200 syf.
10/10 puan verdi
Sabahattin Önkibar'ın uzun gazetecilik ve televizyonculuk yaşamı boyunca, genellikle 90'lar ve 2000'lerin başında medya patronları, siyasiler ile olan yaşadığı olayları anlattığı bir kitap. Bu kişilerle olan diyalogları da yeralıyor. Okunabilir.
Takkeli Firavunlar
Takkeli FiravunlarSabahattin Önkibar · Kırmızı Kedi Yayınları · 2014248 okunma
Bana mektup verin
Hüsamettin Özkan'ın bulunduğu o görüşmede Enver Ören şark kurnazlığı bile diyemeyeceğim bir şekilde Ecevit'e şöyle bir teklif yapar: -Efendim batıyorum... On binlerce çalışanım işsiz kalacak... Beni kurtarmak sizin bir mektubunuza bağlı. -Nasıl mektup? -Evet, ben para istemiyorum... Bana bir mektup verin, kurtulurum. - Kime yazacağız mektubu? -Ben İsrailli bir bankadan 100 milyon dolar para buldum... Bana o parayı verecekler... Ama İsrail bankası sizden, yani devletin bir bankasından mektup istiyor... Evet ben para istemiyorum, sadece mektup istiyorum. Başbakan Ecevit Hüsamettin Özkan'a döner: -Bakın Sayın Özkan, Enver Bey para istemiyor mektup istiyor... Benim adıma yazın bir mektup, verin gitsin... Hüsamettin Özkan ile göz göze geliyoruz. Türkiye'yi yöneten isim yani Başbakan teminat mektubunun ne olduğunu artık kavrayamaz bir noktadadır. Özkan Ecevit'e dönüyor: -Efendim teminat mektubu zaten para demek, yani devletimizin kefil olması demek.
Sayfa 147Kitabı okudu
Reklam
Cariye Kasetleri, MİT
Enver Ören baktı ki İhlas Holding elinden gidiyor, ağlayarak Cumhurbaşkanı Demirel'in kapısına dayandı. Demirel hemen MİT'i devreye soktu ve yapılan bir MİT operasyonuyla Kâmil Tekin enterne edildi ki bu operasyona dair bilgi ve ayrıntıları bana anlatan isim Demirel'in danışmanı Mehmet Ali Bayar'dır. Kâmil Tekin bu operasyon sürecinde yakın çevresi aracılığıyla, elinde olan Enver Ören'in özel yaşamıyla ilgili kasetlerin bir bölümünü bazı medya organlarına gönderdi. Pek çok ünlü sanatçının bulunduğu bu cariye kasetlerini Enver Ören medyadan milyon dolarlar ödeyerek geri topladı ki işte bu para İhlas Finans mudilerinin parasıydı.
Sayfa 127Kitabı okudu
Kanal 7'nin kuruluşu.
Yıl: 1993 Melih Gökçek telefonda: - Sebo, bizim Refah Partisi'nin İstanbul İl Başkanı Tayyip Erdoğan var, tanıyor musun? - Hemşerimdir, tanışıyoruz. - Ya, onların ve benim senden bir ricamız var. - Nedir? - Seninle yarın bir yemek yemek istiyoruz. - Hayırdır! - Hayır hayır... Bunların bir televizyon kurma projesi var. - Eee!
Hüseyin Hilmi Işık ve TGRT
Hüseyin Hilmi Işık beraber oturduğu damadı Enver Ören ve birkaç arkadaşı ve de can yoldaşı şoförü Hüseyin Yener Öztürk'ün dışında hiç kimseyle görüşmezdi. İşi gücü ibadetti.
Ülkücülerin İstanbul'daki mekânları ise Beyazıt-Çınaraltı, Mecidiyeköy'deki birkaç kafe, Fındıkzade'deki kahvehaneler ile Üsküdar'daki çay bahçeleriydi. Tabii asıl mekânlar çok sayıdaki öğrenci yurduydu ki karargâh Edirnekapı'ydı.
Reklam
73 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.