Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
" Bazılarının zan ve iddia ettikleri gibi tarikatlar sonradan uydurulmuş ve dışarıdan İslam'a sokulmuş değildir. "
Tarikat ve Şeriatın Bütünlüğü
Bazı insanlar da tarikat ve şeriatın farklı şeyler olduğunu iddia etti. Oysa bu kimseler tarikat ile şeriatın ruh ile ceset gibi olduğu biri olmadan diğerinin ayakta duramayacağını bilmezler. Bundan dolayıdır ki İmam Malik (rahmetullahi aleyh) şöyle buyurmuştur: “Her kim ki tasavvuf terbiyesi alır fakat fıkıh öğrenmezse o kişi zındık olur. Her kim fıkıh öğrenir fakat tasavvuf terbiyesi almazsa o kişi fasık olur. Her kim de ikisini bir araya toplarsa o kişi hakikat ehli olur.”
Reklam
Ne güzel bir örneksin sen ya hu!
Tarikat-ı aliye'deki (altın silsile) nefis terbiyesine en güzel misal, yünlerin halı hâline gelmesidir. Çok uzak yerlerden getirilen kirli ve karışık yünler evvelâ kazanlarda yıkanıp temizlenir. Sonra çeşitli taraklardan geçerek didik didik olur, tel tel ayrılır ve iplik hâline gelir. Benliği tamamen gider, renk renk boyandıktan sonra istenilen şekilde yumak olur. Halı olabilmesi için de, bir dekoratörün kâğıda çizdiği dekorlar üzerinde renklerine ve ölçülerine göre yerleştirilmesi gerekir. Nihayet tezgâhlarda dokunarak bu ipliklerden en güzel halılar meydana gelir. Daha önceleri üzerine bastığımız zaman ayağımıza dolaşan o kirli yünler, şimdi artık basmaya kıyamadığımız nâdide birer halı olmuştur. Hiç kimseyi incitmez. İşte nefis de kirli yün gibidir. Ayrı ayrı bölümleri vardır. Temizlene temizlene, incele incele, taraklardan tezgâhlardan geçe geçe halı gibi olup, ayak altına serilmedikçe terbiye ve ıslahı mümkün olmaz, tarikat mektebi de bitmiş sayılmaz. O ana kadar fırsat buldukça kişinin hep ayağını dolaştırır. Evvelâ didik didik yapacaksın, halı gibi olduktan sonra onu yere sereceksin. Ayak altına serdiğin zaman rahat ayak basabilirsin. Yoksa hilekârdır, emniyet etmeye gelmez. hakikat.com/hakikat-dergisi...
353 syf.
10/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Gözyaşlarımı tutamadığım nâdide bir eser
Öncelikle mürşid, tasavvuf, tarikat ve cemaat denilince öfkelenen zira kalbi fehmetmeye dahi müsait olamayanlar, bu kitabı okumasınlar! Orada bilmediği lafızları yanlış tevil etmekten kaçınmak gerekecek tabiî ki bunun için teslimiyet mühim, madem ki itimat etmezsiniz berî olun desem de ne haddime... İlahi aşkı tadıp ölmek; âhh kimlere nasip olur... Okurken beni nasıl ağlattı anlatamam... Yazar hanımın kalemi çok samimi, tesir ediyor^^ O neydi öyle yâhuu ben de mi bu nefsin başını ezmek için gitsem dedim yaah:'/ Nefis terbiyesi dersi müthişti. Hele ki mürşid-i kâmilin kerametlerine okuyup da şahid oldum ve benim menzildeki anılarımı canlandırdı gözümde bir bir... 2017'lere gittim de bir mürşid-i kâmil'e intisap ettiğim demler yâdıma düştü. İkindi namazı sonrası hatme, sabah namazı ardından vird, akşam namazı sonrası rabıta^^Himmet himmet der sükut ediyorum. Bu kapıyı nasip eden Rabb'ime hamd-ü senâlar olsun, hakkıyla istifade ederlerin zümresine yazılmak temennisiyle ves'Selâm.
Kalbe Düşen Sızı
Kalbe Düşen SızıElif Veske · Eşik Yayınları · 2018782 okunma
İbni Abbas der ki: "Şükrün hakikatı bütün âzâlarıyla gizli ve aşikâr Allahu Teâlâ'ya itaat etmektir.Gözün şükrü harama bakmamaktır ve ayıpları örtmektir.Kulağın şükrü Hakk'tan başka şeyleri dinlememektir ve işittiği ayıpları örtmektir.Dilin şükrü yalan söylememektir ve gıybet etmemektir.Kalbin şükrü gafleti terktir.Ellerin şükrü harama uzanmamaktır.Ayakların şükrü harama yerlere gitmemektir." Nâsın verdiklerine teşekkür etmeyen Allah'a da şükrrtmez.. (Muhammed Mevlâna Ebû Saîd Hadimi, Tarikat-ı Muhammediye Şerhi Berîka,IV,182)
Sayfa 110Kitabı okudu
Mezheb ve Tarikat Bid’ar Değildir.
Cibril Hadisi’nde her üçü beraber söylendi. İtikadî mezhepler yâni inanca dair mezhepler, amelî mezhepler bir de ruh terbiyesi ile ilgili mezhepler yâni tarikat.
rihle kitapKitabı okudu
Reklam
" Alimler ve medreseler İslam'ın " ilmini ", mürşitler ve tekkeler ise İslam'ın " amelini " öğretegelmişlerdir. "
Tasavvuf ve tarikat terbiyesi imanı Kalplere nakşetme harekatıdır. İmanı Kalplere yuva yapma faaliyetidir.
Nefesleri Boşa Harcamak Gaflettir Müslümanın en efdal ibadeti, aldığı ve verdiği nefeslerin boşa gitmemesi ki buna dikkat, hem de çok dikkat etmesi lâzımdır. Tarikat-ı Nakşibendî'de buna çok ehemmiyet verilmiştir. Nefeslerini ve bakışlarını muhafaza edemeyenlerin tarikatte ve hatta şeriatte tekemmüle hakları yoktur. O mârifet-i ilâhiye hazinesi olan kalple tevhîd-i ilâhî hazinesi olan sır âleminin uyanması için insanın gece gündüz kendini kontrol altında tutup boşa nefes harcamaması ve hakiki tevhidden mahrum kalmaması için kendini islah eylemeye çalışması icap eder ki bu, namaz gibi farz-ı ayndır. Çünkü asıl insanlık ve asıl Müslümanlık o vakit tahakkuk edecektir. Bu nefes sahiplerini bulup nefeslerinden nefes almak pek büyük bir lütf-i ilâhiyeye mazhariyettir.
Günün makalesi
Ahlakın Güzelleşmesinde Yeni Tarz: İmam Nursi Modeli I. PSİKOLOJİNİN BUGÜNÜ İnsan ruhunun derinliklerini ve zenginliğini tanıma çabası insanın yaradılışından beri vardır ve var olmaya devam edecektir. Psikiyatri ve psikoloji insanı ele alan diğer bilim dallarından farklı olarak ruh ve beden ilişkisinin getirdiği çelişkiye çözüm aramak
Reklam
Tasavvuf
ت-ص-و-ف Harfi tevbeyi temsil eder ki tevbe iki kısımdır:ت Zahirî tevbe:kişinin zahiren ve bütün azalarıyla günahları terk edip yalnızca Allah’a itaate dönmesidir. Batınî(gizli)tevbe:bu kişinin hevâsına kapılıp,ihtilaf ettiği konularda kalbini de bundan arındırıp,bu işlere muvaffakiyet göstermesidir.eğer kötü ahlak yerini güzel ahlâk ile değişirse
Önemle okunması gerektiğine inanıyorum..
Tasavvuf ehli insanlık için ortak payda olan adaleti 5 hususta temin etmeye çalışır, Bunun için katkılar sunar. bu hususlar; 1) Din emniyetinin, inanç özgürlüğünün, düşünce ve fikir hürriyetinin sağlanmasıdır. 2) Can emniyetinin sağlanmasıdır. 3) Mal emniyetinin sağlanmasıdır. 4 ) Akıl emniyetinin sağlanmasıdır. 5 ) Nesil emniyetinin sağlanmasıdır. Tasavvuf ve tarikat terbiyesi; Güvenliğin polis ve jandarma gibi asayiş unsurlarınca değil, vicdanların sevgisiyle dolup, adaleti vicdanların sesi olmasına çalışarak kamu düzenine yardımcı olur. Yukarıda saydığımız 5 maddeyi tatbik etmeyi başaran toplumlarda adalet zuhur eder ve huzur ortaya çıkar. işte İRFAN MEKTEPLERİ toplumun çimentosu olup, kanaat önderleri ile yapmak istedikleri budur. İhlas'ın nuruyla gönüllülük esasına dayanan manevi dünyamızı aydınlatan bizi birbirimize Sevgi nuruyla bağlayan İRFAN MEKTEPLERİNE toplumumuzun acil ihtiyacı vardır.
Sayfa 129Kitabı okudu
Peygamber Efendimiz Resul-i Ekrem'in (sav) uhdesine Cenab-ı Hak üç ilim vermiştir. Unsuri hayat başlayınca bunlar ayrılmıştır. Bunlar: 1.Siyaset ilmi: unsuri Hayat başlayınca bunun uzantısından devlet idareciliği ortaya çıkmıştır. 2. Fıkıh ilmi: Bunun uzantısından mezhepler ortaya çıkmıştır. 3. Ledün ilmi: Bunun uzantısından tasavvuf ilmi ve tarikat terbiyesi ortaya çıkmıştır.
Sayfa 115Kitabı okudu
Malum ola ki bid'at, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ve ashabından -radıyallahü anhüm-mâruf ve mahud olan yani öğrenilen tarîkat-ı meslûkenin (gidilen yolun) hilâfı üzerine ihdas ve icat olunan nesneyi itikad etmektir. Velakin bu ihdas ve icat olunan nesne inat ve mukabele yolu ile küfürdür. Ve eğer bir nevi şüphe yani batıl delil ile olursa küfür değildir. Yani ehl-i bid'atin delili sabit delile benzer, velakin hakikatte sabit değildir. Zira cümlesi medlûldür. Ve delillerin Kur'an'dan olması bir şey ifade etmez. Zira Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle buyurulmuştur: يُضِلُّ بِهِ كَثِيرًا وَيَهْدِي بِهِ كَثِيرًا وَمَا يُضِلُّ بِهِ إِلَّا الْفَاسِقِينَ "...Allah onunla bir çoğunu şaşırtır, yine onunla bir çoğunu yola getirir. Onunla fâsıklardan başkasını şaşırtmaz.” Yani, Allahu Teâla Kuran’ı Kerim’le nicelerini idlal ve nicelerine hidayet eder. Binâenaleyh Ehl-i Sünnet ve'l-cemaat gibi gerçek hidayete mazhar olanlar Kur'an'ı hakikati üzerine anlamışlardır. Bunun için delilleri müddealarına (iddia ettikleri şeye) mutabıktır (uygundur).
Sayfa 175Kitabı okudu
82 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.