Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
Nuray
Nuray
@sokaklaruyudugunda
üniversite
26 okur puanı
Ekim 2019 tarihinde katıldı
Aşk üçgeni var diye korka korka okumuştum neyseki yokmuş ama yine de puanım 5/10 çünkü diğer incelememde de söylediğim gibi bu serinin en büyük eksikliği duygular.
Kitap Mare’in ağzından anlatıldığı için onun duygularını ne hissettiğini çok iyi biliyorum hissedebiliyorum ama yazar ne yazıkki diğer karakterler için aynısını yansıtamamış duygular
Okur Takip Önerileri
Evvet yeni bir fantastik seriye daha başlıyorum neredeyse 2 haftadır reading slumptaydım bu kitap beni neyseki kurtardı şu illetten.
Kitabın konusunu da karakterlerini de genel olarak beğendim ama kitabı bitirdiğimde bir şeylerin eksik kaldığını farkettim. Eksik olduğunu farkettiğim 2 şey var bunlardan 1. si kesinlikle betimleme. Mekan betimlemesi oldukça yerindeydi ama karakterlerin fiziksel görünüşleri hakkında o kadar az şey yazılmıştı ki gerisini zihnimde kendim canlandırmak zorunda kaldım. Mesela baş karakterimiz Mare’nin saçlarını kahverengi ve boyunun kısa olması dışında hiçbir şey belirtilmemiş ya da benim favori karakterim olan Cal’ın siyah saçları ve iri yarı olması dışında hiçbir şey yok. Yazar bazı yerlerde gereksiz mekan betimlemesi yapmıştı bunun yerine Cal’ı ayrıntılı bir şekilde betimleyebilirdi gerçekten büyük eksiklik bu.
2. eksiklik de duygular. Tamam karakterler sağlam ama ne bileyim duyguları samimiyetleri bana geçemedi ne kadar denersem deneyeyim kendimi karakterlerin yerine koyamadım.
Ve şunu da söylemek istiyorum ki aşk üçgenlerinden nefret ediyorum ve baş karakterimiz Mare’nin Cal ve Maven’e hissettiği belirsiz duygular beni delirtti. Cal’e aşık olduğunu kabullenmese de düşüncelerinden belli ama Maven’den de hoşlanıyor ve bence çok itici insan ne istediğini kimden hoşlandığını ya da kime aşık olduğuna kesin bir şekilde karar verebilmeli bi Cal’le öpüşüyor bi Maven’le öpüşüyor ve ikisi de ona normal geliyor çok irrite.
Genel olarak güzel bir kitap elimde bütün seri var ama 2. kitapta da aşk üçgeninin devam ettiğini görürsem seriyi okumayı bırakırım aşk üçgenlerinden nefret ediyorum.
**Dünyanın en güzel aşk hikayesi diyen yazar bu sıradan hikayede ne gördü de bunu dedi merak konusu.
Cengiz Aytmayov’un anlatımı gerçekten çok güzel ama bu hikayeyi güzel kılan sadece yazarın anlatımı çünkü bana çok vasat bir olay hikayesi gibi geldi. Üslubu çok masalsı çok güzel ama konuyla bütünlüğü olmayınca bir şeyler eksik kalmış. Selvi Boylum Al Yazmalım gibi olaylı bir hikayeden sonra okuduğum için bana daha sıradan gelmiş de olabilir ama kesinlikle söylendiği gibi yazarın en iyi kitabı falan da değil.
Sadece üslubu için bile okunur ama hikayeden pek bir şey beklemeyin derim.
Konusuna gelirsek, Cemile yaşadığı döneme göre çok baskın, dediğim dedik bir kadın olabilir ama bana göre Askerdeki kocasını terkedip başka bir adamla kaçması kabul edilebilir bir durum değil. Savaş gibi piskolojiyi yerle bir eden bir olaydan sonra eve dönüp aylardır kavuşmak için beklediğin karının başkasıyla kaçtığını öğrenmek kadar kötü bir durum olamaz yani. Olaya Cemile’nin gözünden bakacak olursam başka bir adama aşık olması anormal bir şey değil ama aşk her şey demek değildir vefa aşktan daha önemlidir bence o yüzden bu hikayede Cemile’nin kocasının tarafındayım.
Çok sade ve akıcı bir dille yazılmış güzel bir hikayeydi gerçekten beğendim. Kitabın arka kapağında filme çekileceği yazıyordu eğer Adara’yı 5 yaşında değil de şöyle 18-20 yaşlarında bir kız oynarsa gerçekten çok güzel olur.
Game of Thrones serisinden sonra ara vermek için oldukça hoş ve kısa bir hikaye oldu okumanızı tavsiye ederim ağır roman aralarında okumak için ideal.
Hayatımda okuduğum en rezil çevirili kitaptı.
Yayınevinde hiç mi kimse çıkıp demedi bu rezil çeviriyi hangi mal yaptı ve biz utanmadan bu rezil çeviriyi yayınladık ?
Bir kitaba başladıktan sonra yarım bırakmayı sevmediğim için resmen zorla bitirdim ve kesinlikle bu kitap için harcadığım saatlere acıdım.
Çevirisini bir kenara bırakırsak, kitabın konusu fena değildi ama Cristian Grey özentiliği fazlasıyla belliydi sanki onun cümlelerini okuyormuşum gibi hissettim çok belirgindi. Ayrıca şunu söylemek istiyorum neden bu kadar fazla fiziksel etkilenmeden bahsedilmiş yahu ? Baş karakterimiz Clara kendini kontrol etmesini beceremeyen, hani şu yaz dizilerinde yakışıklı erkek görünce eriyip biten embesil kızlardan ve erkek baş karakter Alexander’ı her gördüğünde hep dibi düşüyor ve hep ne kadar seksi inanılmaz olduğunu düşünüyor yahu hadi adamı bir gördün öyle düşündün iki gördün öyle düşündün ama hep mi her gördüğünde dibin düşer ya yazar o kısımları çok abartmış resmen.
Eğer Türk yaz dizilerini seviyorsanız okuyun ama erkek görünce dibi düşen mal kızlardan sıkıldıysanız kesinlikle okumayın çünkü gerçekten çok irrite olursunuz.
Bak çevirisi aklıma geldi yine sinirlendim. Böyle rezil bir çeviri ömrümde görmedim ben.
Kesinlikle vasat ve yeterince duygu barındırmayan bir romandı.
Ben romance türü kitaplar sevdiğim için kendimi zorlayıp okudum ama daha önce okuduğum romancelara göre çok basit buldum. Baş karakterlerimiz olan Dominic ve Georgina arasındaki diyaloglar çok yetersizdi; mesela kitabın sonuna kadar asla oturup uzun bir sohbet etmiyorlar ve aralarındaki etkileşim sadece dış görünüşten ibaret sürekli fiziksel çekimden bahsediyorlar insan hiç mi karşısındaki insanın fikirlerinden de etkilenmez yahu. Sürekli fiziksel çekim fiziksel çekim bıktım yani.
Ve en gıcık olduğum şey de şu kahrolası masum kız betimlemesi. Biz aptal masum kız okumaktan bıktık ama yazarlar hala masum salak kız- tecrübeli erkek ikilemesini yazmaktan bıkmadılar. Yok mu şöyle ne istediğini bilen dediğim dedik baskın bir kız karakter ? Öyle erkek fatma yazsınlar demiyorum ama ne istediğini bilen, karşı cinsten birini gördüm mü oracıkta dibi düşmeyen kontrollü bir kadın karakter yazmak zor olmasa gerek ama maalesefki bu kitapta öyle bir şey yok.
Yazarın Yarınlarım Senin kitabını da okudum ve Yarınlarım Senin kesinlikle bu kitabından daha güzeldi eğer okuyacaksanız Yarınlarım Senin’i okuyun.
Not ; Her Romance’ okumaya başladığımda lütfen bu seferki kız karakter ne istediğini bilen güçlü karakter olsun diyorum ama yine hayal kırıklığı :( Aptal masum kız klişesini asla ama asla bırakmayacaklarmış gibi görünüyor :(
