Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Neden olarak ruh yanılgısı gerçeklikle karıştırılmıştır!Ve gerçekliğin ölçütü yapılmıştır bu ! Ve sonra da Tanrı olarak adlandırılmıştır.
Nijerya'da Danimarkalıların karikatürlerini kınayan Müslüman protestocular birkaç Hristiyan kilisesini ateşe verdi ve sokaklardaki Hristiyanlara (siyah Nijeryalılara) saldırmak ve öldürmek için pala kullandı. Bir Hristiyan (siyah Nijeryalı) bir araba lastiğinin içine tıkıldı, üzerine benzin dökülüp tutuşturuldu. İngiltere'de taşıdıkları pankartların üzerinde şiddet içerikli ifadeler bulunan göstericiler fotoğraflandı: "İslam'a hakaret edenleri katledin", "İslam'la alay edenleri doğrayın", "Avrupa bunun bedelini ödeyeceksin: Yıkım başlamak üzere" ve görünüşe göre ironisiz olarak, "İslam vahşi bir dindir diyenlerin kafasını kesin." Talih eseri, politik liderlerimiz bize İslam'ın bir barış ve merhamet dini olduğunu hatırlatmak için hazırdılar.
Sayfa 52 - Bölüm 1 - İnançsızlığa Derinden İnanan Bir İnançsız, Hak Edilmeyen SaygıKitabı okuyor
Reklam
Einstein'ın kendisinden bir alıntı yaparak Einsteincı inancı özetlememe izin verin: "Tecrübe edilebilecek herhangi bir şeyin arkasında aklımızın kavrayamayacağı bir şey olduğunu ve bunun güzelliğinin ve de haşmetinin bize yalnızca dolaylı bir yolla ve zayıf bir yansıma olarak ulaştığını hissetmek, bu dindarlıktır. İşte ben bu anlamda dindarım.”
Sayfa 43 - Bölüm 1 - İnançsızlığa Derinden İnanan Bir İnançsızKitabı okuyor
Einstein’ın meşhur sözü,
“Tanrı zar atmaz" cümlesi "Her şeyin kalbinde rastgelelik yatmaz" olarak tercüme edilmelidir.
Sayfa 43 - Bölüm 1 - İnançsızlığa Derinden İnanan Bir İnançsızKitabı okuyor
New Jersey'deki tarihi bir derneğin başkanı, dindar zihnin zayıflığını fazlasıyla ortaya koyan bir mektup yazmıştı. İki kez okumaya değer: Dr. Einstein, bilginize saygı duyuyoruz; ancak bilmediğiniz bir şey olduğu gözüküyor: Tanrı bir ruhtur ve teleskopla ya da mikroskopla bulunamaz, tıpkı beyni inceleyerek insan düşünce ve duygularını bulamayacağınız gibi.* (*) -ed.n. Elbette beyin incelenerek insan duygu ve düşünceleri de okunabilir. Örneğin beyin sinyallerini izleyerek felç geçirmiş hastaların düşündükleri harfleri bilgisayarda görüntüleyen beyin implantları mevcuttur.
Sayfa 41 - Bölüm 1 - İnançsızlığa Derinden İnanan Bir İnançsızKitabı okuyor
Kitapta Einstein’ın panteist olduğu bilgisi geçiyor,
Einstein'ın en hevesle alıntı yapılan sözlerinden birisi şudur: "Dinsiz bilim topal, bilimsiz din kördür." Ancak Einstein aynı zamanda şunları da söylemiştir: Dinsel inançlarım hakkında okuduklarınız elbette bir yalan; sistematik olarak tekrar edilmekte olan bir yalan. İnsan suretinde bir Tanrıya inanmam, bunu hiçbir zaman inkâr etmedim ve aksine açık bir şekilde ifade ettim. Eğer içimde dinsel olarak adlandırılabilecek bir şey varsa, bu, bilimimizin şimdiye dek meydana çıkarabildiği kadarıyla dünyamızın yapısı karşısındaki sınırsız hayranlığımdır.
Sayfa 38 - Bölüm 1 - İnançsızlığa Derinden İnanan Bir İnançsızKitabı okuyor
Reklam
Aynı şekilde düşünüyorum.
Carl Sagan, Soluk Mavi Nokta isimli kitabında şöyle yazar: Nasıl oldu da hemen hemen hiçbir büyük din, bilimi mercek altına aldığında şu sonucu çıkaramadı: "Bu bizim düşündüğümüzden daha iyi! Kâinat peygamberlerimizin söylediğinden çok daha büyük, görkemli, incelikli ve zarif." Bunun yerine şöyle dediler, "Hayır, hayır, hayır! Benim tanrım küçük bir tanrıdır ve onun böyle kalmasını isterim.”
Sayfa 35 - Bölüm 1 - İnançsızlığa Derinden İnanan Bir İnançsızKitabı okuyor
“Bir yanılgıdan bir kişi acı çekiyorsa, buna delilik denir. Bir yanılgıdan birçok insan acı çektiğinde ise buna Din denir.”
Sayfa 17 - Robert M. Pirsig - Zen ve Motosiklet Bakımı Sanatı kitabının yazarı.Kitabı okuyor
Tıpkı "insan” yerine “insanoğlu" veya "ademoğlu" ifadesini duyunca irkilen feministlerde olduğu gibi, herkesin "Katolik çocuk" ya da "Müslüman çocuk" gibi ifadeleri duyduğunda irkilmesini isterim. Eğer isterseniz, "Katolik bir ailenin çocuğundan" bahsedebilirsiniz; ancak eğer herhangi birisinin "Katolik bir çocuk"tan bahsettiğini duyarsanız, onu durdurun ve kibarca çocukların bu gibi konularda nerede durulacağını bilemeyecek kadar küçük olduklarını belirtin; tıpkı ekonomik ya da siyasi konularda nerede duracaklarını bilmedikleri gibi. Amacım kesin olarak bilinci arttırmak olduğu için, bu konudan hem burada, yani önsözde, hem de 9. Bölümde bahsettiğim için özür dilemeyeceğim ve tekrar söyleyeceğim: O Müslüman bir çocuk değildir, ama Müslüman bir ailenin çocuğudur. Bu çocuk Müslüman olup olmadığını anlayamayacak kadar küçüktür. Müslüman çocuk diye bir şey yoktur. Hristiyan çocuk diye bir şey yoktur.
Sayfa 14 - ÖnsözKitabı okuyor
Eğer kendinizi yetiştirildiğiniz dinin içinde kapana kısılmış hissediyorsanız, bunun nasıl gerçekleştiğini kendinize sormaya değerdir. Yanıt genellikle çocuklukta beyninizin bir biçimde yıkanmış olmasıdır. Eğer dindarsanız bile çok çok büyük ihtimalle dininiz ailenizin dinidir. Eğer ABD'nin Arkansas eyaletinde doğmuşsanız ve Hristiyanlığın doğru, Müslümanlığın yanlış bir din olduğunu düşünüyorsanız ve Afganistan'da doğmuş olsaydınız tam tersini düşüneceğinizin pekâlâ farkındaysanız, çocuklukta yaşanan beyin yıkamasının kurbanısınızdır. Afganistan'da doğsaydınız aynı beyin yıkanması ile Hristiyanlığı yanlış görecektiniz.
Sayfa 13 - ÖnsözKitabı okuyor
Reklam
Bu da ziyadesiyle romantik bir yaklaşım. İnsan mahvetmenin yolunu bulur.
John Lennon'un ünlü şarkısındaki gibi, hiçbir dinin olmadığı bir dünya hayal edin. İntihar bombacılarının olmadığını, 11 Eylül'ün, İngiliz Metro Bombalamalarının, Haçlı Seferlerinin, cadı avlarının, mezhep savaşlarının, Hintlilerle Pakistanlıların ayrılmasının, İsrail Filistin savaşlarının, Sırp/ Hırvat/Boşnak katliamlarının, Yahudilerin "İsa katilleri" diye idam edilmelerinin, Kuzey İrlanda “sorunlarının," töre cinayetlerinin ve din sömürüsü ile televizyonlarda servet kazanan uyanıkların hiç olmadığını düşünün. Antik heykelleri havaya uçuran Taliban'ın olmadığını, kâfirlerin halk içinde kafalarının kesilmediğini, derilerinin bir fiskesini gösterdiler diye kadınların suratına kezzap atılmadığını hayal edin.
Sayfa 12 - ÖnsözKitabı okuyor
Karım çocukluğunda okulundan nefret eder ve ayrılmayı dilermiş. Yıllar sonra yirmili yaşlarına geldiğinde bu tatsız gerçeği ailesine anlatmış ve annesi donakalmış: "Fakat tatlım, neden bize gelip bunu söylemedin?" Lala'nın buna verdiği şu cevap kitabımın bugünkü metnini oluşturuyor: "Fakat bunu yapabileceğimi bilmiyordum."
Ya da cehennem korkusu barındırmadan iyilikte bulunmak,
“İçinde meleklerin de olduğuna inanmak zorunda olmaksızın, bir bahçenin güzel olduğunu görmek yeterli değil midir?”
Douglas Adams anısına (1952-2001)Kitabı okuyor
Einstein’ın inançlarında gülünç olan hiçbir şey yoktur. Bunun yanı sıra, bu fizikçilerin Tanrı kelimesini kendilerine özgü mecazi anlamlarda kullanmaktan sakınmalarını dilerdim. Bu fizikçilerin metaforik (mecazi) ya da panteistik Tanrısı, İncil’in, rahiplerin, molla ve hahamların ve de Katolik Kilisesi’nin değişmez kurallarının, müdahale eden, mucize üreten, düşünceleri okuyan, günah cezalandıran, dualara yanıt veren Tanrı’sından birkaç ışık yılı uzaktadır. Bu ikisini kasıtlıca karıştırmak, benim kanaatimce entelektüel hainliğin daniskasıdır.
Victor Hugo
Her köyde bir meşale bulunur, öğretmen isminde, ve bir de yangın söndürücü vardır, papaz denilen.
Sayfa 387 - Kuzey YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.