Tevekkül
Hamile bir ceylan vardı. Doğumu yaklaştığında ormanın en uzak yerine gitti. Bir nehir yanını buldu. Tam doğuracağı esnada gök gürledi şimşek çaktı ve yangın çıktı.Soluna döndü bir baktı ki ona ok atmak isteyen bir avcı var. Sağına döndü aç bir aslan onu avlamak için yaklaşıyordu. Ceylan için o an tek bir düşünce vardı. Kaçmayı düşündü. En iyi onu yapabilirdi ama eninde sonunda yakalanacağını düşündü ve çıkmazda olduğunu gördü. Kaçacak yeri de yoktu. Ya aslan parçalayacaktı ya yangında can verecekti ya da avcı onu avlayacaktı belki de nehirde boğulacaktı. Her yer tehlikelerle dolu ve ceylan kesinlikle bir kurtuluşu olmadığını düşünüyordu. İşte o an ceylan gücünün yeteceği şeye odaklanma kararı aldı. Doğumuna odaklandı doğumu yapmaya. Ve doğru olan şeyin doğasını gerçekleştirmeye yöneldiğinde bir şekilde başaracağına inanmak istedi. Sonra neler mi oldu? Şimşek çaktı, avcının görüşünü kapattı ve çıkan ok aç aslana saplandı. Arkasından şakır şakır yağan o yağmur ormanın tüm yangınını söndürdü. Ceylan sağ salim doğumunu yapmıştı… Demem o ki; Tevekkül edip teslimiyet önemli. Hayatımızın her anının zorluklarla kuşatıldığını düşünebiliriz. Unutmayalım ki. Yaradan merhametlidir. En zor anınızda bile O’na güvenin. Hani güzel bir söz vardır. “Gemini Allah’a teslim et. Fırtınalar nasıl diniyor seyret.” Rabbim ol der ve olur...kûn fe yekûn... Allah'a güven...gerisini merak etme sen🤲
Abdestini alarak sıradan bir insan gibi çıkmıştı evinden. Sahabeye imamlık yapacak, sabah namazını kıldıracaktı. Nereden bilecekti ki “mihrap şehidi” olacağını? Ta ki Ebu Lülü denen münafığın hançeri sırtına saplanana kadar.. Parçalanan bağırsaklarından sicim gibi akan kanlar sevgilisine kavuşmayı müjdelerken ona, hemen evine taşındı Hattab’ın
Reklam
Johann Wolfgang von Goethe: Faust
İNSANLIĞIN MUHASEBESİ, FAUST Hatice BARAN Alman edebiyatının en önemli romantizm akımının yazarlarından olan Johann Wolfgang von Goethe, birçok alanda kendini geliştirir ve en önemli ürünü olan “Faust”u 60 yıllık bir birikim sonucu ortaya çıkarır. 1749’da Frankfurt’ta dünyaya gelir. Yazarlık ve edebiyata katkısı Alman edebiyatıyla tek sınırlı
Gri Hayat
İyi geceler, #154732904 öykü etkinliği kapsamında ismini vermek istemeyen bir arkadaşın öyküsünü paylaşıyorum. İyi okumalar. --- Öyle ponçik kızlarinki gibi pembe hayallerim yok benim. Ben gri hayalleri olan bir kızım. Çimento rengini sevişim burdan gelir belki de. Iki yıl önce mühendislik fakültesi inşaat bölümünü
Bir Kadın Vardı… ••••••••••••••••• Nûh Aleyhisselâm Zamanında, Nûh Aleyhisselâm’a Olan Sevgisini ve İmanını Belirtebilmek İçin Her Gün Yanına Gelir, Bir Tek İneğinin Verdiği Sütü, Ona Hediye Getirirdi. Bu Sütü Bâzen Yoğurt Ettiği de Olurdu. Kadın Duymuştu, Yakında Büyük Bir Tufan Olacak, Aylarca Sürecek, Bu Tufanda Ancak Hazreti Nûh’a İnanıp
Bir sesten sonra muhakkak bir başka ses gelirdi, Ama nasıl başka, anlatılmaz. Babamın sonsuz âhengi arasında Olurdu yaşamalar daha az. Ve olurdu vücûdumuzdaki tarif edilmez çocukluk, Nedense, daha uzun. Uyanırdı karanlık hücrelerde, Bütün yâdigârlığı, ruhumuzun. Ve babamın nefesleri yavaşlardı, hep aynı seslerle, Tevekkül ve akıl dolu gelirdi bize, her taraf. Babamın elleri büyürdü ve büyürdü babamın ellerinde
Fazıl Hüsnü Dağlarca
Fazıl Hüsnü Dağlarca
Reklam
108 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.