Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Fakat en önemli pay da, dünyada olduğum için her şeyden önce bana aittir. Ben mesajın ta kendisiyim.
Bir şeyi becerdiğin zaman bunda sadece alıştırmanın değil, cesaretin de payı vardır.
Reklam
En geçerli yardım karanlıkta kalan ve sadece tahmin edilebilendir. "
İnsanlar da başka insanların içine yerleşebilir mi?
Bir şeyler öğrenmekle hemen öğretmen olmak gerekmez ki!
Kendisini tanımlayan insan, yapabileceği diğer şeyleri unutur. Peki ya kendini tanımlayamama nasıl başarılabilecek? Aramayı öğrenmektense, bulmayı öğrenmek yeğdir - sürekli arayan bir kişi, hemen bulan bir kişi haline nasıl gelebilir ki?
Reklam
İnsanlık istediği kıvama gelmiş, bomba ise yeterli güce ulaşmıştı. Zenginlik ve yoksulluk arasındaki uçurum daha önce hiç olmadığı kadar derinleşmiş, kabalık ve kendini beğenmişlik neredeyse tek inanış haline gelmişti. Ölüm arzusu, insanlar arasında salgın bir hastalık gibi yayılıyordu. Doktrinler, dinler, mezhepler, çeteler, siyaset ve silah ticareti; bunların tümü de aynı cehennem makinesinin parçalarıydı. Ateşleme bujisi ise teknolojik olarak hazırdı: "IMMORALITY FOR FEW", sürekli olarak genç yoksulların bedenlerinin kullanılması suretiyle, bazı yaşlıların biyolojik ölümsüzlüğünü sağlamak. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar hesaplamış ve şu sonuca ulaşmıştı: Her şey hazırdı.
Hermes, eski zamanlarda bütün tanrıların yaptığı gibi genelde zengin ve mutlu insanların yanında olmuş, uygun birisini bulduğu anda onu zengin ve mutlu etmekte de tereddüt etmemişti. Çünkü o takdirde söz konusu kişinin kendisine saygı göstereceğinden ve adını anacağından emin oluyordu. Fakat bu durumun artık değiştiğini fark ediyordu. Bu çağda birisinin zengin olmasında tanrıların hiçbir katkısı yoktu. Yeni düzen imkân veriyordu buna. Zengin olan bu kişiler ise normalde olması gerektiği gibi mutlu olmuyorlardı, aksine daha çok hesapçı ve cimri insanlar ortaya çıkıyordu. "Elit tabaka" adı verilen bu insanlar arasında Hermes kendisine ait olanları ne bulabiliyor, ne de yerlerini belirleyebiliyordu. Onları bulduğu yerlerde ise gereğinden çok fazla kör bir yıkıcılık hüküm sürüyordu.
"Eğer adaletsizlik adaletli olmaktan daha fazla barış sağlıyorsa, ona nasıl karşı çıkabiliriz ki?"
182 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.