Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nurgül

Nurgül
@sonundakuguolmayancirkinordek
Üstad! Biz çiçek yetiştiriyoruz ağzımızda Açalım da gör! Açalım da gör.
Bağımsızlığı Hakkında Bosna Kendi Başına Karar Vermek Zorundadır
Bağımsız Bosna için ben barışı kurban ederim. Bosna'da barış için ise Bağımsız Bosna'yı kurban etmem.
Sayfa 36 - Yarın YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Yazın uzun günlerinde sabahın dokuzunda doğup, akşamın beşinde ölen kısa ömürlü bir sinek; gece sözcüğünden ne anlar? Ona beş saatlik ömür daha verin, gecenin ne olduğunu görüp de anlar.
Sayfa 618 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bir Başkent
Bu ne gürültü! İşi başından aşkın ne çok insan! Yirmi yaşında bir kafada gelecekle ilgili ne çok düşunce! Aşk konusundaysa bu ne dalgınlık! -Barnave
Sayfa 195 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Niçin ruhî hayatımızın büyük bir kısmını bu hasret yapar? Bir katresi olarak yaratıldığımız ummanı mı arıyoruz? Maddenin sükûnunun peşinde miyiz? Yoksa zamanın çocuğu, onun potasında pişmiş bir terkip ve onun mazlumu olduğumuz için geçen ve kaybolan tarafımıza mı ağlıyoruz? Hakikaten bir kemalin arkasından mı gidiyoruz? Yoksa zalim zaman nizamından mı şikâyet ediyoruz?
Sayfa 286 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
...Sıkı bir nüfus siyasetine, sıkı bir istihsal siyasetine başlamamız lâzım. Öğretme ve yetiştirme işleri için de aynı zaruretlerle karşı karşıyayız. Birtakım mekteplerimiz var; birçok şeyler öğretiyoruz. Fakat hep eksik olan bir memur kadrosunu doldurmak için çalışıyoruz. Bu kadro dolduğu gün ne yapacağız? Çocuklarımızı muayyen yaşlara kadar okutmayı adet edindik. Bu çok güzel bir şey! Fakat günün birinde bu mektepler sadece işsiz adam çıkaracak, bir yığın yarı münevver hayatı kaplayacak. O zaman ne olacak? Kriz...
Sayfa 266 - Dergah yayınlarıKitabı okudu
Reklam
...Tek başına tabiat bu yakınlığa varamazdı. Bir insanın kendi içinde başka bir insanı bu kadar kuvvetle bulabilmek için, sade tesadüfler kâfi değildi.
Sayfa 152 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Ne kadar mustarip olursanız olun, güneş bu ıstırabın arasında er geç bir çatlak buluyor,oradan altın ejder gibi kayıyor. Sizi iç mahzeninizden çıkarıyor, bir yığın imkanı bir masal gibi anlatıyor. "Sanki, bana inan, ben her mucizenin kaynağıyım, her şey elimden gelir; toprağı altın yaparım. Ölüleri saçlarımdan tutup silker, uykularından uyandırırım. Düşünceleri bal gibi eritir, kendi cevherime benzetirim. Ben hayatın efendisiyim. Bulunduğum yerde yeis ve hüzün olamaz. Ben şarabın neşesi ve balın tadıyım" diyordu.
Sayfa 33 - Dergah YayınlarıKitabı okudu