Sigmund Freud ve Vincent Van Gogh bilindiği üzere biri psikoloji alanında biri de sanat alanında önemli işler yapmış kişilerdir. Freud'un nevrozlu dönemleri olmuştur. Kokain de kullanmıştır. En sonunda ise intihar etmiştir. Gogh ise yoksulluk içinde bir ömür geçirmiş, bir karmaşanın içinde kalmıştır. Ve o da intihar etmiştir. Tanrı'nın işlerine akıl sır ermez. Bir taraftan bu iki kişiye müthiş yetenekler bahşetmiş, bir taraftan ise müthiş acılar. Ve bu acılar sayesinde bu müthiş yetenekler ortaya çıkmış. Elinizde olsa onları iyileştirme gücü, Van Gogh'un o muhteşem tablolarının dünyaya miras olarak kalamayacağını, Freud'un ise psikoloji alanındaki devirlerini yapamayacağını göze alarak onları iyileştirir, intihar etmelerini durdur muydunuz? Cevap verirken şu cevabı verirsem toplum ne düşünür düşüncesi ile hareket etmeyin lütfen. Gerçek düşüncenizi öğrenmek istiyorum. Sizi yargılayacak kimse yok.
Ponçik Müslümanlık
Kur'an in öğretisi; dünyanın bir nimet olarak iyi bir yer olduğu hayatın yaşamaya değer olduğu insanın-toplumun ıslah edilebilir olduğu ve bunun için gayret (cihad, içtihat) göstermek gerektiği iken Tasavvufun öğretisi ise; bu sorumluluğu göze almayarak ruhun bedenden/ dünyadan uzaklaştırılarak Tanrı ile aşk yaşamasıdır! İlhami Güler
Reklam
Alevilikte; DÖRT KAPI KIRK MAKAM
Dört Kapı Kırk Makam öğretisi özünde; kişinin derece derece ahlaklanarak, iç temizliğine kavuşması, yükselip yücelmesi ve olgunluğa ulaşıp kamil bir insan  olarak topluma hizmeti amaçlayan bir inanç/düşüncedir. Dört kapının dördünün’de kendine özgü kuralları bulunmakta. Dört kapının’da kaynağı birdir; dört kapı dört Alem’e denk düşer. Kırk makamın
O BİR BATMANLI
BATMANLI' nın biri İtalya’da Fiat fabrikasında çalışan bir işçi... O zamanki Sovyet Lindder Krusçev, resmi bir ziyaret için İtalya’ya gelmiş. Programda Fiat tesisleri de var. Fabrikanın tezgâhları arasında dolaşırken BATMANLI' ya rastlamış. Herkesin gözü önünde “Vay BATMANLI kardeşim ” diye sarılıp kucaklaşmış. Orada ayaküstü sohbet
Ulus Baker
Dostoyevski ve Tarkovski : Ulus Baker ''Rus düşünürlerini bütün Spinozacılığıma, onların bütün irrasyonelliğine rağmen kendime çok yakın buluyorum.'' Dostoyevski'yi Tarkovski'ye bağlayan bağ, üzerinden onca tank, bombardıman, acı, hayal kırıklığı, devrim ve karşı devrim, hatta varoluş üstünde tepinen onca olumlu şey --bilim, sanat, ahkâm ve
"Hile ve kötülükle aşiretleri birbirinden ayırdılar. Grupları birbirinden uzaklaştardılar. Kabileleri birbirine düşürdüler. Bu sert fırtınalar önünde ne zamana kadar kül gibi dağılacağız? Ne zamana kadar pis kokan leşin yanında aç aslan yavruları gibi birbirimizle boğuşacağız? Tahtlarını korumak için, kalplerinin mutluluğu için, Arap olana karşı Dürzi'yü silahlandırdılar. Sünni ile boğuşması için Şii'yi teşvik ettiler. Bedevi'yi öldürmesi için Kürt'ü desteklediler. Hristiyan ile tartışması için Müslüman'ı cesaretlendirdiler. Ne zamana kadar annesinin kucağında kardeş kardeşle kavga eder? Sevgilinin mezarı başında ne zamana kadar komşu komşuyu tehdit eder? Tanrı'nın gözü önünde haç , hilalden nereye kadar uzaklaşır? Bizleri duy ey hürriyet! Bizlere acı ey Atina' nın kızı! Ey Zeus'un eşi! Bizi kurtar. Musa'nın sevdiği kadın! Bizi aydınlığa çıkar. Muhammed'in sevgili eşi! Bize yardım et. Ey Mesih'in gelini! Bize hakikati öğret. Ya yaşamak için kalbimize güç ver, ya da düşmanlarımızın kollarına güç ver ki yok olalım, neslimiz tükensin ve rahata kavuşalım." Halil Cubran
Reklam
411 öğeden 221 ile 230 arasındakiler gösteriliyor.