Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Vildan Yılmaz

Okuduğum 1 kitap, okuyacağım 11 kitaba kapı açtı.
Reklam
Pencere'den kitabının Ayhan'ı bende öyle bir etki bıraktın ki seni hep hüzünle anacağım...
Harry Potter kitaplarını yeniden okumaya karar verdim, açıkçası dün gece okurken fark ettim özlemişim...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Okuduğun kitabın yazarıyla zıt düşmek, her cümlesinden sonra itiraz etmek... Ne zamandır düz okuyup geçiyormuşum şimdi anladım, iyi oldu bu durum...
İyi ki doğmuşsun Bir Yudum Kitap :))
"Günaydın. Mükemmel bir hayatı gören, duyan yahut tarihte yazan olmamıştır. Nedendir peki küçücük meselelerle heba ettiğimiz günler, haftalar ve bazen de insanlar? Oktay Rifat, "Buluruz, kaybederiz, yeniden yaşarız." der. İnsanız sevgili okur, buluruz da kaybederiz de. Huzur dediğimiz yeniden yaşamaya başlama cesaretinde. Var olun." BirYudumKitap
Reklam
Ihlamurlar Yetim Kaldı...
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman Ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan Kimseye uğramam ben sana uğramadan Kavlime sâdıkım, sâdıkım sana Takvim sorup hudut çizdirme bana Ben sana çiçeklerle geleceğim -Ihlamurlar çiçek açtığı zaman. Bahaettin Karakoç
Sevgili 1000k sakinleri, Taksim Gezi Parkı tarafında "Beyoğlu Sahaf Festivali" var. İlgili arkadaşlara duyurulur. Benim bildiğim kadarı ile 7 Ekim Pazar gününe kadar açık, siz yine de bir haberleri kontrol edin. Bir de tasarıma meraklı arkadaşlar vasa İKSV Tasarım Bienali başladı, 4 Kasım'a kadar sürecek. İlgilisi için link: aschoolofschools.iksv.org/tr
Lefèvre'den Sevgili Balıklarına
"iki sayfa arasına bir reyhan yaprağı koyuyorum. masalın ilk harfidir bu. çünkü dev bir orman kuracağım onun altına. okuduğum ilk satır, sabah güneşinin vurduğu buğulu bir patikaya götürecek seni. ağaçlara dolanan çalı güllerinin, zakkumların arasından usul usul yürüyeceksin. topraktan yükselen buğu, “çınarları selamla!”diye fısıldayacak. o zaman durup etrafını saran ağaçlara bir daha bakacaksın. bir daha ve yeni bir gözle. nasıl dupduru bir mutlulukla topraktan fışkırdıklarına şaşıracaksın. ağaç denen mucizeyi ilk görüşün bu olacak. ıslak toprağın kokusunu içine çekeceksin. çiy damlalarındaki güneş gözünü alacak. aynı nehirden sulanan geyikle kaplanı, gökte kol kola gezen güneş ve ayı görünce, burada geçer akçenin merhamet, dilin aşk olduğunu anlayacaksın." /ayşegül çelik, kağıt gemiler/
Bir film meselesi
Sevgili 1000k okurları, Bu iletiyi yazma amacım size çok etkilendiğim bir filmi önermek. Aslında normalde bu tarz iletilerden çok hoşlanmazdım ama büyük konuşmamak gerekiyormuş. Filmin adı "Edebiyat ve Patates Turtası Derneği". Aynı ismi taşıyan şu kitaptan uyarlama:
Edebiyat ve Patates Turtası Derneği
Edebiyat ve Patates Turtası Derneği
İkinci Dünya Savaşı'nın hemen sonrasını konu almış bir film. İlk izlemeye başladığımda klasik ve basit bir aşk hikayesi bekliyordum ama beni yanılttı ve daha fazlasını sundu. Kitabı henüz okumadım, bilmiyorum belki de aynı duyguyu vermez. Ama filmi gönül rahatlığı ile önerebilirim.
Günaydın. Kendimizi esir ediyoruz. Çoğu zaman adına sevmek deyip birilerine esir oluyoruz, bazılarımız bir davayı yüceltmenin peşinde davasının, paranın, bilmem ne belanın esiri oluyor. Öylesine düşünmüyoruz ki zihnimiz de yüreğimiz de hapsediliyor, fark etmiyoruz. Bilirsiniz. Hypatia, "Düşünme hakkını koru. Yanılarak düşünmek hiç düşünmemekten iyidir." der. Aklınızı tutsak etmeyin sevgili okur. Hiç kimseye! Var olun. (BirYudumKitap)
Reklam
Yana yana insan olacağız...
İnsan ne acayip. Hem yalnızlıktan yakınıyor hem yalnız kalmak için elinden geleni yapıyor. Sanki dünyanın başka hiçbir meselesi yokmuş gibi sanki yanı başında çocuklar ölmüyormuş gibi susuzluktan, açlıktan ve bombalardan; yalnızlığını dert ediyor ve diğer kıtalardaki felaketlere kulaklarını tıkıyor. Erlend Loe, "Artık böyle. İnsanlar çevrelerine duvar örüp birbirlerinden korkar hâle geldiler." diyor ve kelimeler bir tokat gibi yüzümüze çarpıyor. İnsan olacaksak eğer, evvela bu duvarları yıkacağız ve korkmayacağız ötekilerden. Çığlıkları duyacağız ve elimizden hiçbir şey gelmese en azından yüreğimiz yanacak sevgili okur. Yana yana insan olacağız. Var olun. -Bir Yudum Kitap-
Niçin ölür çocuklar?
Günaydın. Hiç olmadığı kadar fazla kapılıyoruz yeryüzünün büyüsüne. Yüreğimiz kör, idrakımız sağır, aklımız esir. Öyle olmasa niçin ölür çocuklar kırk kilometre yürürken susuzluktan ya da yağmur gibi yağan bombalardan. Alıp veremediğimiz nedir? Michael Ende, "Her şey durmadan yinelenir, gece gündüz, yaz kış. Dünya boş ve anlamsızdır." diyor ve insan bunu ancak ölüme yaklaşınca anlıyor. O güne dek sebep olduğu bütün kıyametler ise şimdi kopuyor. Yalan dünya sevgili okur. Koca bir yalan. Var olun. Bir Yudum Kitap
İftar ve sahur sofralarının fotoğraflarını değil, aslını ihtiyaç sahipleri ile paylaşabileceğimiz bir Ramazan dileğiyle... Hayırlı Ramazanlar
Bugün itibarı ile 9. Dergi Fuarı İstanbul Sirkeci Garı'nda başlamış bulunmakta. 9 Mayıs'ta da TRT Belgesel Günleri başlıyor. İkisi için de son gün 13 Mayıs. Bu tarz etkinlikleri aynı tarih aralığına almasalar keşke... İlgilisi olanlara link: turdeb.com trtdoc.com
Bir Yudum Kitap
Biliyoruz. İnsan artık huzursuz oluyor yerinde durarak. Bir şeyler... Bir şeyler yapmak geliyor içimizden hiçbir gayesi olmayan. Irmak Zileli, "İçinde yağmurun altında yürümek için karşı konulmaz bir istek duyuyor. Hiçbir amacı olmadan öylece yürümek ne iyi olurdu." der. Ah, ne iyi olurdu sevgili okur. Bir bahar yağmuru yağsa, yürüsek her şeyi unutarak. Var olun.
Reklam
Bir Yudum Kitap
Hâkimiyet, bilakayduşart milletindir ve bugün, dünyanın bütün çocuklarına armağan edilmiştir. Kutlu olsun. Günaydın. İnsan bazen geçmişi özlüyor. Eskiden, aşağı yukarı kırklı yaşlarda başlardı bu garip hasret, şimdi yirmili yaşlarımızda çocuk olmak istiyoruz. Ne hâle geldik biz ne hâle geldi dünya. Burak Aksak, "Büyüdükçe gökyüzüne bakmayı da bırakıyor insan." diyor ya, aynı hissi taşıyoruz sevgili okur. Yaşlanıyoruz. Var olun.
En az beş tane sağlam akademik tez çalışması çıkarılabilecek bir konu. Ama "yazılabilecek ortam" oluşturulup üzerine giden olur mu bilinmez. youtube.com/watch?v=AwL5uSm... (Facebook'u silelim mi? #deleteFacebook Psikografik Propaganda Teknikleri ve Cambridge Analytica)
Bir Yudum Kitap
İnsan bazen de kalmak ister. İyi bir günde, güzel bir anda, radyoda denk gelen o meşhur şarkıda... Zaman dursa da hiçbir yere gitmesek. Schweblin, "İçimizdeki his, seyahate çıkarken hissedilenin tam tersi. Mutluluğumuzun sebebi yola çıkmak değil, bulunduğumuz yerde kalmak." derken belki de bundan bahseder. Gitmek isteyince gidebileceğiniz, kalmak isteyince kalabileceğiniz günleriniz olsun sevgili okur. Özgürce var olun.
Bir Yudum Kitap
Yeniyi seviyor insan. Yeni bir hafta, yeni bir sabah, yeni insanlar... Değişim her zaman ama her zaman iyi gelecektir zannedilir. Ne felaket bir fikir! Bize iyi gelenler, dünyamızı güzelleştirenler de -ekseriyetle- değişim tutkusuna kurban edilir. Salinger, "Bazı şeyler olduğu gibi kalmalı. Elinizde olsa da, onları büyük cam vitrinlere koyup oldukları gibi kalmalarını sağlayabilseniz." der. Değişim yıkmak demek değildir sevgili okur. Vefa gerek insana, taşa, toprağa... Var olun.
Günaydın. Dert edindiğimiz pek çok meselenin ardında anlamsız beklentiler yatıyor. Bekliyoruz, bekliyoruz ve sonra? Sonra değmiyor. Joseph Roth, "Savoy Otel"inde şöyle diyor: "İnsanların kalbi kötü değil, yalnızca çok küçük. İçine fazla bir şey almıyor." Daha huzurlu bir yaşamak düşlüyorsak eğer, hiç kimseden yüreği yetmeyecek şeyler istememek gerekiyor sevgili okur. Var olun. (Bir Yudum Kitap)
Reklam
"Öyle bir görünmez oluyorum ki, konuşmadığım zaman ben bile kendimi bulamıyorum." Juan Filloy - Op Oloop (Aylak Adam Yayınları - BirYudumKitap aracılığıyla)
"Sevgi ta derinden özlenen bir şeyken, öbür şeylerin hepsi sevgiden daha önemli sayılır. Başarı, ün, para, güç bunları elde etmek için varımızı yoğumuzu veririz; sevmeyi öğrenmek içinse hiçbir şey yapmayız." Erich Fromm, Sevme Sanatı