İçimde zaptedilmez bir kırma isteği
dizginlerini koparan bir at sanki bu
soluksoluğa kalıyorum her sonbahar
ve sevgilim ne zaman hoşgörülü olsa
bir yolculuk düşüyor aklıma, gidiyorum
bütün gençliğim böylece geçip gitti işte
ama hala bir şeyler var vazgeçemediğim
...Ahmet Telli...
İçimde zaptedilmez bir kırma isteği
dizginlerini koparan bir at sanki bu
soluksoluğa kalıyorum her sonbahar
ve sevgilim ne zaman hoşgörülü olsa
bir yolculuk düşüyor aklıma, gidiyorum
bütün gençliğim böylece geçip gitti işte
ama hâlâ bir şeyler var vazgeçemediğim
“İçimde zaptedilmez bir kırma isteği dizginlerini koparan bir at sanki bu soluksoluğa kalıyorum her sonbahar
ve sevgilim ne zaman hoşgörülü olsa bir yolculuk düşüyor aklıma, gidiyorum bütün gençliğim böylece geçip gitti işte
ama hâlâ bir şeyler var vazgeçemediğim.”
olacak ne dedikse
olacak bütün bunlar
olacak güzel anam
tatlı bacım
kardeşim
olacak bütün bunlar
《kısa çöp uzun çöpten hakkın alacak》
bu dünya kalmayacak
harâmilere!
Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü
Bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa
bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse
ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de
yırtılan ve parçalanan birşeyler olmalı mutlaka
hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler
Oysa ne kadar sakin bu
Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir,
Her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü,
Bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa,
Bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse.
Ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de,
Yırtılan ve parçalanan birşeyler olmalı mutlaka.
Hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler,
Oysa ne kadar
Dünyayı kandırabilirim ama kendimi
Kandıramam bir de ölümü
Saklasam kendi içime hatta kendimi
Yine de gelir bulur yerimi
Yarım yüzyıl koştum yokuşyukarı
Soluksoluğa sonra çöl dümdüz
Bir de baktım yaş altmışdokuz
Bu gece gördüm kendimi ilk kez
O yapayalnız Tanrı’dan daha da yalnız
Armağanlar çiçekler kahkahalar ve dostlarım siz
İyi ki doğdun Aziz
Sağolun varolun ama çok geç
Yokuş aşağı öyle bir hız
Uzanır kollarınız eller
Uzanır kollarınız eller dokunamadan
Boşuna haykırmayın kurtaramazsınız
Yokluğun gecesinde kayıp yitecek yıldız
" dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü
bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa
bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse
ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de
yırtılan ve parçalanan birşeyler olmalı mutlaka
hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler
oysa ne kadar
İçimde zaptedilmez bir kırma isteği
dizginlerini koparan bir at sanki bu
soluksoluğa kalıyorum her sonbahar
ve sevgilim ne zaman hoşgörülü olsa
bir yolculuk düşüyor aklıma, gidiyorum
bütün gençliğim böylece geçip gitti işte
ama hala bir şeyler var vazgeçemediğim
İçimde zaptedilmez bir kırma isteği
dizginlerini koparan bir at sanki bu
soluksoluğa kalıyorum her sonbahar
ve sevgilim ne zaman hoşgörülü olsa
bir yolculuk düşüyor aklıma, gidiyorum
bütün gençliğim böylece geçip gitti işte
ama hala bir şeyler var vazgeçemediğim