Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hangi yöne baksam hep çıkmaz sokak Sokakta aşk var çıkması yasak Sanki sağım solum yakılmış kitap Kitapta aşk var kendisi uzak
Mehmet Boynukalın: "Yaşlı nineleri köpekler parçalıyor. Sorumluların kılı kıpırdamıyor. Bu ne rezalet! Kalbinizde azıcık insanlık, merhamet, Allah korkusu mu kalmadı? Bu millet bu yüzden mi size oy veriyor? Sokak köpeklerine onları yem edesiniz diye mi?"
Reklam
=1MAYIS EMEK DESTANI=
Haydi işçi emektar Omuzlansın pankartlar Şölenlere davet var Halaya dursun kollar Bugün dilanlardayız. Caddeler arşın arşın Şenlensin pazar çarşın
Maria
Birkaç yıl önce, geçmişe doğru yaptığım zaman yolculuğunun birinde Maria adında genç bir kadınla tanıştım ve ona âşık oldum. O da benim gibi bir zaman yolcusuydu. Zamanlar arasında dolaşarak güzelliğiyle, zekasıyla, parıltısıyla her dönemin sanatçılarına ilham verebilecek özel bir kadındı. Şimdi bulunduğum zamandan, geçmişte çizilmiş en güzel
İçimde bir sokak var, seninle yürüyemediğim.
🖤 Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum. Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor Bu şehir o eski İstanbul mudur Karanlıkta bulutlar parçalanıyor Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu Ben sana mecburum sen yoksun.
Attila İlhan
Attila İlhan
Reklam
Bu şehir o eski İstanbul mudur Karanlıkta bulutlar parçalanıyor Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu Ben sana mecburum sen yoksun.
35 yaşındasındır oğlun 17 olmuştur falan ;)
Ben ilk kez ilk okul öğretmenime aşık oldum sonra bir sınıf arkadaşımı sevdim gibi bişe oldu lisede bir delikanlı sevdim ilk aşkımdı. Evlendik. Hatta çocuk da yaptık. Cinsiyetini bilmeden doğuma girdim ama ben hissediyordum ona o kadar bağlanmıştım ki karnındayken herşeyimi anlatıyor, müzik dinletiyor odasını kitaplarla hikayelerle doldurmuştum
ben ne olduğumu bilmiyorum. ne olacağımı bilmiyorum. kendimi ve her şeyi göğsümde ve karnımda kıpırdanan bir şey olarak hissediyorum. bir çizgi ve içerisinde ya da ardındayım, hepsi bu, bunun çırpınışı. ama çizgisiz ve kalem elimde, göğsüme göğsüme batmakta. bazen insan felaketini incelikle anlatışına hayran olur, aydınlığını yaşayaşının güzelliğiyle övünmek olmayınca. acın kimliğin olunca. kendime bakarken çok acı çekiyorum. sana bakarken. dünyaya, hayata bakarken. dünyanın dağları, engebeleri beni kendilerinin arasında öyle bi sıkıştırmış ki, saydam hale gelmişim, incecikliğim bundan belki. kendimden bakarken ötemi görmek ama kıpırdayamamak bundan. bazen ne dediğimi bilmiyorum, genel olarak ne yaptığımı da. kendimi bir cenaze gibi taşıyorum omuzlarımda. güneşi yüzüne makyaj yapıp sürdüğüm küçük kız çocuğu. herkese saldırma tutkusu. herkesi anlama belası. kendini tutup da balkondan aşağı fırlatamama kahrı. hiçbir şeye yetmeyen daracık tahammül. küçülüp küçülüp sende dağılmak, sen ki hiçbir şey ben ki mavi poşete sığmış boşluk. ellerimde bir silah olsa kör karanlığa doğrulturdum, onun içindeki o hasta cenine. sakinleştiğim o anlar uğruna kaçıyor ve kaçıyorum. bak avucumda bir zehir taşıyorum, her sabah buz gibi suyla onu yüzüme çarpıyorum. avuntusuzum, avuntusuz. görmüyorum, duymuyorum ve o karın altında durmuş sokak lambasını izliyorum. nereye doğru bağırabilirsem oraya doğru, bana bunu neden yaptınız. kim var orada, sessizlik. içi benle dolu bir bardak boğazıma dayanmakta. ben burdan uzağa ve burdan derine dadanmakta
Adını bilmediğim bir şey. Belki bir çelişki, belki de sadece bir ihtimal. Ya da tamamen imkansızlık. Fakat susmuyor içimde ki o sokak boyu çığlık. Geçmiyor gözyaşından arda kalan hıçkırık. Adını bilmediğim bir şey bu. Umudun kıyısız tarafı, gecenin sabahı ve günün ilk sigarası. Adı yok, yarım kalan bir konuşma bu." 📜| Albert Camus
Reklam
Umudun bittiği yerde, çaresizlik başlıyor: Dört duvar arasına sığmayan, nefes almamı bile zorlaştıran bir çaresizlik. Ve ben, o kadar çaresizdim ki, gün doğana kadar sokak sokak dolaştım; nefes alabilecek yer aradım kendime. Geceleri sokaklarda nara atarak dolaşanların ne hissettiğini, daha iyi anlayabiliyorum şu an. "Beni anlamanızı beklemiyorum, yanımda olmanızı da istiyor değilim. Sadece uyanın. Ey sıcak yataklarında derin uykulara dalmış mutlu insanlar, hepiniz uyanın; en azından, bu kadarını yapın benim için." diyorlar. Leyla İle Mecnun
“Umutlarım ölüyor Sokak aralarında…”
Onların elinden sokağı aldık... O da giderken yanında mahalle arkadaşlığını, sokak kedilerini, çocuk seslerini, sokak oyunlarını, kapı önü sohbetlerini, özgürlüğünü götürdü. Şimdi ne kadar çabalasak da sokağın sesini anlatamayacağız çocuklara... ~~~ Şermin YAŞAR
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.