merve ozen
@tam1sakar
mimar
28 okur puanı
Aralık 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
karaya çıkan boğulmaktan kurtulduğunu sanır, yüzebilidiğini unutur
Sayfa 63Kitabı okudu
yalnızca görünemi değil kendi kendi kendimle kalışımı kaybetmiştim
Sayfa 33Kitabı okudu
herkeste ve her şeyde kendiliğinden olan sesin döne dolaşa yerini bulması çok başka ha
Sayfa 30Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
alacasız kalıncaya dek çivili tasmalar boğazını sıkacaktı
Sayfa 22Kitabı okudu
insani ve evcil hayvanları kendi varlığına en çok yaklaştıracak şey ismini unutmaktır ki çağrıldığını duyabilsin
Sayfa 19Kitabı okudu
uçamayışını unutmuştu, uçmayı asla
Sayfa 14Kitabı okudu
düşünme hakkını saklı tut, hatta yanlış düşünmek bile hiç düşünmemekten iyidir
Sayfa 74Kitabı okuyor
Sefaletin gözyaşı Döktüğün tenha ıssız bir sokaktan geçerek piskoposun şatafatlı özel konutu önündeki piskoposluk bayrağının altında yolunu kaybediyor
Sayfa 6Kitabı okudu
nefretin bir yüze ihtiyacı vardır
Sayfa 59Kitabı okudu
sonsuzluk, demiş emily dickinson, şimdilerden oluşur.
Sayfa 19Kitabı okudu
Tatmin olmamış ihtiyaçlarımız üzerinde çalışmadığımı sürece sevdiğiniz kişinin beklentilerimizi karşılayacağı numara onu kafamıza idealize ederiz sevdiğimiz kişi bizim aksaklıklarımıza cevap verme ve onları besleme rolünü üstleniyor.
Sayfa 216Kitabı okudu
pek çok vahşi huylu kız çocuğu için babanın çökmüş bir adam, her gece kendisini ceketiyle birlikte dolaba asan bir gölgeden ibaret olduğu kolayca söylenebilir.
Sayfa 200Kitabı okudu
geleceğe dair geliştirilen bütün teoriler düzenin toptan yıkımını ve ilerleyişini engelledikleri için hüsranla sonuçlanır
Sayfa 284
Bu çığlıkta zor geçen gençliğinin, her çocuğu ilerisi için bir gelir kaynağı olarak gören kalıtsal sefaletin izleri vardı.
Sayfa 218
İhtiyarın zamanında, madenciler hep yerin dibinde, gözü kulağı dışarıda olup biteni kapalı bir hayvan, bir kömür çıkarma makinası gibi çalışıyorlardı.bu yüzden yönetimdeki zenginler işçilerin iliğini kemiğini rahatça sömürüyor,onları diledikleri gibi alıp satıyorlardı.
Sayfa 197