Hiçbir şey söyleyemedim. Hiçbir şey. Tek kelime çıkmadı ağzımdan. Tek yaptığım elimdeki telefonu kapatmak oldu. Telefonu kapattığım gibi yastğımın altına koydum ve geri yattım. Ağlayamadım, donakalmıştım adeta. Sanki bu da bir rüyaydı, bir kabustu aslında. Uyumak ve bunları duymadığım bir versiyonuna uyanmak istiyordum hayatın.