adam. Her lafına, tavrına istisnasiz güldüm.
Ya kitabı nasıl anlatayım bilmiyorum ama resmen izliyor gibiydim ve bence ilk kitaptan çok daha iyiydim. Karakterler çok daha başarılıydı. Cinder bile daha iyi yazılmıştı bu kitapta.
İlk kitap gibi bunu da şiddetle tavsiye ediyorum. Zaten seriye bir kere başlarsanız bir daha duramazsınız eminim.
Eğer gerçek hayatta olmayacak şeyler okumak istersem fantastik okurum. Eğer bir aşk kitabı okuyorsam o kitabın baş kahramanını kendim olarak hayal edebilmeyi isterim ben. O aşkın, o karşılaşmanın aynısını yaşamayı umabilmeyi isterim. Her şey güzel hoş ama söyler misiniz bir milyarderin barda pavyon da kendine evlenecek kız araması ne kadar gerçek olabilecek bir ihtimal? Kitapta bununla ilgili geçerli bir açıklama da yok. Aslında adam yakışıklı ve çevresinde bir sürü kadın var ama ne hikmetse barlara kalmış işi. Hiç inandırıcı değil. Yolda yürürken adam kırmızıda durmayıp Natalie'ye çarpsa daha inandırıcı olurdu hatta sonrasında Natalie kör kalsa ve adam vicdan azabıyla Natalie ile evlense bile olurdu ama neyseee.
Neden bu kadar sinirlendim bu yorumu yazarken bilmiyorum Sjsjsjs
Sonuç olarak önermiyorum diyemem ama öneriyorum da diyemem.
Çerezlik kategorisinde bile değil yani. Ya da o kategoride olacaksa da anca tuzlu fıstık olur.
