Adına ying yang demeden, bu felsefesinin bir yazınsal ürününü oluşturmuş yazar Armstrong. son da söyleyeceğimi başta söyleyeyim dedim.
Kısmen teist-ateist çatışması yaratmış kitabın bazı bölümlerinde. Oldukça sert eleştirileri ve analizleri ince bir üslupla yazmış, Cennet-cehennem, iyi-kötü, günah-sevap, doğru-yanlış gibi ikili olguları toplumların anladığı ve algıladığı şekilde değil de, kendi düşünce süzgecinden geçirerek nesnel bir dille anlatmaya çalışmış. Özellikle ahlak konusunda, teistlerin; ''tanrının koyduğu her emir kesin doğrudur. bu yüzden ahlaki olandır.'' ilkesi üzerinden bütün ikili olguları işliyor.
peki biraz da kitabın akışının dışına çıkıp kendimiz değerlendirelim bunu. Kendi akıl süzgecimizden geçirdiğimiz vakit ahlaki olanı yakalamak için teist mi olmak gereklidir? salt iyi insan olmak mümkün müdür? iyinin ve kötünün doğası nasıl olmalıdır. iyi nedir? kötü nedir? zamana ve mekana göre değişkenlik gösteren kaideler ahlaki ya da gayriahlaki kabul edilebilir mi? ahlak olgusu nedir? ne ahlaki kabul edilebilir? ... fazla düşünmeden ortaya çıkardığım bu soruların üzerine ekleme yaparak soruları kendi akıl süzgecinizden geçirebilir, toplumun algısal iyi-kötü endeksinin dışına çıkıp iyinin ve kötünün doğasını kendinize göre yaratıp benliğinizi bu doğa içerisinde adlandırabilirsiniz.
çünkü yazar bu kitabında kendisiyle konuşmuş diyebilirim. bu bir ying-yang.