TDK ya sevinç ne demek diye sormuş bulundum? mealinde şöyle geçiyordu; senin dışında her neferde görülen ve bulunan duyumsanan temel ihtiyaçlardan bir tanesi.
(Boran Deniz)
İLAHİ DİNLERDE ORUÇ;
YAHUDİLİKTE; orucu ifade eden “Taanit” kelimesi “yas, nefse eza etmek, pişmanlık ve imana dönüş”manasına gelmektedir. En önemli oruçları; Yom Kippur’dur. Oruç, güneşin batması ile başlar, ertesi akşam gökyüzünde yıldızların görünmesiyle son bulur.(25 saat) Oruca başlama yaşı erkelerde 13, kızlarda 12’dir. Yom Kippur orucunun, Hz. Musa’nın Tûr
Vesile olma iletisi:)
! Bu bir alıntı değil tecrübe paylaşımıdır. Uzun yazı okumayı sevmeyenler burada ayrılabilir.
- Şahsi umreye gitmek isteyenler yada tura parası yetmeyenler icin 10 günlük ilk umre tecrübemi aktarmak istedim.
بسم الله الرحمن الرحیم
Umreye gitmeyi Niyeti alıp besmeleyi çektikten sonra uygun bilet arayışına giriyoruz. Şuan için takip edersiniz
İnsan en çokta ramazanı yalnız geçirdiğinde anlıyor paylaşmanın, bir arada olmanın, aile bağlarının ve komşuluk ilişkilerinin kıymetini. Sofralarda birleşen ellerin sıcaklığını aynı duayı fısıldayan dudakların kardeşliğini bir iftarın sevincini sahurun huzur dolu sessizliğini ve ortak bir inanç etrafında toplanmanın verdiği gücü daha derinden
Günümüzde şahsî menfaatler için araçsallaştırılan, sekülerleştirilen, siyâset malzemesi yapılan, toplumsal ayrışma konusunda art niyetle kullanılan, ferdin ve toplumun hak ve özgürlüklerini yok etmede istismar edilen; ancak, bunların hiçbiriyle özü uyuşmayan, en temel ihtiyaçlardan biri...
Her emeklinin sadece emekli maaşıyla geçindiği gibi bir yanılgı var…
Çoğu emeklinin kira vs gibi yan geliri var. Emekliliğini planlayan var, planlamayan var… Sonuç olarak, bazı emekliler sıkıntı çekse de, bazılarının evine de ihtiyacından fazla para giriyor…
Genç yaşlı emeklilerimiz arttıkça, eline çift maaş geçen kişi sayısı da artıyor. Bu nedenle de evine ihtiyacından fazla para giren sayısı fazlalaşıyor…
Temel ihtiyaçlardan fazla kazanan ne yapar? Bir parça birikim, bir yandan da daha fazla tüketim…
. İnsanlar daha fazla harcadıkça enflasyon körüklenir
. Eline geçen para reel olarak artarsa fiyat hassasiyeti azalır. Fiyat geçişleri daha kolaylaşır, bu da enflasyonu körükler
. Klasik Türk ailesi elindeki ihtiyaç fazlasını dolara, altına yatırır. Bu da Türk lirasının düşüşüne katkı sağlar, dolayısıyla enflasyonun yükselişine
“Vatandaş sıkıntı çekmesin” mantığıyla çalışan bir hükümet var…
Klasik anlamda “Sıkılaştırma” bu değildir. Topluma acı reçete yazmadan tam sıkılaştırma olmaz…
Bizim ekonomistlerimiz sıkılaştırmayı yüksek faize indirgiyor, popülizmden uzaklaşamıyor…
Yüksek faizin etkisi çift yönlü… Faizler aşağı geldiğinde kalıcı düşük enflasyona sahip olabilecek miyiz?
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin Tanrısı
6-12 yas grubundaki çocukların bi adaya düştüklerindeki yaşama mücadelesini ele alıyor.İnsanlarin temel ihtiyaçları karşılanmadığında bu yaştaki çocukların bile içlerindeki idin dürtüsü ile nasıl kötü birer insana dönüşeceğini görüyoruz .
İnsan özünde iyi midir ?
İnsan temel ihtiyaclari noktasında eksiklik yaşadığında bütün kötülüklere rahatlıkla uzanabilecek bi yapiya sahip diye düşünmekteyim.Burada en minimal ihtiyaçlardan bahsediyorum.Ki insanların şuan tahammülünun yetmediği sınır şaşırtıcı bir şekilde çıkarlarını gösteriyor.Günümüzde hedefimiz olmazsa olmaz sıfatına bürünen ihtiyaçlarımızı ( ki bu ihtiyaçlar gerçekte karşılanmayan sevgi ve saygı ihtiyaçlarının boşluğundan doğuyor gibi geliyor bana ) karşılaması için çevremizden evrene herkesten bi el uzatılmasını bekliyoruz.
Arkadaşlık kurarken sana uyumlu olmalı çoğu şeyi onay vermeli tabiki destek olacak .
İcler acısı olan evlilikler tabiki maddiyata dayalı olacak temelinde parayı oturup yiyeceğiz ya da umarım parayla iletişim kurulabiliyordur diyesimin geldiği zihniyetler..)
Ya da ne tesadüf ki hep güzelin sevilmesi (Bunun da gerekçesi var tabiki erkekler dürtüseldir ki bunun bilimsel bi dayanagi kesinlikle yokken) Çünkü birileri baktığında anası da güzel danası da güzel olacak tabiki desin .Evet zaten öyle de oluyor .
Eğer bunlardan bir tanesi biraz eksilsin herşey toz duman oluveriyor .
Marks ve Nıiiçe
Tarım devriminden sonra yapılan fazla üretimin varlığı, para ile standart hale getirilen varlık değeri, sanayi devrimiyle makina kullanımı, insanın ereksel ve hazsal yönünü yok edip insanı salt üretime dayalı bir duygusal makineye dönüştürdü. Duygular üzerine inşa edilen bilinç sisteminin bu sömürü makina formunda devam edemeyeceğini gören iki önemli filozof durum üzerine kafa yordu bunların ilki 
Karl Marx 'tı. Marx sosyal patlamalardan birini iyi şekilde organize olan küçük bir grup ile yöneterek tüm üretim araçlarının mülkiyet hakkını devlete devretmeyi düşünüyordu. Tüm vatandaşların temel gereksinimlerin de devlet eliyle sağlanması insanlara özel alanlarda kendilerini geliştirebilecekleri geniş bir zaman dilimi vaadediyordu. Sorun ekonomik sistemi tümüyle ortadan kaldırarak çözümleniyordu. İkinci çözüm önerisi 
Friedrich Nietzsche 'den geldi. O insanın aşılması gerektiğini ve kendini dini, etnik, sosyal, kültürel ve yeri geldiğinde bazı fizyolojik ihtiyaçlardan arıtarak yepyeni bir benlik algısı inşa etmesi gerektiğine inanıyordu. Kişisel bilinçliliği ve iradesi yüksek bireylerin toplumda artmalıydı. Makinalaşan ve mutsuzlaşan ruh ancak bu şekilde tedavi edilirdi. Sanırım Marx yanıldı Nietzsche'yi de yaşıyoruz
Müslüman kadınlar
✔️Sakın rahat ve lüks düşkünü olmayınız, çünkü rahat ve lüks cihadın düşmanıdır. Çünkü o rahat ve lüks beşerin ruhunu telef eder.
✔️Temel ihtiyaçlardan fazla şeylerden uzak durunuz. Zaruri şeylerle yetininiz. ✔️Çocuklarınızı ağır şartlara taraf, yiğitliğe, kahramanlığa ve cihada alıştırınız. Bu esaslar üzerine eğitiniz.
✔️Evleriniz aslan inlerini andırsın. Tavuklar tarafından boğazlansın diye, yiyip semiren tavukların kümesi olmasın.
✔️Çocuklarınızın kalbine cihat sevgisini, cihat tohumlarını ekiniz.
✔️Yiğitlerin meydanlarında at koşturmak, savaş alanlarında at koşturmak
arzularını,aşkını yerleştiriniz.
✔️Müslümanların problemlerini yaşayınız. ✔️Haftada en az bir gün muhacirlerin, mücahitlerin yer hayatlarına benzeyen bir gününüz olsun.
O gün kuru bir ekmek ve buna birkaç damlayı geçmeyen çayı katık yapın.
Abdullah Azzam
"Anlaşılmak bir lükstür!" diyor yazar. Anlaşılmak lüks olmamalı, anlaşılmak en temel ihtiyaçlardan biridir. Anlayana rastlamanız dileğiyle...
Kız çocuğu...
Evet belki de bu dünya da, bu kadar kötüye giden hayatta kız çocuğu yetiştirmek zordur. Ancak bunu onun hayatını kısıtlayarak, kurallar ve yasaklar koyarak başaramayız. Aman dizimin dibinde otursun, başına Bi iş gelmesin vs vs... Siz anne baba olabilirsiniz ancak doğurduğunuz, dünyaya getirdiğiniz çocuğun sahibi değilsiniz. Kendi ayaklarının üzerinde durabileceği yaşa gelene kadar temel ihtiyaçlardan tut; iyiyi, kötüyü; doğruyu yanlışı öğretmekle yükümlüsünüz. Çocuğunuza erkeklerden uzak durması gerektiğini değil bir erkekle hangi mesafede konuşulur, nasıl ve nelere hayır denilir bunu öğretin. Şu bir gerçek ki yaşı geldiğinde evlenecek. E o zaman yasaklarla biz kimi neyden koruyoruz. Anne baba isek belli bir yaşa ve akla erişene kadar koruyabiliriz evlatlarımızı. O yaş geldiği vakit bakın çocuklarınıza kendini koruyabiliyor mu? Ben ona ne öğrettim? Yeri geldiğinde hayır diyebiliyor mu? Bir ortamda bulunmaktan keyif alıyorsa o ortamda bulunmaya devam edip, keyif almadığı ortamda bir dk bile durmaya tahammülü olmayan biri mi? eğer tüm bunlara sahipse artık o kendi kendini koruyabilir evet sırtını babasına yaslar sırrını annesi ile paylaşır ama hayatta korunmak için birilerinin desteğine ihtiyaç duymak yerine ayaklarını yere sağlam basar.
Gülten AYDOS