Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kederlerim bir ortaçağ şatosu, kartal yuvası gibi, zirveleri bulutların içinde kalmış sarp dağların arasında. Oradan aşağıya gerçekliğin içine uçup avımı yakalıyorum; fakat aşağıda kalmıyorum, avımı eve getiriyorum, bu av, bir resim; ve onu şatomun duvarlarındaki goblenlere işliyorum. Ve sonra bir ölü gibi yaşıyorum. Yaşanılmış olanların topyekûn içine dalıyorum, unutuluşun başlangıcından hatıraların sonsuzluğuna dek. Orada ihtiyar, kır saçlı bir adam gibi, düşünceler içinde oturuyorum ve resimleri anlatıyorum alçak sesle, neredeyse fısıldar gibi, ve yanı başımda küçücük bir çocuk, oturmuş beni dinliyor, daha ben anlatmadan hatırlasa bile her şeyi.
Can sıkıntısı tüm kötülüklerin anasıdır, kendi olmayı reddetmenin çaresizliğidir.
Sayfa 13
Reklam
Tek bir sırdaşım var, gecenin suskunluğu; niçin mi sırdaşım? çünkü susuyor.
Sayfa 51 - PDFKitabı okudu
İyi geceler
. Sabahları kalkar kalkmaz, yine hemen yatağa giriyorum; Kendimi en iyi hissettiğim zaman, akşamleyin, ışığı söndürüp, yorganı başımın üzerine çeker çekmez. O zaman bir kere daha doğruluyorum, tarifsiz bir hoşnutlukla odaya göz gezdiriyorum, ve sonra iyi geceler, doğru yorganın altına. .
" Kıskançlık, gizlenen bir hayranlıktır. " .
. Gönlüme öyle bir ağırlık çöktü ki, hiçbir düşünce onu kaldıramıyor, hiçbir kanat çırpışı onu göklerin en üstün katına yükseltemiyor. Hareket etse bile, toprağı süpürerek ilerliyor, fırtına öncesinde rüzgar şiddetlendiğinde alçaktan uçan kuşların yaptığı gibi. Öz benliğimin üzerine bir kaygı, bir korku çöreklenmiş, depremin ön habercisi gibi. .
Reklam
. Hayatım baştan sona anlamsız. Farklı evrelerine baktığımda, hayatımın da ansiklopedideki schnur sözcüğüyle tıpkı aynı durumda olduğunu görüyorum; şöyle ki schnur ilk evvel yumak demek oluyor, sonra da el kızı (gelin) demek. Aman eksik kalmış; üçüncü olarak deve, dördüncü olarak da süpürge demek olsaydı bari. .
O naif naif konuşanlara burada da denk geldim, siz O’sunuz…
Kaç kişi, zamanımızda sık sık konuşulduğu gibi, insanın tanrının aynası olarak yaratıldığının duygusallığıyla içten saygın bir ses tonuna sahiptir?
Sayfa 20 - PinhanKitabı okudu
. Çok gençken ben de Trophonius'un mağarasında gülmeyi unutmuştum, yaşım ilerleyip de, gözlerim açılıp hakikati farkedince, yeniden gülmeye başladım, ve o gün bugündür hiç bırakmadım. Hayatın anlamının, ekmek parası kazanmakta, amacınınsa, yüce divan üyesi olmakta yattığını anlamıştım, sonra zengin bir kızı elde etmenin aşkların en ateşlisi, zorda kalınca yardımlaşmanın dostluğun en yüce göstergesi olduğunu, bu yüzden de birçoğunun bunu sağgörü saydığını; nutuk vermenin şevklendirici; ceza yemeyi hiçe saymanın yüreklilik; akşam yemeğinden sonra afiyet olsun demenin samimiyet; yılda bir kez komünyon almanın Tanrı korkusu olduğunu da. İşte bütün bunları anladım ve kahkahayı bastım. .
. Tek bir dostum var, Echo; niçin mi dostum? çünkü kederime sevdalıyım, ve o bunu benden almıyor. Tek bir sırdaşım var, gecenin suskunluğu; niçin mi sırdaşım? çünkü susuyor. .
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.