Depresyonun en yıkıcı yanlarından biri isteğinizi felç etmesidir. En hafif depresyonda, basitçe birkaç sıkıcı angaryayı erteleyebilirsiniz. İstek eksikliğiniz arttıkça, herhangi bir etkinlik öylesine zor gözükür ki hiçbir şey yapmama isteğiyle boğulmaya başlarsınız. Çok az başarı elde ettiğiniz için, gitgide daha kötü hissedersiniz. Sadece kendinizi normal uyarı ve zevk kaynaklarından mahrum etmekle kalmazsınız, üretkenliğinizin olmaması kendinize öfkenizi arttırır, insanlardan daha fazla uzaklaşırsınız ve kapasiteniz daha da azalır.
Bazı noktalarına katılmamakla beraber, genelinde etkilendiğim pek çok kısım oldu. Kitapta insanın içinde zaman zaman doğan kıvılcımları nasıl iyi değerlendirmesi gerektiğinden de bahsediyor. Bununla birlikte, insanın içinde kıvılcımlar doğmasına vesile oluyor. Ataletle savaşmaya çalışan ruhlara iyi gelecektir.
Sonuç olarak sıkça başımıza gelse de iradeyi kaybedince asla pes etmemeliyiz. Hızlı bir akıma denk gelen bir yüzücü gibi biraz ilerlemek yeterli olacaktır; ya da umutsuzluğa kapılmamak için, kendini akımın tüm gücüne bırakmaktansa daha az ilerlemek yeterli olacaktır. Her şeyi zaman sayesinde kazanırız. Alışkanlıkları biçimlendiren ve onlara doğal eğilimlerin gücünü ve enerjisini sağlayan odur. Asla umutsuzluğa kapılmayanın gücü muhteşemdir.
Doğal olarak zihinde karşılık bulmalarına izin vermemek; arzularımızın bağlı olduğu bahaneleri, hataları akıllıca yok etmek ve hatta yıkıcı hakikatlere inanmaktan uzak durmak gerekir. Bu tarz eylemlere eklememiz gereken durum harici etkenlerin de akılcı şekilde düzenlenmesi yani tutkularımızı besleyecek ortamlardan ve onu ortaya çıkaracak koşullardan kurtulmaktır.