Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kodaman Besleme Düzeni Alçak ve Rezil Bir Düzendir
Türk'ün Erdemli Cumhuriyeti İnsanlığın yeni anası olacak çocuklar büyüyor Anadolu'da. O çocukların memesini kesmeye kalktılar. Meme Anadolu da topraktı.
Atatürk İnsanlık Ödülü Bundan sonra negatif tarafa hizmet yok. Gündemi onlar değil biz belirleyeceğiz. Onlar yaşattıkları zulmü yaşayacak bunu hazmetmek biraz zor olacak. Bir çok dalda batının paralı nobel ödülünü anlamsız hale getirmek için Atatürk insanlık ödülü vereceğiz. Bu ödülü almak o kadar kolay olmayacak. Her dalda ödül olacak. Karşılığında para olmayacak. Ödülün manası büyük olacak. Ödüller Ankara'da verilecek dünyanın her yerinden insanlar gelecek Ankara bir turizm, kültür, sanat başkenti olacak. Öyle şu yazara şu sözü söyletip siyasi amaçlı para karşılığı nobel çöpe atılıp tarih olacak. Ha keza bilim adına maddeye mana vermeden üretim anlayışı ve buluş cezalandırılmış olacak. Nobel sömürge yararına çalışanlara çıkar karşılığı verilen bir ödüldür. Atatürk değeri bunu da tarihe karıştıracak. Önder Karaçay
Reklam
Takvimler 15 Kasım 1884'ü gösterdiğinde Avrupa'nın en önemli şehirlerinden birisi olan Berlin'de Alman Başbakanı Otto Von Bismarck'ın öncülüğünde bir konferans toplandı. 1885 tarihine kadar sürecek olan bu konferansa Avrupa'nın sömürgecilik iştahı bir türlü doymak bilmeyen farklı devletlerinin temsilcileri katılmıştı. Berlin'de bir masanın etrafına toplanan bu emperyal güçlerin temsilcilerinin ana konusu Afrika idi. Berlin Konferansı'nda temsil edilen devletler Afrika'nın geleceği için kanlı bir plan hazırlamaya koyulmuşlardı. Artık sömürge uğruna birbirleriyle çekişmeyecekler, Afrika'yı aralarında bölüşeceklerdi. Zira ışıltılı uygarlıklarını sürdürmek için Afrika insanının emeğine ve ülkelerinin zenginliğine el koymaları gerekiyordu. Bu kanlı planı yine kendilerine uygun biçimde süslü kelimelerle kamufle etmeye koyuldular. Sömürge alanları “Serbest Ticaret Bölgesi" kavramıyla yaldızlanıyor; kanlı Batı egemenliği “hızla zirveye ulaşan ve belirli bir aşamaya erişen bir medeniyet” olarak sunuluyordu.
Sayfa 45
Türk Gençliği çok dikkatli bir şekilde okuyun gereğini siz yapacaksınız
Türklerde İnsanlık Adına Biri Kazanır Bini Yer Dünya her canlının eşit hakka sahip olarak yaşaması gereken bir yerdir. Türk töre ile dünyaya düzen getirir. Şer ve ona uyanlar sömürü yararına düzen yıktırır. En çok neye üzülüyorum biliyor musunuz? Yaşayamadım! Kendim hiç yaşamın tadını yazmak dışında alamadım. Belki de almış olsaydım bu
Müslümanlar sömürge olmayı da, sömürge etmeyi de kabul etmezler. Zalim de mazlum da olmak Müslüman'a yakışmaz.
Gençler Din Gerçeğini Anlatıyor Çok Dikkatli Okuyun
İbadet Savaşı Değil Adalet Savaşı Veriyoruz Adaleti neden bir kişinin insafı kontrolüne hile ile verdirdiler? Ortadoğu ve batı sömürge çetesinin çıkarlarına bir Türk Savcının çıkıp engel olmasını engellemek için. Bunu yaparken de adalet savaşı gibi göstererek din adına bir ibadet savaşı veriyoruz ile süslediler. İnsanlık ilk kez yazıldığı
Reklam
Mobbing Bank Diyor ki;
Yaşam Kalite Düzeyimiz Nasıl Artabilir? Yaşam kalite düzeyimizin artabilmesi için ilk önce ortadoğu ve batı sömürge zihniyetinden uzaklaşmamız gerekir. Yirmi yıldır dinci siyasi ideolojik bataklık ülkemizi böyle bir felakete batının ülkemiz üzerinde bir asır önce ki planlarına hazırlık amaçlı bir çabaya dönüşmesine yol açtı. Bir asırlık
Genel olarak ekonomimiz gelişmekte olan ülkelerin ekonomileriyle kıyaslandığında yüksek bir düzeyde değildir. Kurtuluştan önce Kampuçya yarı-sömürge ve yarı-feodal bir ülkeydi. Geri bir tarıma sahipti. Yoksul ve aşağı-orta köylüler tüm nüfusun %75'ini oluşturuyordu. Çok yoksuldular. Aynı şekilde emekçi halkın hayat düzeyi de çok düşüktü. Kurtuluş savaşı sırasında muazzam bir tahribat, yıkım ve hasar meydana geldi. Kurtuluştan sonra kendi gücümüze dayanarak ekonomimizi ve ülkemizi yeniden inşa etmeye ve halkımızın hayat düzeyini geliştirmeye çalışmak zorunda kaldık. Pirinç üretimi sorununu çözmek için geniş çapta güçleri seferber etmek zorunda kaldık. Bu sorunu esas olarak çözdük. 1976 yılında halkı beslemeye yetecek ve aynı zamanda biraz da ihraç edilecek kadar pirinç ürettik. 1977 yılında da pirinç üretimi halkı beslemeye yetti ve gene bir miktar ihraç edebildik. Kurtuluştan önce yeterince karnı doymayan yoksul ve aşağı orta köylü- ler ve tüm emekçiler şimdi artık yeterince beslenebiliyor. Bu yiyecek sorunu yüzyıllardır çözülememişti. Feodaller, toprak ağaları ve kapitalistler bu sorunu çözememişti. Sömürgecilik, yeni-sömürgecilik ve dış yardım da çözemedi. Ama biz çözdük. Bu sorun çözüldüğü içindir ki, köylük bölgelerdeki ve bütün ülkedeki halk bu rejimden son derece memnundur ve bu durum, halkın güçlerini daha kuv- vetli hale getirmiştir. Bu güçlerle ülkemizi sağlam temeller üzerine inşa edebiliriz. Bu aynı zamanda ülkemizi savunmak için daha güçlü kuvvetlere sahip olmamızı da mümkün kılmaktadır.
Sayfa 126Kitabı okudu
Giderek zenginleşen, dünyada kendinden başka her toplumu bir beygir sayan Batı, söz konusu beygirlerin hepsinin dizginini eline almıştı. Devamında kendisini yeryüzündeki tüm milletlerin terbiyecisi ilan eden bu efendi, başta Müslüman nüfusun yaşadığı coğrafyaların ağzına birer birer elindeki yaldızlı dizginleri geçirdikten sonra, beygirlerin hepsine aynı ismi (sömürge) vermiş, sonra da toprakların paraya dönüştürebileceği her karışımı sömürmeye, semirmeye başlamıştı.
Kafasının içine eğitim ışığı giren bir halkın yurdunu sömürge olarak elde tutmak zorlaşır.
Reklam
İmparatorlukların sanatı sömürge ve milliyet işletmektir. Osmanlı imparatorluğu, Trakya'dan Erzurum'a doğru,koca gövdesini yan yatırmış,memelerini sömürge ve milliyetlerin ağzına teslim etmiş , artık sütü kanı ile karışık emilen bir sağmal idi.
Müslümanlar sömürge olmayı da, sömürge etmeyi de kabul etmezler. Zalim de mazlum da olmak Müslüman'a yakışmaz.
Az gelişmiş ülkelerde bir başkent düşüncesi, sömürge döneminden miras kalan ticari bir nosyondur.
Sayfa 184 - Versus
İslâm ümmetinin sömürgeleştirilmesi ilim ve fikir hayatında kısırlığa yol açmıştır. Sömürge altındaki İslâm ülkelerinde yetişen nesiller Batılı seküler kültürü benimseyip dinî hayattan uzaklaşmışlardır. Öte yandan Mevdûdî, Batı düşüncesine bîgâne kalan ulemâyı da geleneksel mirasa körü körüne sahip çıktığı için tenkit eder. Ona göre mevcut durumdan kurtulmanın çaresi sahih İslâm inancını yeniden tesis edecek bir tecdid hareketidir. Bu hareket din anlayışında, teşkilatlanmada, içtimaî ve siyasî hayatta ıslah tedbirleri içeren bir programın tedrîcî şekilde uygulanmasıyla başarıya ulaşacaktır. İslâm toplumunun kültürel ve siyasal emperyalizmden kurtulabilmesi için Kur'an ve Sünnet'e dayalı, fertten topluma uzanan bir tecdid ve ihya hareketini gerçekleştirmesi gerekir." (TDVİA, 29/433).
"Mevdûdî bir taraftan sömürge düzenine, diğer taraftan Hindular'ın baskın kültür olarak yükselişine karşı çık- mıştır. En büyük gayesi Pakistan'ı dünyaya örnek teşkil edecek modern bir İslâm devleti olarak kurmaktı. Cevaplamaya çalıştığı ilk soru Müslümanların sömürge konumuna düşme sebepleri ile alakalıdır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.