Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
216 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
SABRIN DEMİ
Çayı deminden anlarsın, yâri ise ayrılık vakti boğazında bıraktığı düğümden; bu yüzden beklemek değil bizimkisi demlenmek ve biliriz ki birbirine kavuşanlar değil ancak muhabbetle demlenenler aşka ulaşabilirler çünkü bazı şiirler hatırlamak için değil, unutmamak için yazılır. Demlenmek yavaşlamaktır biraz; içine kazımak, silinmez bir kalemle
Elif Gibi Sevmek 2
Elif Gibi Sevmek 2Hikmet Anıl Öztekin · Hayy Kitap · 20176,9bin okunma
Ölecek çocuklar doğurmak...
"(Firavunun) Askerler ev ev dolaşıp evlere girdiler. Anne ve babasının gözlerinin önünde erkek çocukları öldürdüler ama Benî İsrail'in o günkü müminleri böyle bir durum ortaya çıkmış olmasına rağmen 'Çocuk doğurduğumuzda Firavun gelip onu öldürecek, o zaman doğurmayalım.' demedi. İşte bu tevekkül, sarayda yetişecek çocuğu ortaya çıkardı. Eğer onların böyle bir tevekkülü olmasaydı kim bilir netice nasıl olurdu. 'Doğuracağız.' dediler, ölecek çocuklar doğurdular."
Siyer Yayınları
Reklam
224 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
"Cihanı hiçe saymanın adıdır aşk."
》"Herkes Hacer olmuş yürüyordu. Hacer'e benzemeye çalışıyordu. Hacer gibi yürümeden ne umre yapılabiliyordu, ne de hacı olunuyordu. Şaşırdım... O nasıl bir kadındı ki, ona şeklen benzemeden kullukta yol alınmıyordu. İslamın beş esasından birinin içine nasıl da oturmuştu." 》Hz. İbrahim'in eşi, Hz. İsmail'in annesi
Aşk-ı Sükun
Aşk-ı SükunNuriye Çeleğen · Nesil Yayınları · 20121,978 okunma
Tevekkülün Fazileti
Abdullah b. Selam anlatıyor: Selmân'a demiştim ki: "Bak kardeşim, hangimiz daha önce vefat ederse sağ kalanımız öleni rüyasında görmek için gayret etsin. Böyle bir şey mümkün mü?" "Evet, müminin ruhu hürdür. Yeryüzünde nereye isterse gidebilir; ama kâfirinki hapistedir." dedi. Zaman geçti. Selmân, Hakk'ın rahmetine vâsıl oldu. Ben, bir gün öğle vakti, sedirin üzerinde kaylule uykusuna yatmıştım. Uykuya dalnca, rüya görmeye başladım. Selmân geldi yanıma. Bana, "Esselamü aleyke ve rahmetullahi ve berekatüh" diyerek selam verdi. Ben de, "Ve aleykesselam ve rahmetullah ey Ebû Abdullah! Yerini nasıl buldun, memnun musun?" dedim. "Yerim iyi, sakın tevekkülü elden bırakma. Ne güzelmiş tevekkül etmek! Tevekkülü sakın terk etme! Ne güzelmiş tevekkül, bir bilsen! Tevekkülün, insanı hayrete sevk edecek kadar faziletli bir amel olduğunu gördüm." dedi.
Sayfa 440Kitabı okudu
Tevekkül ne demek biliyor musunuz... Böyle aman Allahım o kadar (şunu bunu)yapmıştım nasıl böyle olur?!!diye panik yapmak yerine ben yapmıştım ,demek ki Rabbim böylesini güzel görmüş deyip usluca yerine oturmaktır. Muazzam bi histir. Olmasa derin vicdan azapları çekilir Vay efendim neden olmadı demekle diz dövülür Stres üstüne stres çekilir Ama tevekkül öyle mi? Ben elimden geleni yaptım Rabbim Sen güzel geleni göster bana diyorsun Sonrasında geleni gönlüne razı ediyorsun.. 1 YOLCU
‘‘ Artık elimden bir şey gelmiyor, Rabbim senin vereceğin hayra muhtacım.’’ - Tükendiğinde böyle diyor insan değil mi? Ağacının en güzel yaprakları bir bir döküldü. Gözünün önünden nasıl da kayıp gitti tutarım dediğin ama tutamadığın şeyler.. İş gelip gitmiş, olacağına varırken sen de seyrettin döküle döküle.. Nasıl da âciz düştün, değiştiremediğin şeyler geldi imtihanın oldu. Bazen kabullenmek ve tevekkül etmek şifâdır biliyor musun? Rabbim bize acısın da neleri değiştirebileceğimizi fark ettirsin yoksa çölde yürümek yakıyor ayakları. ‘‘ Rabbimiz! biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan, muhakkak ziyana uğrayanlardan oluruz!’’ ‘‘ Allah'ım, bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirebilmem için cesaret, değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmem için sabır, bu ikisi arasındaki farkı anlamam için ise bilgelik ver. ’’
Reklam
Vuslatın tatlılığını aklına getir ki, mücadelenin acılığı gitsin..
Arifler meclîsine varınca sordum; - Neden bâzen basit olduğunu zannettiğimiz bir günaha düşünce, hayatımızı tamamen değiştirir?.. « Her günah bir yaradır.. Ve nice yaralar vardır ki, kişiyi ölüme götürür.. Eğer kalbe dünyanın dertlerini ve ağırlıklarını yüklersen ve kalbinin gücü ve hayatı olan zikrinde ve ibâdetinde ihmâlkâr davranırsan, aynı
Al-i imran
‌ نَزَّلَ عَلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ مُصَدِّقاً لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ وَاَنْزَلَ التَّوْرٰيةَ وَالْاِنْج۪يلَۙ O, sana Kitab'ı hak ve kendisinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi. O, daha önce Tevrat'ı ve İncil'i insanlar için birer hidayet olarak indirmişti.Furkan'ı da indirdi. Şüphesiz, Allah'ın âyetlerini inkar
Dünya hayatı boyunca karşılaştığı büyük tehlikelerde, yakalandığı hastalıklarda, maruz kaldığı musibetlerde ve yaşadığı kalp darlıklarında ilahi kudretin sahibi olan Allah’a sığınma, işini ona ısmarlama, tevekkül etme gibi imkanlardan mahrum kalmış biri yaşamda ne kadar rahatlık elde etmiş olabilir ki? En dar vakitlerinde kendi zayıflığıyla başbaşa kalan, hayatı sürekli dayanıksız ve güçsüz bir şekilde sürdürmek zorunda olan böyle bir kişi, nasıl bir ferahlığa ermiş olabilir ki? Şüphe yok ki o, kısmen geçici manada ve göstermelik bir hürriyet elde etmiş ama bunun yüzlerce katı ağırlığındaki yüklerin altında kalarak ezilmiştir. Bu ağır yüklerin kölesi durumuna düşüp hürriyetini bütün bütün elden kaçırmıştır.
Bir sesten sonra muhakkak bir başka ses gelirdi, Ama nasıl başka, anlatılmaz. Babamın sonsuz âhengi arasında Olurdu yaşamalar daha az. Ve olurdu vücûdumuzdaki tarif edilmez çocukluk, Nedense, daha uzun. Uyanırdı karanlık hücrelerde, Bütün yâdigârlığı, ruhumuzun. Ve babamın nefesleri yavaşlardı, hep aynı seslerle, Tevekkül ve akıl dolu gelirdi bize, her taraf. Babamın elleri büyürdü ve büyürdü babamın ellerinde
Fazıl Hüsnü Dağlarca
Fazıl Hüsnü Dağlarca
Reklam
240 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Hz.Fâtıma (r.a) Müminlerin Annesi
Mü'minlerin annesi Hz.Fâtıma (r.a) Binbir çileden sonra mübarek neslin annesi makamına yükselmenin hikayesidir Hazreti Fâtıma.. Çağları iman, irfan, hikmetle aydınlatan ve muhabbetle yaşanır kılan mübarek neslin annesidir. Bizim annemizdir. Efendimizin (sav) yüreğinden ve nurundan bir parçadır. İman ve sabırdır. Tevekkül, kanaat ve
Müminlerin Annesi Hz. Fatıma
Müminlerin Annesi Hz. FatımaSalih Suruç · Timaş Yayınları · 2012768 okunma
Günlerden, aylardan, yıllardan FİLİSTİN!..
~•~ Kudüs’ün perişan, yıkık dökük sokaklarına dek Filistin hep Filistin’di aslında. Dimdik ve hep orada. Bizim ve dahi kimsenin olmayışına rağmen hem de. Kırgın ve yorgundu ama ince ve narin boynu zulme asla eğilmemişti. Bu tevekkül ve direnişin karşısında yaşadığım şaşkınlık bir duvar gibi çarpacaktı sonra yüzüme. Nasıl ve niçin diye sorarken bulacaktım kendimi defalarca. Nasıl bu kadar dirayetli olabildiklerini havsalam almayacaktı. Hayatın olağanca seyrinde akıp gidişi hayrete düşürecekti beni. ~•~
Bugün, çoğumuz sağlıklı yaşamak için maneviyata ihtiyacımız olduğunun farkındayız. Son zamanlarda sırf bu ihtiyacı karşılamak için dinin aslına alternatif olarak, yalnız mistik konuları içeren manevi bir din anlayışı türetildi. Pek çok kişi maneviyatı, dinin aslı içinde yaşamak yerine türedi alternatiflere yöneliyor. Çünkü çok albenili bir inanç
541 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.