İki kişilik bir öyküde tek başına savaştığını fark ettiğin zaman, vazgeçiyorsun. Dünyayı karşına alırsın da, seni yalnız bırakanla savaşamazsın çünkü.
Psikolog Burak Öge
Mine Söğüt'ün okuduğum birkaç öykü kitabından biri Gergedan. Çoğu kadın hikayelerinden oluşuyor. Bize yaşanmış bazı gerçekleri hikayeye yerleştirdiği sembollerle anlatıyor. Kitaptaki hemen hemen tüm öykülerde kitabın ismindeki gergedan metaforu var. Birbirinden farklı ve birbirine benzeyen öyküler. Yazarın dilini ve üslubunu çok sevdiğim için bu kitabı da okurken çok keyif aldım. #okudumbitti #kitapyorumum #gergedan
Sevmeyi en iyi bilenlerin kalpleri, geçmişi unuttum diyenlerin ellerinde.
Geleceğim diyenler var.
Ve hiç gitmeyeceğim diyenler, gözlerini gökyüzünden ayırmıyorlar.
svcnzbk
Hep yapıyorum bunu yıllar önce yazılmış bir kitabın sonucuna ve konusuna hala şaşırıyorum. Yazarın bunu hayal edip yazması ve yıllar sonra bazı şeylerin gerçekte de yaşanmaya başlaması beni sinir ediyor. Önce kitabı yazılıyor sonra filmi çekiliyor en sonunda bütün bu olayları gerçekte yaşamak kalıyor bize. Birazda bu bana, kazanda yavaş yavaş kaynayan kurbağa deneyini hatırlatıyor. Kitap, kitapların itfaiyeciler tarafından yakılmasıyla başlıyor. Montag evli ve itfaiyeci. Mutlu olduğunu sandığı bir hayatı var. Sorgulamayan, düşünmeyen biri. Birgün işten eve dönerken karşısına Clarisse adında küçük bir kız çocuğuyla karşılaşıyor. Küçük kızın ona sorduğu birkaç sorudan sonra düşünmeye ve sorgulamaya başlıyor. Olay örgüsü küçük kızın öldürüldüğünü öğrenmesinden sonra başlıyor. Çünkü artık Montag eski Montag değildir. İsyankar ve kaçaktır. Okuduğum döneme göre değerlendirme yapmam gerekirse, konu itibariyle gayet başarılı ama dili çok karmaşık diyebilirim. Anlatım ona keza karmaşık, kitabın sonlarına doğru karakterin, bazı şeyleri hayal mi ediyor, gerçekten yaşıyor mu anlaması geç oluyor. Son zamanlarda okuduğum diğer distopik eserlerde hissettiğim o yoğun bezginlik duygusunu bu kitapta hissetmedim. Kitabı yazılan döneme göre değerlendirmek gerekirse, muhteşem diyebilirim. Filmi de varmış 50'li yıllarda çekilmiş fakat henüz izlemedim. #kitap #okudumbitti #kitapyorumum #fahrenheit451
Kendimize kabul ettirmemiz gereken en önemli şey önemli olmadığımızdı, ukalalık taslamamız gerektiğiydi; kendimizi dünyadaki başka hiç kimseden üstün görmemeliydik.