Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Arılar bir kilo bal için ;
- Evet on dört milyon çiçeği tek tek dolaşır ve nektarlarını alırlar. Tabiki bunu tek bir arı yapmaz. Bir bal arısı günde yaklaşık olarak 1500-2000 çiçeği ziyaret eder. 1 bal arısı, hayatı boyunca bir çay kaşığının sadece on ikide biri kadar bal toplayarak peteğe katkıda bulunur "Benim topladığım baldan ne olacakmış" ümitsizliğine girmeden, Rabbi tarafından kendisine verilen görev için omru boyunca çalışır. Bir de arıların bal peteklerine dikkat ederseniz hepsi altıgen şeklindedir. Arılar milyonlarca yıldır bal peteklerini hep altıgen şeklinde yaparlar Altıgen ne demek? 6 köşesi de birbirine eşit bir şekil demek Peki arılar peteklerine milyonlarca altigen göz yaparken bir tanesinde bile milim sapmaz mı? Sapmaz. Çünkü Rabbimiz arılara görevlerini öğretti ve anlattı. Kimi sevdiği ve düşünduğu için bu görevi anlattı? Tabiki seni sevdiği için, beni sevdiği için, kullarını çok sevdiği için...
Sayfa 90
Hiç bir şey tabiki
Tek başına içilen çay kadar keyifsiz ne olabilir hayatta?
Reklam
sufiler neden birbirlerine "Su gibi ol azizim" derler?
Suyun doğası bir felsefe anlatır. Mesela dağdan akan suyu düşün. En az direnç gösteren yolu seçer akmak için. Yani önüne bir kaya çıkacak olursa onunla uğraşmaz, kayayla mücadele etmez,etrafından dolaşıp devam eder akmaya. Suyun bu doğasından alınan ilhamla şöyle der sufiler: Seninle uğraşan hiç kimseyle uğraşma, eğer uğraşırsan onunla aynı yerde
İKİ KELAM HASBİHAL
Lodoslar kuvvetli, esince peşpeşe; Dudak koyundaki, son kar öpücüğü Eriyip gitti... Artık, kar körlüğünde tüm martılar... Bu yamalı gibi duran şehrin, Işıklarını sakın ellemeyin!
Kariyer sahibi güçlü kadın edası
Yıllar, yıllar önce, o zamanlar oldukça güzel giyiniyorum, gencim de. Yükselmem gerek,zekama güvenirim ama herşeyi düşünmem gerek. Kırmızı saclarimla pek de bir havaliyim. Bluzumu soruyor çay ve yemeklere bakan tonton kadıncağız. Diyor ki paristen mi? Hayır diyorum. Pazardan. Umurumda değil marka. Tabiki marka giyiniyorum..
Sayfa 38 - ChiviyazilariKitabı okudu
İKİ KELAM HASBİHAL
Lodoslar kuvvetli, esince peşpeşe; Dudak koyundaki, son kar öpücüğü Eriyip gitti... Artık, kar körlüğünde tüm martılar... Bu yamalı gibi duran şehrin, Işıklarını sakın ellemeyin!
Reklam
Damlaların Şarkısı
Mavi kırmızı yeşil kumaştan köşeye çekili perde, eski kağnı tekerleğinin üzerine sere serpe salıvermiş kendini. Zararı yok her nesnenin, benim gibi kendisini bir başkasının sevgisine bırakma özgürlüğü var. Yarı açık pencereden kırmızı bir gül uzanmış ıslak dudaklarıyla yanaklarımdan öpüyor. Nereye baksam geçmişten bir iz. Yanı başımda yırtık
Ekinoks Yayınları
İKİ KELAM HASBİHAL
Lodoslar kuvvetli, esince peşpeşe;  Dudak koyundaki, son kar öpücüğü  Eriyip gitti... Artık, kar körlüğünde tüm martılar... Bu yamalı gibi duran şehrin, Işıklarını sakın ellemeyin!
İKİ KELAM HASBİHAL
Lodoslar kuvvetli, esince peşpeşe;  Dudak koyundaki, son kar öpücüğü  Eriyip gitti... Artık, kar körlüğünde tüm martılar... Bu yamalı gibi duran şehrin, Işıklarını sakın ellemeyin!
Tabiki de çay!
Tüm dünyayı bir kapiğe satarım, beni rahat bırakın yeter. Dünyanın yıkılması mı, yoksa çay içmek mi deseler, "varsın yıkılsın, ben daima çayı tercih ederim!" derim.
Sayfa 134Kitabı okudu
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.