Mustafa Kemal, bu gruptaki politikacıları görüşlerine yakın bulmuştu. Dostluklarını kazandı. Onlarla birlikte içki içip, oyun oynadı ve saatlerce ko­nuştu; ama hiçbir zaman bundan ileri gitmedi. Zamanının çoğunu politika­nın kıyılarında gezinerek geçiriyordu. Daima kısa zamanda değerinin farkına varılacağına inanıyor, egemen bir konuma
Bunca zamandır konuştukları devrim, hiçbir uyarı işareti vermeksizin, ansızın çevrelerinde patlayıverdi. Önceden hazırlanmış bir plan olmadan, eskisi kadar tez canlı ve yabanıl olan Niyazi, birkaç adamını toplayıp Resne dışına, Güney Makedonya dağlarına çıkarak hükümete meydan okudu. En­ver de hemen bir devrim bildirisi yayınlayarak Doğu
Reklam
Polis suçüstü yakalamak için sürekli olarak onları gözetlemekteydi. He­nüz bu işlere yeni başlamış kişiler olarak, bilgiden çok şevke sahip oldukları için, yakalanmaları hiç de güç olmadı. Bir ajan provokatör cemiyetin içine sızmayı başarmıştı. Bu kişi tarafından saptanan yeni bir üyenin kabul töreni için tüm üyelerin bir araya geldiği bir günde,
“Yezidler olduğu müddetçe Hüseyinler de var olacaktır”
İMAM HÜSEYİN VE KERBELA OLAYI Prof. Dr. Ali Yaman İmam Hüseyin Peygamberin torunu ve İmam Ali ile Hz. Fatıma’nın ikinci çocuğu idi. O zamana kadar Araplar arasında pek rastlanmayan bu adı ona Hz. Muhammed vermiş idi. Bazı kaynaklarda Hüseyin doğduğu zaman Hz. Muhammed’in kulağına “ O cennet çocuklarının efendisi (Seyyid)dir.” diye seslendiği
Halep’e Kadar Takip
Bu olay İngiliz ilerleyişini çok uzun süre sekteye uğratmamıştı. 22 Ekim akşamı öncü zırhlı araçlar Halep’e 30 mil mesafedeki Sarakib’e ulaştı. 15. Süvari Tugayı’nın geri kalanının bölgeye varmalarına uzun bir süre olduğundan, ertesi sabah (öncü zırhlı araçlar) Halep bölgesindeki Türk tahkimatları hakkında daha çok bilgi toplama umuduyla ilerlemeye devam ettiler. Kısa zaman içinde öğrendiklerine göre düşman yığınaklarının büyük kısmının bölgede (Halep) kalmasına karşılık yaklaşık 3000 Türk askeri Halep’in yaklaşık 3 mil güneyinde ve Hama yolundaki kısa siperlerde savunma mevzilerini tutuyorlardı. Türklerin niyetini denemek amacıyla Halep’in acil teslimini talep eden bir İngiliz Subayı ateşkes bayrağı altında şehre gönderildi. Mustafa Kemal’in karargah subayından gelen cevap kısa ve önemsemez nitelikteydi: “Halep’teki Türk garnizonunun komutanı notanıza cevap vermeyi gereksiz buluyor.”
Sayfa 329 - Yeditepe Yayınevi; 1. Baskı: Ekim 2018, İstanbulKitabı okudu
Mustafa Kemal, bu gruptaki politikacıları görüşlerine yakın bulmuştu. Dostluklarını kazandı. Onlarla birlikte içki içip, oyun oynadı ve saatlerce ko­nuştu; ama hiçbir zaman bundan ileri gitmedi. Zamanının çoğunu politika­nın kıyılarında gezinerek geçiriyordu. Daima kısa zamanda değerinin farkına varılacağına inanıyor, egemen bir konuma
Reklam
İstanbul’daki ‘Yaşlı Tilki’, aldığı seri bir kararla geri adım attı ve geçmişte­ki kötü yönetimin tüm suçunu çevresindekilere yükleyerek anayasal hükü­meti ilan etti; hafiyeliği kaldırdı ve devrimcilere kucak açtı. Niyazi ve Enver, kazandıkları büyük zaferden duydukları büyük gururla dağlardan indiler. Türk ve Hıristiyanlardan oluşan coşkulu
Hükümet ajanları onun tehlikeli olduğuna ilişkin raporlar verdiler. Cemi­yet de onun cezalandırılmasını istedi. Mahmur Şevket Paşa, onu askeri bir­likleri hükümete karşı ayaklanmaları yolunda teşvik etmekle suçladı. Mustafa Kemal’in cevaplarını doyurucu bulmamakla birlikte, tutuklanması için yeterli kanıta sahip olmaması nedeniyle, onu alay
Cemiyet, Makedonya’daki ordunun yardımına başvurdu. Eğer başarısız olurlarsa, Abdülhamit ve avenesi tüm kötülükleriyle yeniden iktidara gele­ceklerdi. Makedonya’daki ordunun kumandanı, bir Arap ve Abdülhamit’in gözdelerinden olan Mahmut Şevket Paşa’ydı. Bu, uzun boylu, kuru, hadımağası gibi kadavraya benzer biriydi. Asker olarak parlak bir
731 öğeden 471 ile 480 arasındakiler gösteriliyor.