Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yasacı, açıklamacı ve prognostik (önceden bilmeci) görünümüyle bilim, insanın doğa ve toplum üzerinde teknik uygulamalar yoluyla tasarrufta bulunma ve doğaya hâkim olma yanında toplumu akılcı ilkelere göre düzenleme ve denetleme imkânını sınırsızca genişletir. Bununla birlikte bilim (Comte’un Pozitif Felsefe Dersleri’nden sonra geliştirdiği görüşler doğrultusunda) bu tasarruf, düzenleme ve denetleme imkânını kendinden hareketle kullanamaz. Bilime yol gösterecek olan bir kılavuz, bir “anlamlar ve değerler sistemi” gereklidir. Böyle bir sistem, yaşama pratiği göz önünde tutularak geliştirilmiş, tanrısız bir “pozitif din” olarak ortaya konmalıdır.
Çocukları, sadece Tanrı emrettiğinden dolayı Tanrı’nın emirlerine itaatle yetiştirmek gerçek ilgiyi ve doğru ahlakı zayıflatacaktır.
Reklam
Ama dinler tarihi çalışmalarım bana insanların tinsel hayvanlar olduğunu öğretti. Gerçekten de homo sapiens'in homo religiosus olduğunu ileri sürmenin geçerliliği var. İnsanlar insan olarak tanındıkları andan itibaren tanrılara tapmaya başlıyorlar; sanat eseri yarattıkları anda dinler yaratıyorlar. Bu yalnız korkunç güçleri yatıştırmak isteğinden kaynaklanmıyor, bu ilk inançlar güzel ama aynı zamanda da korkutucu bu dünyadaki insan deneyiminin ayrılmaz bileşeni olan merak ve gizemi ifade ediyorlar. Sanat gibi din de, bedenin miras aldığı acıya karşın, yaşamda değer ve anlam bulma çabasının bir sonucu Öteki bütün insan etkinlikleri gibi din de kötüye kullanılabilir ama daima yaptığımız bir iş gibi görünüyor. Din yalnızca yönlendirici kralların ve rahiplerin başlangıçtaki laik yapısıyla dümen tutup gitmiyor, insanlık için doğal bir yapısı da var. Gerçekte şimdi geçerli olan laiklik tamamıyla yeni bir deneyim, insanlık tarihinde öncesi yok. Ama nasıl işlediğini daha da görmemiz gerekiyor. Bizim Batılı liberal hümanizmimizin bize doğal olarak gelen birşey olmadığı da doğru, şiir ve resimden zevk almamız gibi, onun da geliştirilmesi gerekiyor. Hümanizm kendi başına Tanrısız bir din ve elbette bütün dinler teistik değil. Bizim etik laik ülkümüzün kendi zihne ve yüreğe ilişkin disiplinleri var ve insan yaşamına bir zamanlar daha gelenekçi dinlerin sağladığı nihai anlama inanılması için araçlar veriyor.
Kutsal emir teorisi, Tanrının emirlerine itaat etmemenin ahlaksızlık olduğunu ileri sürer. O zaman, eğer Tanrı bize tecavüz etmemiz için kesinkes emir vermiş olsaydı, o emir tecavüz etmemiz için ahlaki bir koşul yaratmış olurdu. Daha da saçma! Eğer Tanrı herkesi sonsuza dek işkenceyle tehdit ettiyse ben de birine tecavüz etmediysem, reddiyenin yol açacağı bu korkunç akıbet belki benim tecavüz etmem için ahlaki bir yükümlülük yaratabilir; fakat o zaman da ahlaki yükümlülüğün esası başkalarına yönelik zararı önlemektir, zorbaca verilen emre itaat etmek değil. Üçüncü bir tarafça verilen hiçbir emir tecavüz için kendi başına ahlaki bir yükümlülük yaratamaz.
Ahlak bozukluğu seküler İsveç veya Japonya'ya egemen olmuyor, öyleyse seküler olması durumunda başka herhangi bir yerin dejenere olacağından niye korkulmaktadır?
Herhangi bir insan grubunda hem iyi üyeler hem de kötü üyeler vardır. Bu, Hristiyanlar için de böyledir, başka din mensupları için de; elbette ateist ve agnostikler için de böyledir.
Reklam
İyi bir yaşam sürmek veya iyi bir insan olmak için, Tanrıya inancın şart olduğunu iddia etmenin hiçbir temeli yoktur.
İslam ve Çağdaşlık
Hristiyanlar çağdaş dünyayı Tanrı ile İblis arasındaki bir mücadele olarak gördükleri gibi, bazı Müslümanlar da Batı'yı büyük İblis olarak görürler.
Kutsal Ruh'a küfür, tecavüz ve cinayetten daha mı kötüdür?
İnsanların işlediği her günah ve ettiği her küfür bağışlanacak; ama Ruh'a edilen küfür bağışlanmayacaktır. Her kim ki İnsanoğluna kötü bir söz söy­ler, o bağışlanacak; ama Kutsal Ruh'a karşı bir söz söyleyen, ne bu çağda ne de gelecek çağda bağışlanacaktır. (Matta, 12:31; kıyas Markos, 3:28-29, Luka, 12:10, İbraniler, 10: 26-27, 2 Selanikliler, 1:8-9) Kutsal Ruh'a küfrün İnsanoğluna kötü söz söylenmesinden neden daha kötü olduğu pek anlaşılır değildir. Kutsal Ruh özellikle hassas mı­dır? Tecavüz ve cinayet neden bağışlanabilirdir de Kutsal Ruh'a küfür değildir? Kutsal Ruh'a küfür, tecavüz ve cinayetten daha mı kötüdür? Sonsuz azap (aklı karışık bir ergen tarafından işlense bile) küfür için adil bir ceza mıdır?
Teistler, yüreklerini ve zihinlerini biraz açarlarsa ateistlerin Tanrı'yı bulacaklarını düşünüyorlar. Pek çok ateist de dini inançla ilgili sorunları üzerinde azıcık kafa patlatırlarsa teistlerin Tanrı'ya inanmaktan vazgeçeceklerine inanıyor.
Reklam
Tanrı'nın varlığı aleyhine üç argüman sundum. Birincisi, mutlak güce sahip ve toptan iyi bir Tanrı, dünyamızdaki kötülük miktarı ve türleriyle bağdaşmamakta. İkincisi, ebedi ve değişmez bir Tanrı'nın zaman içindeki olaylarda hiçbir etkisi olamaz, dolayısıyla dünyayı yaratamaz veya dualara cevap veremez. Üçüncüsü, eğer Tanrı olsaydı, O'nun varlığı açısından bizim bulabileceğimizden çok daha iyi kanıtlarımız olurdu.
Tanrıumursamazlık
Ben ayrıca görece bir apateistim; çünkü Tanrı'nın var olup olmadığı konusunda genelde apatetiğim. Günlerimi -ister geleneksel Hristiyan Tanrı, ister Zeus, Thor, Krishna veya Allah olsun- Tanrı'yı, hayaletleri, cinleri, cüceleri, Nessie'yi veya "kocaayak"ı ve hatta başka gezegenlerdeki ileri türleri merak ettiğimden fazla merak ederek geçirmiyorum.
Öğrencilerimin çoğu, Nietzsche’ye ve Dostoyevski’nin roman kahramanı Ivan Karamozov atfen “Tanrı öldüyse, her şey mübahtır.” diyerek karşıma çıkıyor. Bu dogmayı kabul eden ateistler, ahlakın subjektif olduğuna hükmederler. Bu dogmayı kabul eden teistlerse, ateistlerin tehlikeli olduklarını inanır.
Bir "yol gösterici" gibi belirsiz bir şeye tapınmanın veya dua etmenin anlamı yoktur. Belirsiz bir "daha ulvi varlık" inananları koruyamaz veya cennete gitmelerine yardımcı olamaz veya mucize oluşturamaz veya dünyayı yaratamaz.
Ahlak ve din
Teistler esasen, hangi nedenle olursa olsun, ahlakın dine bağlı olduğuna inanırlar. Ne yazık ki öbür taraf da bu hatayı tekrarlamaktadır. Çoğu ateist ve agnostik de ahlakla dini özdeşleştirir. Dini terk ettiklerinde ahlakı da veya en azından nesnel ahlakı da terk ederler.
892 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.