Üzerine tuz atılmış kar rengi
Seni beklediğim
Kendiyle genleşen
Noksanlığın tamamlanmaz geceleri
Mahrumu olduğum hayat
Nice kayıplarla aşk bilgeliği
Binlerce neden dururken
Vazgeçmenin rengiyle sevdim seni
Ruhu yaralı bir ceylanım
Sürüden ayrı ve yorgun
Av olmayı bekliyorum artık
Avcının gözlerine bakıp vur artık
Demek istiyorum
Söz veriyorum kaçmayacağım
Demek istiyorum
Ama o yalnızca bakıyor
Belki o da soruyor kendi kendine
Böyle bir nimetin böyle bir güzelliğin terk edilmesi niye
Ben de soruyorum
Bu Türk genci ruhu yaralı bir ceylan değil mi sizce
Mustafa Genç
. Ey kör! Bu yer, bu gök, bu yıldızlar, boştur boş! Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş! Şu durmadan kurulup dağılan evrende bir nefestir alacağın, o da boştur boş!
En güzel deniz :
henüz gidilmemiş olanıdır.
En güzel çocuk :
henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz :
henüz yaşamadıklarımız.
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz :
henüz söylememiş olduğum sözdür…
-Nazım Hikmet
İnsan sıfatında var olduk
Lâkin beceremedik!
insanca yaşamayı;
Bir dilim ekmeği paylaşmayı,
Çocuk kalbinin saflığını,
Gökyüzüne bakmayı,
mavi bir suda huzur bulmayı,
Bir kedinin mırıldanmasını,