Zeyneb Öztürk

Zeyneb Öztürk
@SuedaReyyan
Darul Mihen'de Kimyayı Saadeti arıyor... Araf'ta gün sayıyor.. Yaprak topluyor, hayal kuruyor...
Zeyneb Öztürk tekrar paylaştı.
Kitapları sevmeyen insanları da sevemedim hiçbir zaman.
Reklam
Zeyneb Öztürk tekrar paylaştı.
Her sabah uyandığında kendini gurbete geri dönmüş gibi hisseden kederli insanlar da var. (Gökhan Özcan)

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
264 syf.
10/10 puan verdi
Kitabı bitirdikten sonra şunu hissettim ki, Peygamber sevdalılarını okuyunca kendim adına hüzünlendim. Peygamberimiz'e olan sevgimi sorgulamama vesile oldu bu kitap. Talha Uğurluel o kadar güzel anlatmış ki, kendimi anlatılan mekan ve zamanda hissettim. Herkes o mübarek topraklara gitmek ister elbet ama kitabı okuyunca gönülden samimiyetle hayallerime girecek kadar gitmek istedim. Ve bence gitmeden herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. Peygamber Efendimiz'i (sav) bukadar güzel anlatıp gönüllerde merakını ve sevgisini uyandırdığı için bu ahirzamanda, Rabbim'in yazarı dünya ve ukbada özel olarak lütüflandıracağını düşünüyorum acizane.. Bu mübarek Ramazan günlerinde aşka şevke vesile olacağını düşünerek gönülden tavsiye ediyorum:)
Mekânlar ve Olaylarıyla Hz. Muhammed'in Hayatı
Mekânlar ve Olaylarıyla Hz. Muhammed'in HayatıTalha Uğurluel · Timaş Yayınları · 20151,141 okunma
Zeyneb Öztürk tekrar paylaştı.
Efendimiz'in (s.a.v) kabrindeki yeşil türbeyi son kez restore ettiren kişi Sultan II. Mahmud'dur. İstanbul'dan projeyi yönetecek yetkililer gelir ama kubbe inşaatında kararsızdırlar. Onları tereddüde sevk eden şey, Efendimiz'in (s.a.v) mübarek huzurlarında, nasıl bir edep takınmaları gerektiği hususudur. Sonunda bir karar alınır ve kubbe inşaatında bulunurken hiç dünya kelamı konuşmazlar. Yani bir diğerinden tuğla isterken, "Bismillah" diyecektir, öbürü berikinden çekiç isterken "Lailaheillallah" diyecektir. İşte bu harikulade güzel kubbe, ecdadımızın bu hassas anlayışı ile inşa edilmiştir.
Reklam
Zeyneb Öztürk tekrar paylaştı.
Ey Müslüman, edep nedir diye sorarsan bil ki edep, her edepsizin edepsizliğine katlanmaktır.
Peki ya eskiler, uçak ya da otobüsün olmadığı zamanlarda aylarca süren bir yolculukla Medine'ye gelenler, acaba şehre nasıl girmekte idiler? Eskilerin anlattığına göre, Medine'ye yaklaşan kervanlardaki yolcular şehre birkaç kilometre kala atlarıondan, develerinden iner ve yaya olarak şehre girerlermiş. Şehre girerlerken Kainatın Efendisi'ne (sav) duyulan saygıdan dolayı ayakkabılarını çıkarıp yalınayak yürüyenler bile olurmuş. Tekbirlerle, salavat ve dualarla adım adım ilerleyerek büyük bir tazim içerisinde Efendimiz'in mescidine ve türbesine varırlarmış.Tabi İbrahim Edhem Hazretleri gibi Medine'ye yaklaştıkça her bir adımda durup iki rekat namaz kılarak ilerleyenleri de unutmamak lazım. O en güzele yaklaşmak için eskiler nice güzel davranışta bulunmuşlar...
Peygamber Efendimiz(sav) kendisiyle karşılaştığında halini ve durumunu, 15 gündür burada beklediğini öğrenince hemen bu zaman zarfında ne yediğini sormuştur. EBÛ ZER sadece zemzem içtiğini söylemiştir. Bu hadise o günlerin sıkıntılı atmosferini anlatmasının yanında zemzemin ne niyetle içilirse o derde çare olduğunu göstermesi bakımından da hayli ibret vericidir.
15,6bin öğeden 15,5bin ile 15,6bin arasındakiler gösteriliyor.