Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kabullendim ben vazgeçildiğimi. Söylersin kutlasın zaferini. Ödedim aşkımın bedelini. Bir ben olamadım bu hikayenin iyisi. Yoktu son zamanlarda olanlardan haberin. Yalnız bırakıldım kimseye anlatamadım derdimi. Yuvanı yeniliyorsun ben hâlâ severken seni.
Zihin Toparlamaca
Bel fıtığı ameliyatımın üzerinden bir ay geçti. Zannettiğimden, beklediğimden daha yavaş olsa da bedenen toparlanırken zihnen de toparlanmam gerekiyor, diyerek kitabın kapağı açıldı. Aslında bir diğer sebep de; arada bir gelen, acaba fıtık tekrarladı mı, ameliyat başarısız mı oldu, diye beni siterese sokan ağrılarımın olmadığı zamanlarda, oturmam
Reklam
Muçi - Ferhat Aksoy
"İyi geceler." dedi yastığını tokatlayıp uzanmaya hazırlanırken. "İyi geceler." diye yanıtladı dördü. Ben koroya katılmadım. Gözlerimi açalı beş saat olmamıştı. Gece yarısından dört saat önce uyanmıştım. Gecenin iyi mi, kötü mü geçeceğine ben tanıklık edebilirdim. Uyumamamın sebebi tabii ki gecenin yargılanışında şahitlik etme isteğim değildi. Asıl sebebini ben de bilmiyorum ama son altı yıldır gündüzleri yaşamıyorum. Tabii zamanla farkettiğim ya da kendimi iyi hissetmek için uydurduğum bir teori vardı uykuyla ilgili. Her şey bir ulaşma meselesiydi. Uykuya zor yoldan ulaşmak, kâbus görmenin önüne geçiyordu. En güzel uyku, ona karşı koyularak gelen uykuydu. Akşamları uyandığımda günün dörtte üçünü uyuyarak geçiren bebeklerden farksızdım. O yüzden rahatça söyleyebilirim bebek gibi uyuduğumu. Tabii bir bebek olmak varken, 21 yaşında beş erkeğin verdikleriyle nefes alıp, onlara verdiklerini iade etmem benim tercihimdi. 21 yaşındaydım. Yolun yarısı mı yoksa 14 yılım daha mı var bilinmez ama son zamanlarda başım yaşımdan aşkın." #edebiyat #yeraltı #roman #alinti
Annem İçin
Öldükten beş gün sonra geldin rüyama. Babaeski’deki eski evin oradasın. Hayır gelin çıktığın ev değil, diğeri. Biz çocukken her yazları kardeşlerinle, kuzenlerimle bir araya geldiğimiz eski mezarlığın oradaki ev. Evin bahçesine çiçekler ekilmiş. 20 li yaşlarındasın. Sanırım hiç evlenmemişsin. Bahçedeki çiçekleri suluyorsun. Çok mutlusun. O kadar
Dışlananlar ( roman -sayfa-1)
Arabaları infilak etmeden önce, kütüphaneci karı koca Mary ve Jason raflara distopya kitaplarını dizerlerken aralarında üzücü bir konuşma geçer... _ Bizi hiç sevmiyorlar öldürecekler! _ Mary tatlım son zamanlarda bunu ben de hissettim ...tuhaf bir kasaba! _ Gidelim buradan! _ Görev süremiz Nisan'da bitiyor karıcığım ... _ Haklısın ... 1984' ü üst rafa koyalım diyorum ne dersin? _ olur canım.... Mayıs
Hanife Çıta
Hanife Çıta
Son zamanlarda ben
Cansel Bingöl

Cansel Bingöl

@cansell_b
·
28 Nisan 23:37
Şiirsizlik özlemi ..
Reklam
Benim tek emelim, imanla göç edebilmek, ve her şeyden önce... " güzel bir yaşam ve güzel bir ölüm" . Bu benim yaşam felsefem. Sevdiklerimin kalbine kötü izler değil iyi izler birakarak hayatıma veda edebilmek, Allah'ın herkese emaneti olan kalbe değer gösterip kalpleri kirmadan gidebilmek.. buna çok ince bir şekilde özen
Bazı zamanlarda bana doğrultulan silahın patlama sesiyle uyanır gibi oluyorum. Kâbusun bitişi gibi ama asıl kâbusun başlangıcı. Bazen titreyen ellerimle yakmaya çalışırken çakmağı, kendimi yakmak istiyorum. Parmak uçlarıma tuttuğum cılız ateş biraz sızı bahşediyor bana. Ardından bir şeyler hissetmenin aciz mutluluğu. Dilimi yakan çayı inatla içiyorum. Sigaramı daha sert çekiyorum ciğerlerime. Ve artık sigaradan son nefesi de çekiyorum. Çünkü anladım, sigara bitince hiçbir şey son bulmuyor. Üç, beş satır karalıyorum. Karaladıklarım arasında kendimi kaybediyorum. Bir şeyler düşünüyorum, hep düşünüyorum. Düşüncelerim arasında cesedimi bile bulamıyorlar. Öyle yokum. Öyle yok olmuşum. Dişlerimi sıkarak geçirdiğim her gece, acıdan kıvranırken dâhi yalnız olmamın tânrının bir oyunu olduğuna inanıyorum. Ben bir şeyler yapıyor ve en nihâyetinde yaşıyorum. Şimdi susup bir sigara yakıyorum. Bu gece gelme yamacıma. Ateşim artık yalnızca bana zarar vermiyor.
Darmadağın
Hava tüm gün 40 dereceden fazlaydı. İçimden "bu Mersin sıcağı da temmuz ayında daha fena oluyor" derken birden kapı çaldı. Oysa kimseyi beklemiyordum. Kapıyı açtığımdaysa karşımda birisini beklerken bir zarf görmüştüm. Pembe bir zarf. Merakla içini açıp okumaya koyuldum. 3 sayfa mektup vardı içinde. Özensiz bir el yazısı, yanlış imla
Dağın Yamacındaki Büyüleyici Manastır: Sümela Sabahın ilk saatleri, puslu hava eşliğinde servis aracımızla yola çıktık. Sümela Manastırı’nı ilk defa göreceğim için çok heyecanlıydım. Araç yavaş yavaş Trabzon Maçka’ya doğru hareket ederken ben solumdaki camdan Trabzon’u seyrediyordum. Gözlerimin önünden evler, apartmanlar, dükkanlar, okullar,
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.