416 syf.
6/10 puan verdi
Saydıklarımız der ki; “Sabır ile dut yaprağı atlastan kumaşa döner.” Ne kadar da doğru söylerler. Keza bu Babil’de ölüm İstanbul’da aşk’ta da öyle bir şeydir. Peki doğru olan neydi. Dağ başında fütursuz bir meyve iken kazanlarda kaynayıp, ateşler de yanıp kağıt olmak mı? Yoksa üzerine kıymetli, kerametli sözler yazılan bir eser olmak mı? Hangisi
Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk
Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşkİskender Pala · Kapı Yayınları · 200416 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
Subayın acemi erleri eğitmesinden, atış kurallarından, eğitim öğretim programının düzenlenmesinden, bölüğün yetiştirilmesinden, harita okunması ve taarruz yöntemlerinden söz etmekten ziyade bir subayın saymış olduğum ve benzeri görevleri harpte uygulamak ve yapmakla yükümlü, çeşiti rütbelerdeki komuta ve sorumluların, zaferi ve galibiyeti sağlayacak biçimde görevlerini yerine getirmeleri için taşımaları gerekli ve mutlak niteliklerden, bilimsel hasletlerden karakter ve meziyetlerden söz etmektedir. O zamanın şartlarında bunları söyleyebilmek ne kadar kolaydır bilmiyorum ama bu zamanın şartlarında bunları düşünmek bile zor. Söylemek ise ayrı bir meziyet. Fuzuli'nin "Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil" dediği gibi durum..
Zabit ve Kumandan
Zabit ve KumandanNuri Conker · Cumhuriyet Yayınları · 199850 okunma
12 öğeden 11 ile 12 arasındakiler gösteriliyor.