Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
(...)Acı da olsa, gerçeklerimizi açık seçik görmeliyiz.
Boğaziçi YayınlarıKitabı okudu
Varsın «Düşman kavi kâvî, talih zebun" olsun! Can çıkmadıkça ümit çıkmıyor, ümit sürdükçe de dayanmanın soluğu sönmüyor.
Boğaziçi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir insanın içinde gerçekten ve samimi bir Türklük duygusu varsa...
Bir insanın içinde gerçekten ve samimi bir Türklük duygusu varsa, nerede olursa olsun, ne işle meşgul olursa olsun, nasıl yaşarsa yaşasın, ana yurduna ve milletine yararlı olma fırsatları bulabilir; fırsat kendiliğinden çıkmazsa, bunları kendisi yaratabilir. "Vaktim yoktu", "Muhitim bir şey yapmama elverişli değildi", "Hastaydım", "Başımda bin bir dert vardı", "Parasızdım..." gibi mazeretler, adı üstünde, mazeretten başka bir şey değildir. İsteyen faydalı olur.
Boğaziçi YayınlarıKitabı okudu
Zorbalıkla ya da çakallıkla...
Gençlerin milli hisleri ve uyanıklığı zorbalıkla söndürülürse, şu anda millet tehlikeye düşmese bile (ki hemen düşebilir) yarınlarımız için çok kötü olabilir.(...)
Boğaziçi YayınlarıKitabı okudu
Almanların bir atasözü vardır: Şeytan, gözükünceye kadar daha korkunçtur derler.
Boğaziçi YayınlarıKitabı okudu
Her insanın ruhuna her an için en habis fikir ve ihtiraslar gelebilir. Bunların aklımıza gelmiş, hatta biraz tereddüde düşürmüş olmasında utanılacak bir şey yoktur. Ahlaklı adam odur ki, bu hisleri yenip ona göre hareket eder
Reklam
O gece anladım ki, başkasının ıstırabını seyretmek bazen bizzat acıya maruz kalmaktan daha feci oluyormuş.
Hakimler Kanunu'nda yer alan bütün şartları haiz olduğunu belirten bir Rum avukatın hâkim olma talebi, Rum olması nedeniyle Adliye Vekâleti Müsteşarı tarafından reddedilecekti.(15) Gayrimüslimlerin "güvenilirlikleri şüpheli" olarak kabul görülmelerinin bir diğer örneği ise İkinci Dünya Savaşı yıllarında Nazi Ordusu'nun Trakya sınırına kadar geldiği bir tarihte gayrimüslimlerin, ihtiyat askeri olarak silah altına alınmaları ancak beşinci kol olarak faaliyette bulunmaları (bilhassa Ermenilerin) ihtimali göz önünde bulundurularak nafia taburlarında çalıştırılmalarıydı.(16) (15) Reha Oğuz Türkkan, Tabutluktan Gurbete, Boğaziçi Yayınları, İstanbul, 1975, s. 428-431. Diğer örnekler için bkz: Ahmet Yıldız, a.g.e., s. 327-333. (16) Bu konuda bkz: Rıfat Bali, Yirmi Kur'a Nafia Askerleri, Kitabevi, İstanbul, 2008.
Reklam
Atsız-Sabahattin Ali davasının ikinci duruşmasının yapıldığı 03 Mayıs 1944 günü birkaç bin gencin Atsız lehinde ve komünizm aleyhinde yaptığı ve Irkçılık-Turancılık Davası'nın açılmasına da yol açan gösteriyi hapishanedeki Türkçüler, Türkçülük günü olarak kabul etmişler ve her yıl kutlamışlardır. Türkçülük günü, "ilk önce 3 Mayıs 1945'te, resmi saat 10:00'da Tophane'deki Askeri Cezaevi'nde, bir masa başında çay içerek kutlanmıştır. Kutlamanın Türkkan tarafından yapılmış bir resmi Tabutluktan Gurbete kitabında bulunmaktadır (Ötüken 137, Mayıs 1975:3; Türkkan 1988: 172).
Reha Oğuz'un Kemâlistliği.
"Sonra, Kemalizmin Tarih ve Dil inkılaplarında mündemiç olan .. Türk ırkının eşsiz üstünlüğü.. felsefesi kalbi mi fethetmişti. Bunu, biyolojiye, prehistuara ve daha birçok ilimiere dayanır bir Tarih felsefesi halinde işlernek en büyük ihtirasımdı." (Sahife: 411) (Kemalizmi Turancı ve Irkçı gibi gösteriyor) Bunlar, yıllarca, Atatürk