Sahte ümitlerin sandığında, lüzumsuz şeyleri istiflediğimiz, ne bulayım istersin? Tozlu bir nesne. Özel bir armağanı vardı. Açınca, tepesinden yayılan bir ses. Mazinin tayfı gibi. Kutsal gecelerde cennet, paslı gecelerde tamu.
Bu müzik kutusu seni hatırlattı. Melodisi uzak bir tebessüm ve bildiğimi sandığım bir yüz. Yüzünü ve tebessümünü duyunca, ister istemez çöldeki kertenkele gibi sürüden ayrı süründüm. Öyle sıvıydı ki ısı, deniz tuzunun tadını aldım. Anlayacağın, müzik kutumda tutsak olmakmış bizim Pandora'nın yazgısı.
Uyum sağlamak, sürüden ayrı düşmemek, dışlanmamak için yanlışa doğru demek yanlış değil midir?
"Başkalarının gözleri zindanlarımız, düşünceleri kafeslerimiz" demiş Virginia Woolf.
Dışarıdaki insan selinden ayrı düşmemek, sürüden ayrılmamak için içimizdeki kaç sahici sesi bastırdık kim bilir?
"Kendisine doğruyu söyleyemeyen, başkasına da anlatamaz."
Elalem Virüsü
Korkuyoruz kendimiz olmaktan. Sevdiğimiz şeyleri yapmaktan, istediğimiz tarafa bakmaktan, yeni bir adım atmaktan. Korkuyoruz farklılıklardan. Yargılanmamak için fikrimizi belirtmekten çekiniyoruz. Düşüncelerimiz ve hayatımız benzemediği için çoğunluğa...
Kabul edilmek istiyoruz. Sürüden ayrı kalmamak, kurda kapılmamak, yalnızlaşmamak istiyoruz.
Ruhu yaralı bir ceylanım
Sürüden ayrı ve yorgun
Av olmayı bekliyorum artık
Avcının gözlerine bakıp vur artık
Demek istiyorum
Söz veriyorum kaçmayacağım
Demek istiyorum
Ama o yalnızca bakıyor
Belki o da soruyor kendi kendine
Böyle bir nimetin böyle bir güzelliğin terk edilmesi niye
Ben de soruyorum
Bu Türk genci ruhu yaralı bir ceylan değil mi sizce
Mustafa Genç
Alıntı #Belirsizlik #SST
Gökyüzünde sürüden ayrı uçan kuşu takip edeceğim ta kiii o kuş sürüsüne karışıp gözden kaybolana kadar...
Bu gizli ve habersiz korumacılık benle içselleşen hayatımı uzaktan izlemek gibi...Sonunda kaybolacağını bilene kadar izlemek ve sadece izlemek...
Sürüden ayrılmış bir kuş gibi hissediyorum. Diğer kuşlardan ayrı, bağımsız, istediği gibi uçan kuşlar gibi...