Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Göktuğ Balcı

Göktuğ Balcı
@svetilazar
Sanat Tarihçisi
Ege Üniversitesi
9 okur puanı
Nisan 2020 tarihinde katıldı
208 syf.
·
Puan vermedi
Reklam
Alt tabakalar hem cahil, hem de mali imkânlardan yoksun olduklarından durumlarını düzeltememektedir, orta sınıflar ise devlet memuriyeti ve askerlik gibi mesleklere yönelmekteler. İktidarı ele geçirmek için yapılan mücadelede atılgan ve dürüst devlet memurları saf dışı bırakılmaktadır. Bu sistem, idarenin başlıca nitelikleri olan yozlaşma ve anarşinin daha da artmasına yaramakta, kişinin özel yaşayışlarına kadar yayılmaktadır.
Sayfa 103Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bize şarap ve sevgili, size cami kilise; Sizler cennetliksiniz, cehennemliğiz bizlerse; Kader böyleymiş neylersin, kimsenin suçu yok: Kim ne karışır ezel nakkaşının işine?
Sayfa 188Kitabı okudu
Mustafa Kemal kimdir? Bir milletin uğrayabileceği en ağır buhranlar içinde, en vasıtasız bir milleti en vasıtalı dünya devletleri ile dövüştüren ve kurtaran adam! Sonra kurtuluş zaferi gibi eşsiz bir şanı ve şerefi, milletinin dostu sandığı gerçek düşmanına karşı, hiçbir şeymiş gibi ortaya atan ve savaş silahı olarak kullanan, vicdan ve tefekkür hürriyeti uğruna göğsünü vatandaş kurşunlarına geren adam! Şüphesiz, bütün şartlar bir araya toplanıp tartılınca, asrının en büyük adamı idi.
Sayfa 641Kitabı okudu
Reklam
Göktuğ Balcı
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Cinselliğin Şafağı
Cinselliğin ŞafağıCacilda Jetha
8.1/10 · 257 okunma
Bütün şer'iyeciler, medreseciler, muhafazakar Osmanlılar, hepsi onun etrafında manevi bir saf birliği kurmuşlardır. Fakat İsmet Paşa'nın grup toplantısındaki meşhur cümlesi de kulaklarında çınlamaktadır: "Tarihin herhangi bir devrinde, bir halife, eğer zihninden bu memleket mukadderatına karışmak arzusunu geçirirse, o kafayı behemehal koparacağız!"
Sayfa 484Kitabı okudu
368 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Ahmet Taner Kışlalı, dört bölüme ayırdığı kitabında, başta Laiklik ve Kemalizm olmak üzere, ülkenin kurulmasında ve gelişmesinde emeği geçen düşüncelerin tahlilini yapmaktadır. Kemalizmin tarihsel gelişimi, Türkiye'ye kattıkları, Laiklik ilkesinin önemi ve Türkiye'deki rolü net olarak anlatılmış. Ağzından köpükler aka aka Atatürk'e ve Kemalizme saldıranlarda hazımsızlık yaratan, fakat çağdaş düşünceli bireylerin de geçmişi anlamasına yardımcı olabilecek bir kitap. Özellikle Kemalizm'in ısrarla yanlış anlatıldığı, Atatürk'e saldırılan bu dönemde de kitabın geçerliliğini koruduğu kanaatindeyim. Ahmet Taner Kışlalı, sadece Kemalizm'in tahlilini yapmakla kalmamış, kendisinin dönemindeki sahte cumhuriyetçi devlet adamlarını da ağır bir şekilde eleştirmiştir. Gerici RP'nin ve bu gericilik karşısında mücadele etmeye çalışan çağdaş partilerin/kişilerin durumunu da ortaya koymuştur. Dolayısıyla kitap, hem Kemalizm'i hem de yakın dönem siyasi tarihimize ışık tutan niteliktedir. Bu kitabın okunmasını kesinlikle öneriyorum.
Kemalizm, Laiklik ve Demokrasi
Kemalizm, Laiklik ve DemokrasiAhmet Taner Kışlalı · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2018165 okunma
"Atatürk ve laiklik düşmanları, aslında özgürlük istemiyorlar. Kendileri gibi düşünmeyenlerin özgürlüklerini ellerinden almak istiyorlar."
Sayfa 202Kitabı okudu
Kemalist Türk devrimi, her şeyden önce bir aydınlanma devrimidir. Dine dayalı düşünce kalıplarının yerini, aklın ve bilimin ışığının almasıdır. Immanuel Kant'ın deyimi ile "İnsanın kendi suçu ile düştüğü bir ergin olmama durumundan kurtulmasıdır." İnsanın doğuştan sahip olduğu devredilemez, vazgeçilmez ve dokunulmaz haklarının kabul edilmesidir. Kısacası, insanın ortaçağ karanlığından kurtulup aydınlığa çıkmasıdır.
Reklam
"Köy enstitüleri, Kemalist devrimin ürünüdür. Orada verilen eğitim, sadece içerik olarak değil biçim olarak da Demokratik kültürün yerleşmesine büyük katkı yapmıştır. Zaten Kemalist eğitimin amacı belliydi. Amaç, "ümmet" anlayışına sahip bir topluma Ulus bilinci kazandırmak, kulu yurttaşa dönüştürmekti."
56 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
-Spoiler içerebilir- Zweig, vatan sevgisinin, askerliğin, savaşın ve elbette aşkın ne demek olduğunu, bu kavramların hayatımızda nasıl bir yer tuttuğunu bize sorgulatmayı fazlasıyla başarmış. Eserin merkezindeki kişinin iç hesaplaşmalarına ve kendisine dikte edilen şeylere verdiği tepkilere şahit oluyoruz. Ferdinand'ın eşine duyduğu sadakat ile, vatanı tarafından ona dikte edilen askerlik mecburiyeti zıtlaşıyor ve bir süre sonra bu mecburiyetin Ferdinand'ı ele geçirdiğini görüyoruz. Tabii bu mecburiyet, geçici bir durum değil onun için. Güzel giden hayatını alt üst eden, Ferdinand'ı karamsarlığa sürükleyen bir süreçten bahsediyoruz. Eser, Birinci Dünya Savaşından ve bu savaşın getirdiği kaos ortamından izler taşımakta. Hatta Ferdinand'ın mektubu aldıktan sonra büründüğü ruh halini, birinci dünya savaşının bir özeti olarak nitelendirmemiz yanlış olmaz. Fakat eser yazıldığı dönemle kısıtlı kalmıyor, günümüze de ışık tutuyor. Zira bugün sosyal hayatımızda da birçok şeye zorlanıyor, zorlandığımız şeylerle kendi içimizde mücadele ediyor, veya Ferdinand'ın baştaki ruh hali gibi bir hale bürünüp irademizi kaybediyoruz. Dolayısıyla kitap, günümüzde de geçerliliğini yitirmemiş bir kitap. Bunları göz önünde bulundurarak okursanız kitabın size çok şey katacağını düşünüyorum.
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202161,6bin okunma
"Devlet partisi olarak örgütlenen Ustaşa, Kiril alfabesini ve Sırpça kökenli sözcüklerin kullanılmasını yasakladı. Ustaşa'nın açıkça ifade edilen hedefi, Sırp nüfusunu üçte birini Hırvatistan ve Bosna'dan sürmek, üçte birini Katolikleştirmek, üçte birini yok etmekti. Onbinlerce Ortodoks Sırp zorla katolikleştirilirken toplu katliamlar gerçekleştirildi. Hırvatistan'ın Lika ve Kordun bölgelerinde, Sırpların diri diri yakıldığı Ortodoks kiliselerinin yakıntıları hala görülebiliyor. Onbinlerce Sırp da Nazi usulünce, Yasonevaç temerküz kampında katledildi."
Göktuğ Balcı
2020 okuma hedefini güncelledi.
2020 OKUMA HEDEFİ
10/120 kitap - %8 tamamlandı
10 kitap okudu
120 kitap
2.799 sayfa
2 inceleme
8 alıntı