Her şey, Helen'in Paris tarafından kaçırıldığı efsanevi Truva Savaşı sırasında başlar. Kral Menelaos, Truva'daki eşini geri almak için abisi Agamemnon'dan bir ordu toplamasını ister. Agamemnon yüz gemisini deniz saldırısı için suya indirdiği sırada bir sorun çıkar: Aulis'te yaprak kıpırdamaz (ve antik çağda olduğumuz için ne motor ne de uçak
Adalet tanrıçası: Adı "koymak", "yerleştirmek", "oturtmak" anlamına gelen bir kökten türetilmiştir.
Yunan mitolojisinde Themis tanrıçadır. Zeus'un Metis'ten sonraki ikinci karısıdır. Aynı zamanda kahin olan Themis tanrısal yasadır, onun karşıtı insansal yasa ise Nomos Nemesis'tir. Themis Olympos'ta yaşar ve tanrıların toplantılarına başkanlık ederdi.
Bir elinde kılıç, diğer elinde terazi vardır ve gözleri kapalıdır. Themis'in Roma mitolojisindeki karşılığı Justitia'dır. Justi- tia'nın sol elindeki terazi adaleti ve bunun dengeli bir şekilde dağıtılmasını,
sağ elindeki iki ucu keskin kılıç ise adaletin verdiği cezaların gücünü ve caydırıcılığını temsil etmektedir.
Gözlerindeki bağ ise tarafsızlığı simgeler. "Adaletin gözü kördür" sözünün buradan geldiği düşünülmektedir.
Bir Halkı Savunmak
Hiyerarşik sistemle başlayan kadının içine alındığı statü çözümlenmeden, ne devlet ne de dayandığı sınıflı toplum
yapıları izah edilebilir. En temel yanılgılardan da bu nedenle kurtulunamaz. Kadın bir cins olarak değil, bir insan olarak
doğal toplumdan koparılıp en kapsamlı köleliğe mahkum edilmektedir. Tüm diğer kölelikler kadın köleliğine bağlı olarak
gelişmektedir. Dolayısıyla kadın köleliği çözümlenmeden diğer kölelikler çözümlenemez. Kadın köleliği aşılmadan diğer
kölelikler aşılamaz. Doğal toplumun bilge kadını ana tanrıça kültünü binlerce yıl yaşamıştır. Her zaman yüceltilen değer
ana tanrıçadır. O zaman en uzun süreli ve kapsamlı toplum kültürü nasıl bastırıldı ve günümüzün süslü püslü kafes
bülbülüne dönüştürüldü? Erkekler bu bülbüle bayılabilirler, ama o bir tutsaktır. En uzun süreli ve derinlikli bu tutsaklık
aşılmadan, hiçbir toplumsal sistem eşitlik ve özgürlükten bahsedemez. Kadının özgürlük ve eşitlik düzeyinin toplumun bu
yönlü düzeyini belirlediği yargısı doğrudur. Daha doğru dürüst bir kadın tarihi yazılmamıştır. Kadının hiçbir sosyal bilimde
yeri gerçekçi olarak konulmamıştır. Kadına en saygılıyım diyen bile, bunu ancak kadın tutkularına alet olduğu oranda
geçerli bir hüküm olarak belirler. Kadın, cinselliği dışında bir insan dostu olarak günümüzde bile hiçbir erkek tarafından
kabul edilemez. Dostluk erkekler arasında geçerlidir. Kadından dost demek, ikinci gün cinsel skandal demektir. Bu yönlü
yaklaşmayı aşan bir erkeği bulmak veya yaratmak en temel özgürlük adımlarından biri olarak değerlendirilmelidir
Gaia hipotezi yaşam tapınağında insanlar için zar zor bir yer ayırır.
Homeros'un ilahilerinden:
"Yeryüzü bir tanrıçadır ve öğrenebilenlere adaleti öğretir, ona iyi davranıldığı sürece, o da karşılığında daha iyi şeyler verir."
| Ksenofon, Economics
"Gaia, modern bir elbise içinde yeniden ortaya çıkmasına rağmen, Gaiacı fikrin modern bilimsel formülasyonu antik düşünceden oldukça farklıdır. Gaia, insan ırkını besleyen bir anne ya da onun bereket tanrıçası değildir. Daha ziyade, insanlar, hırçın insan merkezciliğimize rağmen, Gaiacı sistemin küçücük ve önemsiz bir bölümüne düşürülmüştür. Brontozorlar ve çayırlar gibi insanlar da mikropların hâkim olduğu devasa yaşam sisteminin birçok çelimsiz bileşeninden sadece biridir."
| Dorion Sagan
Beyzâ!
@alelacele
·11 Ağustos 2022 22:56
Gaia, her şeyin anası, şarkımı tanrıların en kadimine söylüyorum.
Yeryüzünde yaşayan tüm canlı varlıkları besleyen sağlam temel.
Göz alıcı topraklar üzerinde hareket eden ve denizde yüzenler
Ve havada uçan; bunların hepsi onun cömertliğiyle besleniyor
Hanımefendi senden, salih evlatlarımız ve bereketli hasadımız gelir.
Seninki, ölümlülere hayat verme ve onlardan bunu alma gücüdür.
Sayfa 239 - Gaia ve Felsefe | Dorion Sagan & Lynn Margulis
hollywood'un kuruluşu gerçekte bir babil büyü ritüelidir
.
• meşhur "kırmızı" halı ve o halı üzerinde yürüyen kadınlar o törenlere özel şaşalı hazırlıkları ile "whore of babylon"u canlandırma ritüeli yaparlar.
• "whore of babylon", ezoterik - paganist - satanistlerin sapkın inançlarına göre onların kutsal annesi ve tanrıları olan şeytanın karısıdır yani tanrıçadır.
• sinemada, müzik endüstrisinde ve modern batı edebiyatında sık sık işlenen bir metafor olan "kırmızılı kadın" (red women) figürü, yine onun bir temsilidir; çoğu zaman bu kadın figürü kasıtlı olarak bağlamından koparılmış olarak canlandırılır.
• mesela bu figürün canlandırıldığı filmlerin, müziklerin ve şarkıcıların hayranları olan sıradan insanlar; bilmeden bir toplu tapınma ritüeline katılmış olurlar.
• whore of babylon - red women - lilith - iştar - astarte, bu ve benzeri kavramlar hepsi aynı tanrıçaya tekabül eder.
• bu inanış, satanizmin teistik olan grubuna dahildir, ve en tehlikelileridir. kendilerini belli etmezler, onları tanıyamazsınız çünkü çeşitli dinlere mensup hümanist barışçıl insanlar görüntüsü çizerler.
• kökeni semitik mitolojiye ve babil mitolojisine dayanır.
(kendimden kendime notlar)
"Fırsat, kendini beğenmiş bir tanrıçadır ve hazırlıksız olanlarla vaktini harcamaz." 
Babil’in En Zengin Adamı
Let there be light!
Mitolojide ateş unsuru, kadına tekabül eder. Dolayısıyla ateş ile alakalı şeyler de kadın ile ilgilidir. Güneş en arkaik mitlerde tanrıçadır. Yine en arkaik mitlerde gökyüzü dişildir, yeryüzü erildir. Gök = güneş = ışık = aydınlık = hayat = kan ve bu bağlama giren tüm kavramlar dişil kabul edilmiştir.
Fakat, arkaik
"Fırsat kendini beğenmiş bir tanrıçadır ve hazırlıksız olanlarla vakit harcamaz."
ETRÜSK TANRIÇASI ALPANU
Alpanu, Alpnu ya da Alpan şeklinde söylenen Etrüsk Tanrıçasıdır. Venüs gibi bazen Aşk bazen Yeraltı dünyası ile ilişkilendirilen Tanrıçadır. Alpine Star çiçeği adını bu Tanrıçadan alır. Türkler Venüse Alp Yıldızı adını verir. Alp Dağları ve Albanian yani Arnavutlar adını bu Tanrıçadan alır.
*Nuray Bilgili.
t.me/TurklukBilimi
Fırsat dediğimiz şey kendini beğenmiş bir tanrıçadır. Hazırlıksız olana vaktini harcamaz.
"İKİNCİ SINIF VARLIK!.."
-"... Yunan Medeniyetinde kadın her daim ikinci sınıf bir varlıktır ancak nasıl bir kafa karışıklığı ise, onu bazen erişilmez bir tanrıça bazen de bir fahişe olarak görebilmektedirler!
Bütün tanrıların soylarının ürediği ilk tanrıça Gaia, toprak tanrıçasıdır.
Afrodit (Aphrodite) aşk ve güzelliği sembolize ederken, Hera baş tanrıçadır ve neredeyse bütün fitne fesat ve kötülükler bunun başının altından çıkar.
Metis, bilgelik tanrıçası ve Ate ise hata ve günah tanrıçasıdır..."
(Ercan Çifçi-Akademya Dergisi, III.Dönem, 1.Sayı, 12 Eylül 2017)
Her Şeyin Yaratıcı Titanı: Gaia
Gaia veya Gaea, Yunan mitolojisinde yeryüzünü simgeleyen, arzın tecessümü (cisimleşmiş hâli) olan tanrıçadır. Bir ana tanrıça, doğa ana olan ve diğer tanrıların kendisinden türediği Gaia'ya özellikle ilk zamanlarda tüm Yunanistan'da tapınılsa da, zaman içinde tanrıçanın konumu değişmiş, ona olan ilgi azalmıştır. Gaia'nın Roma mitolojisindeki dengi Terra'dır.
Hesiodos'a göre Gaia her şeyin yaratıcısı, her şeyin kendisinden meydana geldiği "toprak anadır; tüm tanrıların ve titanların annesidir. Khaos'tan sonra ortaya çıkan Gaia ilk önce gökyüzü Uranos'u daha sonra Pontos'u kendisinden çıkarır bir başka tabirle doğurur. Daha sonra Uranos'dan Titanları doğurdu. Ancak Uranos kendi çocukları olan titanları doğar doğmaz Gaia'nın bağrına gömmekteydi(Ayrıca oğulları olan Hekatonkheir ve Kyklopları Tartarus'a göndermişti fakat tanrılar onları kurtardı). Artık bu ağırlığı taşıyamayan Gaia, Uranos'tan olan oğlu Kronos'un yardımıyla Uranos'u yendi ve çocuklarını özgürlüğüne kavuşturdu. Daha sonra Kronos da kendi oğlu Zeus tarafından tartaros'a atılarak aynı kaderi paylaşacaktı.
Artemis: Ay Tanrıçası ciddî bir duruşa, çevik bir vücuda sahip sarı saçlı ve narin bir tanrıçadır. Bekaret yemini etmiş, ormanda ava çıkarken yanındaki Arion Artemis'in elini tuttuğu için öldürmüştür. Sonra duyduğu pişmanlıktan dolayı Zeus onu takım yıldızlarına hayat vermiştir.
Dünyanın yarısını Kadınlar oluşturur. Diğer yarısını da kadınlar yetiştirir. Bu yüzden bütün Kadınlar birer Tanrıçadır.
Dünya Kadınlar Gününüz Kutlu olsun