Dokuz kollu bir ahtapotum ben sığ sularımda Kollarından birini hiç mi hiç kullanmayan
Bir çiçek kurumasıdır gözgöze gelmem kendimle Oysa ufuk olurum her aşka kollarımı uzatsam.
Ben şimdi bir yabancı gibi gülümseyen
Tanımadığım bir ülke gibi
İçinde yaşamadığım bir zaman gibi
Tam kendisi gibi mutluluğun
Beni bekliyorsun
Ve onu bekliyorsun beni beklerken
İş edinmişim öyle kimsesizliği
Kendimi saymazsam - hem niye sayacakmışım kendimi
Çünkü herkese bağlı, çünkü bir yığın ölüden gelen kendimi
Konuşmak? konuşuyorum; alışmak? evet alışıyorum da
Süresiz, dıştan ve yaşamsız resimler gibi.