Güzel olacağından emin olduğumuz günlerin gelip bizi bulacağına inandığımız hayatımızı yarıladık çoktan. Güzel olacağından emin olduğunuz günler gelip bizi bulmadı.
Suzan'ı tanımamış olsaydım, Cihan'a duyduğum şeyin aşk olduğuna inanabilirdim. Oysa aşkı andıran bir heyecandan ibaretmiş. Böyle duygular var, insan yanılıp aşk sanıyor.
Eriyorum, çürüyorum, hayatım bataklık gibi, dibe çekiyor beni desem sana, o manasız soruyu bile sormazsın: neden ? Hemen teşhisi koyarsın: rahat batıyor sana.
"Ama sonunda kaybeden siz olmuşsunuz.”
"Kayıp mı? Kaç kişi böylesine sevebilmiştir dünyada?”
"Ama kucağında bir kucak korla kalan siz olmuşsunuz.
“İyi ya, boş değildi kucağım.”
"Ama yandınız, kül oldunuz.”
"Ama vardım, kül bunun kanıtı.”
Hâla papatya kokar hâtıralarda yüzüm
Tellerini özleyen kırık bir saza döndüm
Yokluğunda bilmem ki neden böyle öksüzüm
Çokluğun ortasında beliren aza döndüm...
Biraz dinlen ve yürü, kabuğuna dön, uyan
İnandığın her vuslat bir ayrılık dağıdır
Toprağa bak, gülümse, müsterih ol ve dayan
Hayat, bir inkisarın mutlu karanlığıdır