Her halükarda bizi özgürlük meselesi üzerinde düşünmeye sevk eden vakıanın çitler, duvarlar olduğunu görüyoruz.
İnsanın kafasının içinde oluşturulmuş bulunan çitler de aslında onlara özgürlükle ilgili çağrışımlar ve fikirler ilham eder
Muayyen bir insan bünyesinde bu dört eleman dan birinin diğerlerine nisbetle fazla oluşuna göre, mizaçlar da; demevi, safravi, sevdavi, asabi diye dörde ayrılır. Ve bu mizaçlardan her biri muayyen bir takım huylar doğurur.
Kainat; su ateş hava ve topraktan ibaret dört eleman "ana sır-ı Erbaa dan teşekkül edilmiştir.
Kainatın içinde ve onun bir parçası olan insan ise bu dört eleman" ahlat-ı Erbaa" dan mürekkep tir. Bu elemanlar: kan, safra, lenf ve sinirdir.
Şöyle tasavvur et ki, kainat bir denizdir, biz insanlar ise meçhul bir semte doğru yol almış giden "hayat gemisi" nin yolcularıyız.
Dalgaların çırpıntısı ile sallanan geminin içinde bizde sallanmaktayız.